ويكيبيديا

    "سلعة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • mal
        
    • ürün
        
    • bir maldır
        
    • parça
        
    • ürüne
        
    • eşyadan
        
    • bir eşya
        
    • bir ticari
        
    Genel utandırmanın bir ticari mal ve utancın bir endüstri olduğu bir pazar yeri ortaya çıktı. TED وقد ظهرت سوق جديدة حيث الإذلال العلني يعتبر سلعة و الإفتضاح صناعة.
    Daha sonra, alkol önemli bir ticari mal haline geldi çünkü bira ve şarabın aksine bozulmadı. TED ثم، أصبحت هذه المشروبات الروحية سلعة تجارية هامة لأن، على عكس البيرة والنبيذ، فهي لا تفسد.
    Bu yeni bir ürün gibidir; Yeni bir yardımcı. TED إنها بمثابة سلعة جديدة، هذه أداة جديدة.
    Ancak hükümet, su da diğerleri gibi bir maldır diye Open Subtitles لكن الحكومة فشلت لإقناع البوليفيين بأن الماء مثل أي سلعة أخرى.
    Bu da 40 yaş üzeri kategorideki en cazip parça olan sen Brick Breeland'in yarınki bekarlar müzayedesine sepetini koyacağın anlamına geliyor. Open Subtitles مما يعني , انك بريك بيرلاند انت اكثر سلعة مثيرة في فئة فوق الأربعين وستقوم بإدراج سلة
    Ama elektriğin gerçek bir ürüne dönüşerek alınıp satılabilmesi için aşılması gereken son bir engel daha vardı. Open Subtitles لكن لكي تصبح الكهرباء سلعة تباع و تشتري كان هناك عائق يجب تجاوزه
    Üzgünüm ama açıkca burada 12 eşyadan daha fazlası var. Open Subtitles وأريد الذهاب إلى المنزل وحسب أنا آسف , من الواضح أن ذلك أكثر من 12 سلعة
    Ebeveynleri bazen sabunu çok değerli bir eşya olarak görüyor ve onu dolapta saklıyor. TED أبواه يعتقدون في بعض الأحيان أنه سلعة نفيسة، لذلك سوف يحفظونه في خزانة.
    dedim. "İyi mal var adamım. Kolombiya malı. En iyisi, en üstünü." TED فقلت له : "لماذا؟" فقال "إنّها سلعة جيّدة، يا رجل. من كولومبيا.
    Bir koca, dükkanda satılan bir mal gibidir. Eve gelip ambalajını açmadan ne satın aldığını bilemezsin. Open Subtitles الزوج يعتبر سلعة من سلع المتجر، لا يمكنك التنبؤ بالأمر حتى تستولي عليه في المنزل وتأخذين منه ورقة زواجك
    O çok değerli bir mal ve sağlıklı kalması onlar açısından çok önemli. Open Subtitles هو سلعة ثمينة جداً وهو محط إهتمامِهم الأكبر ـ ـ ـ ـ ـ ـ لإبْقائه بصحة جيدة
    Bu genç bayan çok değerli bir mal. Open Subtitles هذه السيدة الصغيرة هي سلعة قيمة جداًُُُُُُُُ
    Tüm çölümü cama çevireceğim ve cam hepinizin ihtiyaç duyduğu bir mal. Open Subtitles سأحول صحرائي إلى زجاج و الزجاج سلعة تحتاجونها جميعا
    Eskilerin kullanmak için aşırı yanıcı buldukları madde olan petrol daha da fazla icada yakıt olacak olan Dünya üzerindeki en önemli ürün hâline geliyor. Open Subtitles النفط، المادة التي اعتبر القدماء اشتعاله دون جدوى، أضحى أهم سلعة في الأرض. يشغّل اختراعات أخرى.
    ticari ürün gözüyle değil, yani her bir aparatta, mobil güç, mobil düzenek, bilgi paylaşımı ve iletişim için, aynı zamanda ulaşım yolu için. TED ليس بمعنى سلعة لكنها أداة ، طاقة متحركة، منصة متحركة للحصول على المعلومات والحوسبة والاتصالات ، وكذلك شكل من أشكال النقل
    Uluslar arası üretilecek ilk ürün. Open Subtitles أول سلعة سنطلقها في السوق الدولية
    Ancak emirle işlenen vahşi cinayetlerse daha nadir bulunan bir maldır. Open Subtitles أولئك الذين يأمرون الآخرين بقتل المتوحشين هم سلعة نادرة
    Ayrıca senin gibi yeteneklere sahip biri çok değerli bir maldır. Open Subtitles ورجل ذو موهبة مثلك يكون سلعة قيّمة للغاية.
    Sana şöyle bir sual yönelteyim, limana vardığında elinde sadece tek parça mal kalmış olsaydı, sen ne yapardın? Open Subtitles عندما تدخل ميناءاً.. وبالكاد تملك سلعة واحدة لتتاجر بها.. ماذا كنت ستفعل؟
    Tamam ama bu adam, ...yalnızca tek bir ürüne odaklanmış, o da kakao. Open Subtitles كلاّ، ولكن هذا الرجل يركّز على سلعة واحدة... الكاكاو
    Sana kötü davranıyorum çünkü... ... 12 eşyadan daha fazlasını almışsın. Open Subtitles أن أستبعدك لأن لديكِ أكثر من 12 سلعة
    Angelika ve onun gibi çocuklar, binlerce kilometre uzaktaki yetişkinlerin zevki için internet ortamına taşınan bir eşya olmayacak. TED وأنجليكا وأولئك مثلها لن يكونوا بعد الآن كأنهم سلعة جلبت للإنترنت كمتعة للبالغين على بعد آلاف الأميال.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد