ويكيبيديا

    "سلوكهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • davranışları
        
    • davranışlarını
        
    • tavırları
        
    • Tutumlarını
        
    • Davranışlarının
        
    • tavırlarını
        
    • davranışlarına
        
    Onların günlük davranışları bize, ne tür bir suçlunun yanlarına yaklaşabileceğini gösterecek. Open Subtitles سلوكهم اليومى سوف يخبرنا اى نوع من المجرمين قادر على الاقتراب منهم
    Bakın, doğal olarak onların bu toplantılardaki tavırlarıyla haftanın geri kalanındaki davranışları arasında bir fark var, ama bu gerçek bizi hiç de rahatsız etmedi. TED الآن، بطبيعة الحال هناك فجوة بين سلوكهم في هذه الاجتماعات وسلوكهم بقية أيام الأسبوع، ولكن الحقيقة أن ذلك لم يزعجنا.
    Ve gördüğünüz gibi, davranışları Nash dengesinde yapılan değişikliğin yönünde yukarı çıkıyor. TED وكما ترون، سلوكهم يتجه الى الأعلى في اتجاه هذا التغير في توازن ناش.
    Eğer insanların AIDS'ten sakınmaları için onları teşvik eden yeterince sebep yoksa --hastalık hakkındaki herşeyi bilseler bile-- davranışlarını değiştirmeyebilirler. TED فإذا لم يكن لدى الناس حافز لتجنب الإيدز حتى و إن كانوا على علم بكل مايخص هذا المرض فقد يظل سلوكهم كما هو
    Böylece nasıl harekete geçeceklerini elektrik kullanarak dikte ediyoruz ve elektriği kullanarak onların yanlış davranışlarını engellemeye çalışıyoruz. TED فنحن نستخدم الكهرباء للتحكم بكيفية نبضهم و نحن نحاول أن نمنع سوء سلوكهم باستخدام الكهرباء
    Oğlum insanların gitmesine izin verir, onları serbest bırakırdı çünkü ona karşı tavırları yeterince... Open Subtitles مرة بعد مرة ،كان يدع الناس يذهبون لقد قام بعزلهم لأن سلوكهم تجاهه لم يكن
    Amirleri, yaşıtları ve astlarıyla görüşürler. Onların kişisel Tutumlarını incelerler. TED يقومون بإجراء مقابلات مع رؤسائهم، وأقرانهم ومرؤوسيهم. يقومون بفحص سلوكهم الشخصي.
    Ama en azından, seksüel Davranışlarının şiddete dayalı olduğunu söyleyebiliriz. Open Subtitles لكنه على مايبدو ان سلوكهم الجنسي عنيف على اقل تقدير
    Yapabildiğim en güçlü şekilde, davranışları konusunda beklentilerimi ve okulda ne öğrenecekleri konusunda beklentilerimi sıralamaya başladım. TED بدأت بكل ما أوتيت من قوّة بذكر توقّعاتي بخصوص سلوكهم وما سيتعلمونه بالمدرسة.
    Ve nedeni, onların davranışları üzerine kurulu olan her zaman geri dönmek ve özür dilemek. TED والسبب، هوأن طبيعة سلوكهم أن يعودوا ويعتذروا.
    Yani, eğer insanlar dünyayı "hayat berbat" demelerine yol açacak bir şekilde görüyorlarsa davranışları da otomatik olarak bu bakış açısını izleyecektir. TED حسناً، إذا كان الناس يرون العالم بطريقة أن الحياة بائسة، عندها فأن سلوكهم سينشأ آلياً من ذلك.
    Ve cinsel davranışları yüzünden, pek fazla hayvanat bahçesinde de yoklar. TED ولا تتواجد في حدائق حيوانات كثيرة، بسبب سلوكهم الجنسي.
    Eğer vahşi yaşam filmcisiyseniz ve araziye çıkıp hayvanları çekecekseniz, özellikle davranışlarını, bu hayvanların kim olduğu hakkında bilgi sahibi olmak yardımcı oluyor, ne yaparlar, işte biraz davranışları hakkında filan. TED إذا كنت صانع أفلام للحياة البرية وتخرج للميدان لتصور الحيوانات وبالأخص سلوكهم فإنه يساعدك أن تكون لديك خلفية أساسية عن من هم هذه الحيوانات كيف يعملون, وتعلمون, القليل عن سلوكياتهم كذلك
    Tüketicilerin davranışları gözlemlenmesiyle onların davranışları da değişmekte. TED هكذا بفعل مراقبة ورصد المستهلكين، يتغير سلوكهم.
    İki grup insan alıyorsunuz ilgili özellikleri birbiriyle aynı olan. Bir gruba öleceklerini hatırlatıp, diğerine bir şey söylemiyor ve davranışlarını karşılaştırıyorsunuz. TED تأخذ مجموعتان من الناس والذين هم متشابهين في كل النواحي و تذكر مجموعة بأنها ستموت لكن لاتذكر المجموعة الأخرى ثم تقارن سلوكهم.
    Sizin onlara bakışınız, onlar hakkında düşünme şekliniz sıklıkla onların davranışlarını belirliyor. TED الامر كله في طريقة تفكيرك حول الناس هو مايحدد غالبا سلوكهم.
    İnsanların davranışlarını değiştirmeden önce, kendilerini nasıl gördüklerini değiştirmeniz gerekiyor. TED يجب ان تغير الطريقة التي ينظر بها الناس الى انفسهم قبل ان تتمكن من تغيير سلوكهم.
    Erkeklerin somut aksiyonlar gerçekleştirmelerini istiyoruz, onları kişisel seviyede müdahale etmeye, davranışlarını değiştirmeye çağırıyoruz. TED نحن نطلب من الرجال القيام بأعمال ملموسة، ودعوتهم للتدخل على المستوى الشخصي، لتغيير سلوكهم.
    Polisi pek sevmediğim ve mahkememde kovboyvari tavırları hoş görmediğim sır değil. Open Subtitles ليس سراً لما لا أعامل الشرطة برفق ولا أتهاون في سلوكهم البربري داخل محكمتي
    Onları dağıtmalısın. O zaman kötü Tutumlarını ödüllendirmiş oluruz. Open Subtitles إذن فنحن نكافئهم على سلوكهم السيئ
    Kendi Davranışlarının yansımasını dürüstçe görme ve başkalarına ilgi göstermenin herhangi bir fırsatı, örneğin psikoterapi veya başkalarına merhamet göstermeye çabalamak yardımcı olabilir. TED كل ما يحسن الانعكاس الجيد في سلوكهم و الاهتمام بالآخرين، مثل العلاج النفسي أو تجربة التعاطف مع الآخرين يمكن أن يساعد كثيرا.
    Sadece isimlerini değil, tavırlarını, düşüncelerini ve birbirleriyle olan ilişkilerini de. Open Subtitles في حينها، ليس فقط أسمائهم بل أيضاً سلوكهم وأفكارهم اضافة إلى كيفية ترابطهم ببعضهم
    Aslında bunu kendi yatırım davranışlarına entegre etmeye çalışıyorlar. TED وبدؤوا بالفعل بإدراج هذا كله في سياق سلوكهم الاستثماري

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد