ويكيبيديا

    "سمح لكِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin verdi
        
    • kim söyledi
        
    • izin vermesine
        
    • izin vermesi
        
    Babam onunla çıkmana izin verdi ama evlenmenize asla izin vermeyeceğini söyledi. Open Subtitles سمح لكِ والدي بمواعدته لكن لم يقول بأنه سيزوجكما
    Açıkça benden önceki Nicholas gibi batırmamak kimsenin tanıklık etmediği sizinle bir anlaşma yaptı ve harap etmenize izin verdi. Open Subtitles وما هي تلك الأوامر يا ترى؟ حسناً وبصراحة هو أن لا أفسد العمل مثلما فعل المبعوث السابق نيكولاس سمح لكِ بتمزيق معاهدة
    Anne babanız ayrılmanıza izin verdi mi? Open Subtitles سمح لكِ والداك بالمغادرة بهذه السهولة؟
    Beni kovman için toplantı yapmanı kim söyledi? Open Subtitles من سمح لكِ بعمل اجتماع لطردي؟
    Dışarıda sapıklar özgürce dolaşırken babanın evden çıkmana izin vermesine inanamıyorum. İzin almadım ki. Open Subtitles لا أصدق أنَّ والدكِ سمح لكِ بالخروج بوجود ذلكَ القاتل - لم يفعل -
    Şeytanın bunları hatırlamanıza izin vermesi beni şaşırttı Bayan Dolan. Open Subtitles " أنا مُندهش بأن الشيطان سمح لكِ بأن تتذكري أى آيه يا سيدة " هاريت
    Pavlichenko, mevzini terk etmene kim izin verdi? Open Subtitles ما الذي سمح لكِ بـ مغادرة موقعك ؟
    - Ollie, selam! Bu parti manyak! - Buraya kim girmene izin verdi? Open Subtitles مرحبًا (أولي) , هذا الحفل مُزرٍ من سمح لكِ بالمجيء لهنا ؟
    Babacık nihayet arabayı sürmene izin verdi demek? Open Subtitles أخيراً سمح لكِ أباكِ بقيادة السيارة في الطريق؟ {\pos(190,210)}
    Hiç sürmenize izin verdi mi? Open Subtitles هل سمح لكِ ابداً بقيادتها؟
    - Fotoğraf çekmene kim izin verdi? Open Subtitles و من سمح لكِ بإلتقاط الصور؟
    - Girmenize kim izin verdi? Open Subtitles -من سمح لكِ بالدخول؟
    - Babam gelmene izin verdi mi? Open Subtitles -هل سمح لكِ أبي بالمجيء؟
    Sana kim izin verdi? Open Subtitles -من سمح لكِ بالخروج؟
    Sana numaramı verebileceğini kim söyledi? Open Subtitles من سمح لكِ بإعطاء رقمي لأحد؟
    Onu kullanabileceğinizi kim söyledi? Open Subtitles -من سمح لكِ باستعمال هذا؟
    Dışarıda sapıklar özgürce dolaşırken babanın evden çıkmana izin vermesine inanamıyorum. İzin almadım ki. Open Subtitles لا أصدق أنَّ والدكِ سمح لكِ بالخروج بوجود ذلكَ القاتل - لم يفعل -
    Casso senin gitmene izin vermesi için aptal olmalıydı. Open Subtitles سيكون (كاسو) أحمقاً لو سمح لكِ بالرحيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد