- Altı saat içinde Hamburg'da olacağız. - Çok güzel. | Open Subtitles | ـ في ست ساعات سنكون في هامبورج ـ جيد جدا |
Merhaba efendim. Birkaç dakika sonra Ventimiglia'da olacağız. | Open Subtitles | عفوا سيدي سنكون في فينتي ميليغيا خلال دقائق |
Yakında Storybrooke'ta olacağız. | Open Subtitles | سنكون في ''ستوري بروك'' قريباً. |
Bir saate sisin içinde oluruz. Herkes ne yapacağını biliyor. | Open Subtitles | سنكون في خضام ذلك خلال ساعة، الجميع يعلم ما يتعيّن عليه. |
Gittiğimiz anlaşılana kadar Keys'e varmış oluruz. | Open Subtitles | سنكون في كيز قبل أن يلاحظ أحد رحيلنا |
Tamam, eğer bu senin aldıkların kadar güzelse Başımız belada demektir. | Open Subtitles | إذا كان هذا مفروضا عليك كما هو حالك سنكون في ورطة |
Kör noktalarına gireriz. Koşup diğer arabaların birinin arkasına saklanırız. | Open Subtitles | سنكون في بقعة عمياء، يمكننا الركض وراء السيارات الأخرى. |
Öyle olsaydı, şimdiye kadar ölmüş olurduk. | Open Subtitles | بطريقة أخرى، ربما سنكون في عداد الموتى الآن |
Sevin biraz, birkaç gün sonra Chicago'da olacağız. Orada ağabeyin var. | Open Subtitles | يهتفون عاليا , سنكون في شيكاجو بعد أيام , لديك أخ هناك |
Çarşambaya kadar San Francisco'da olacağız. | Open Subtitles | نحن سنكون في سان فرانسيسكو حتى يوم الأربعاء |
Beklenmedik birşeyle karşılaşmazsak, haftanın sonunda Cabanatuan'da olacağız, ve bu çok geç olabilir. | Open Subtitles | مالم يحدث شئ غير متوقع سنكون في معسكر كبناتون في نهاية الأسبوع وهذا قد يكون متأخر جداً |
- İki gün içinde, Bristol'da olacağız, - sonra da belki İrlanda'ya gideriz... | Open Subtitles | أنجل خلال يومين سنكون في بريستول ثم إيرلندا ربما |
Sizi ve arkadaşınızı duvara su tutarak çıkarmaya çalışırlarken biz Güney Amerika'da olacağız. | Open Subtitles | سنكون في أمريكا الجنوبية عندما يجدون أنت واصدقائك ملتصقين بالحائط. |
Düşünsene, yarın bu zamanlar ilk Sevgililer Günümüz için İsviçre, Cenova'da olacağız. | Open Subtitles | فكري بالأمر هكذا في نفس هذا الوقت غدا سنكون في جنيف في سويسرا لإمضاء أول عيد حب لنا |
Final notuna ve ne kadar ilgilendiğine bağlı olarak evet, bütün yaz New York'ta olacağız. | Open Subtitles | اعتماداً على درجتكِ النهائية, و كم انت مهتمة, اجل, سنكون في (نيويورك) طوال الصيف. |
New York'ta olacağız. | Open Subtitles | سنكون في نيويورك |
Paige, az sonra borunun içinde oluruz. | Open Subtitles | بيج، سنكون في الأنابيب في لحظات. |
- Sabaha karın içinde oluruz. | Open Subtitles | ـ سنكون في الجليد عند الصباح |
Yakında koordinatlara varmış oluruz. | Open Subtitles | سنكون في نطاق الأحداثيات قريبا |
Birkaç saate New York'a varmış oluruz. | Open Subtitles | لكن مع هذا سنكون في (نيويورك) بعد ساعات قليلة |
Eğer nehri izinsiz geçtiğin bir duyulursa Başımız belaya girer. | Open Subtitles | اذا اكتشفوا انك عبرت النهر من دون اذن. سنكون في ورطة حقيقية |
Kör noktalarına gireriz. Koşup diğer arabaların birinin arkasına saklanırız. | Open Subtitles | سنكون في بقعة عمياء، يمكننا الركض وراء السيارات الأخرى. |
Yüzbaşı Yavaş direksiyonun başına geçmeme izin verse şimdiye kadar bir yerlere varmış olurduk. | Open Subtitles | سنكون في مكان ما لو أن الكابتن الكسول تخلي عن عجلة القيادة جدو , اللعنة اضغط عليها |
Bazen, beynin belirleyici olduğunu hissederiz, beyin bizim kim olacağımızı belirler. | TED | لذلك نشعر أحيانا أن المخ حاسم, أن المخ يحدد من سنكون في المستقبل. |