Kirlenmiş hava, su ve zehirlenmiş yemekle ilgili şeyler duyduk. | TED | سمعنا عن تلوث الهواء، تلوث المياه والأغذية المسمومة. |
Bunları ilk olarak 6 Haziran'da yayınlanan açıklamalardan duyduk. | TED | لقد سمعنا عن هذا ابتداء ب الكشف في الفترة من 6 يونيو حزيران. |
Altına Hücum Devri soygunlarından kayıp altın ile alakalı bir hikaye duyduk ve oraya çıkmaya karar verdik. | TED | لقد سمعنا عن قصة الذهب الضائع في عصر الاندفاع نحو سرقة الذهب وأردنا الذهاب إلى هناك |
Koleradan kesinlikle haberimiz olurdu; ancak ishalden haberimiz olmuyor. | TED | جميعنا سمعنا عن الكوليرا، ولكننا لم نسمع بالإسهال. |
Ve sonra haberimiz oldu, bu yerin gerçekte... | Open Subtitles | ثم سمعنا عن هذا المكان حيث الحقيقة |
Vay canına. Bu atakları duymuştuk ama gerçekten çok hızlılar. | Open Subtitles | لقد سمعنا عن هذه المرتدّات يا رجل، هم سريعون |
Güvenlik sistemini devre dışı bırakan ya da binadaki bütün insanların oksijenini kesen, bir 4400'ün varlığından haber aldık. | Open Subtitles | هل تظني أننا سمعنا عن أحد من الـ4400 الذي يستطيع السيطرة على نظام أمن آلي متطور ؟ أو يقطع الأكسجين عن مبنى كامل مليء بالأشخاص |
Çocuklar ve eski çelik işçileri ile ilgili çalışmalarını da duyduk ve bu yeni bina yapma hayaline destek verme eğilimindeyiz. | TED | سمعنا عن عملك مع الاطفال و عمال الصلب السابقين، ونحن نميل الى الرغبة في دعم رغبتك في بناء مبنى جديد. |
Örneğin, bunun için Kyoto protokolunden çekilme konusunu duyduk. | TED | لهذا سمعنا عن التراجع عن معاهدة كيوتو، على سبيل المثال. |
- Onları duyduk. Üç Adam. - Evet, madam. | Open Subtitles | ـ لقد سمعنا عن ذلك ، ثلاثة رجال ـ نعم ، سيدتي |
Kazandığınızı duyduk ve Fhloston biletlerinize ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لقد سمعنا عن حظّك السعيد ونحتاج تذاكرك لفهلوستون |
Kazandığınızı duyduk ve Fhloston biletlerinize ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لقد سمعنا عن حظّك السعيد ونحتاج تذاكرك لفهلوستون |
Pizzacıdaki küçük çalışmanı duyduk, Pat. Cesaretine hayran kaldık. | Open Subtitles | .لقد سمعنا عن ما فعلتهُ في محل البتزا نحن نستنمي على سراويلنا |
Yakın zamanda gelen yabancıların olduğunu duyduk sert görünen bir grup, bir sürü Wraith öldürdükleri için övünüyorlarmış. | Open Subtitles | سمعنا عن الغرباء الذين وصلوا مؤخرا مجموعة من قساة المظهر تبجحوا بقتل العديد من الريث؟ |
Rohan'daki karışıklıktan haberimiz var. Kral hasta deniyor. | Open Subtitles | لقد سمعنا عن المشاكل في "روهان" و مرض الملك |
Rohan'daki karışıklıktan haberimiz var. Kral hasta deniyor. | Open Subtitles | لقد سمعنا عن المشاكل في" روهان" و مرض الملك |
-Neden haberimiz yok? | Open Subtitles | حقا؟ لماذا ملاذا وأبوس]؛ ر سمعنا عن ذلك؟ |
Bize bağlı olan köylerde hırsızlık yapan bir Yahudi çetesi olduğunuzu duymuştuk. | Open Subtitles | سمعنا عن عصابة يهودية تسرق المواليين لنا. |
Ne yalan söyleyeyim, gelmeden önce bu adamın nâmını duymuştuk ve hakkını verdi. | Open Subtitles | عليّ أن أكون صريحة ، سمعنا عن هذا الرجل قبل مجيئنا الي هنا ، و أنه مَطلوب |
Varlığını duymuştuk ama birini gerçekten görmek... | Open Subtitles | سمعنا عن وجودك ولكن رؤية احداهن في الواقع... |
Bunu ilk olarak dokuz ay önce bu haber aldık. | Open Subtitles | أول ما سمعنا عن هذا كان منذ تسعة أشهر |
Rohan'da bir musibet olduğunu işittik. Kralı da etkileyen bir musibet. | Open Subtitles | لقد سمعنا عن المشاكل في "روهان" و مرض الملك |