bende bir odun fırınından bahsedildiğini duydum... ama fırında bi insan hiç görmedim. | Open Subtitles | لقد سمعت عن فرن الخشب لكني أبدا لم أرى فرنا للرجل قبل ذلك |
Uğurlu takımını duydum, o yüzden sana bu uğurlu şapkayı yaptım. | Open Subtitles | سمعت عن دعوى أيامك، أدلى لذلك أنا كنت محظوظا هذه القبعة. |
Hiç gizli bir geçit diye hakkında birşey duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت عن الممر السري؟ هل تعتقد أنه موجود بالفعل؟ |
Kendiliğinden yazı yazma, küre izleme, psikografi diye şeyler duydun mu? | Open Subtitles | هل سبق لك أن سمعت عن الكتابة التلقائية؟ التنبؤ؟ الرسم النفسي؟ |
Geceyi geçirmek için bile bile ucuz otellere gelen elvi çiftler olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت عن الكثير من الازواج الذين امضوا ليله هناك فى فندق رخيص |
Sadece bir prensesin telefonlarını dinleyebilen ibne telefon dinleyiciyi duymuş muydun? | Open Subtitles | هل سمعت عن زارع أجهزة التنصت الذي تنصت على هاتف أميرة؟ |
Şeytan çıkarma ayininin felaketle sonuçlandığını duydum, ama detayları bilmiyorum. | Open Subtitles | سمعت عن عملية طرد أرواح فاشلة ولكني لا أعرف التفاصيل |
Bu arada, Bayan Van de Kamp, kocanızın vefatını duydum. | Open Subtitles | بالمناسبه ، سيده فان دي كامب سمعت عن موت زوجكِ |
Komayı duydum, hani bilirsin, komadan beri olan tüm şeyleri falan. | Open Subtitles | سمعت عن الغيبوبـه و تعلم، كل تلك الأشياء منذ ذلك الحين |
Deponun Five For Fighting konseri varmış gibi dolduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت عن حفلتكم ؟ انها تشبة قتال الخمس زجاجات |
Uyku haplarıyla ilgili de bir şeyler duydum. İstersen biraz bulabilirim. | Open Subtitles | سمعت عن بعض الأقراص المنومة قد أبحث عن المزيد لو أردت |
Sen de duydun mu? Bud korkup koleje gitsin diye tezgahladık. | Open Subtitles | سمعت عن ذلك ، نحن خططنا ذلك لنخيف بود وليستمر في دراسته |
Duran Duran ismindeki genç bilim adamını hiç duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت عن عالم صغير يدعى ديوران ديوران ؟ |
Birinin öldürüleceğini duydun. Buna inanmadın. | Open Subtitles | إذا سمعت عن رجل سيتعرض للقتل و لم تصدقى ذلك |
Zor durumda kalan muhtaç insanlara yaptığınız yardımların methini duymuştum. | Open Subtitles | بعدما سمعت عن سمعتك الكبيرة فى مساعدة المساكين فى مصائبهم |
Daha önce Ölüm Defterlerinin İnsan Dünyasına birkaç kere düştüğünü duymuştum... | Open Subtitles | لقد سمعت عن مذكرات وصلت عالم البشر مرات عديدة من قبل |
Bunun gibi şehirler hakkında hikâyeler duymuştum ama hiç bir tanesini görmemiştim. | Open Subtitles | ,لقد سمعت عن مدن كهذه من قبل لكنني لن أرى واحدة أبداً |
Dul kalan trapez artistini daha önce duymuş muydun? | Open Subtitles | هل سمعت عن لاعب الترابيز الذي طلق زوجته؟ |
Merak ediyordum da, General Marago Koyunda bulunan cesedi duydunuz mu? | Open Subtitles | هل سمعت عن الجثة التى عثروا عليها عند خليج ماراجو ؟ |
Aslında bu konu ilk defa, geçen yıl Ebola salgınını duyduğumda dikkatimi çekti. | TED | لامرة مرة اهتممت بذلك الموضوع عندما سمعت عن ظهور فيروس إيبولا العام الماضي. |
Günlerce ağaç kabuğu ve kar suyuyla yaşayan insanları duymuşsundur. | Open Subtitles | سمعت عن أناس يعيشون لأيام عديدة على اللحاء والجليد الذائب. |
Ve sayısız mektuplarınızdan haberim olunca... | Open Subtitles | وعندما سمعت عن كم المراسلات الهائلة التي تتعامل معها |
Kuran'ın cennet tarifinde geçtiği söylenen 72 huri bahsini duymuşsunuzdur. Bu konuya geri döneceğime dair söz vererek geçiyorum. | TED | ربما كنت قد سمعت عن فكرة القرآن عن الجنة بأنها 72 عذراء. وأعدكم بأنني سوف أعود إلى موضوع العذارى. |
Ailemin papalık tehditi altında olduğunu duyunca, yardımımı sunmak için evime geri döndüm. | Open Subtitles | سمعت عن التهديدات التي تواجهها عائلتي من البابا لقد عدت للوطن لأقدم مساعدتي |