Şimdi Kamboçya'da olduğumuzu da duydum. | Open Subtitles | أنا متشائم لقد سمعت أيضا أننا فى كامبوديا الأن |
Ayrıca gelinin İngiltere'nin en güzel gelini olduğunu da duydum. | Open Subtitles | سمعت أيضا بأن العروس الأكثر جمالا بكل إنجلترا |
Aynı zamanda birisi kendisine borçlanınca işleri ciddiye aldığını da duydum. | Open Subtitles | سمعت أيضا أنه لا يتهاون عندما أحد ما يدينه بالمال |
Ayrıca o çocukların yaşadığını da duydum değil mi? | Open Subtitles | و سمعت أيضا أن أولئك الطفلين عاشا، صحيح؟ |
Evet, ben de duymuştum, Nastasya onun hakkında bir şeyler anlatmıştı. | Open Subtitles | نعم, هذا ما سمعت أيضا اخبرتنا عن ذلك بنفسها |
Ben de duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت أيضا. |
Bugünlerde elinin sıkışık olduğunu da duydum. | Open Subtitles | سمعت أيضا أنك بأزمة مالية هذه الأيام |