Deniliyor ki, onun yaşında, şu dans var ya hani... | Open Subtitles | يقولون أن في مثل سنها تلك الرقصة المسماة |
Beyindeki damarların enflamasyonu çok nadir görülen birşey, özellikle onun yaşında. - Demek bir tümör. | Open Subtitles | التهاب شرايين الدم في مخها نادر جداً، خاصةً لمن في مثل سنها |
Yaşı tutkusunu köreltti. Sen ve ben hâlâ genciz. Yaşamak istemez misin? | Open Subtitles | لكن سنها أضعف طموحها أنا وأنت مازلنا يافعان، ألا تريد أن تعيش؟ |
Onun Yaşına geldiğimde bana da bir rakip bebek çıksın isterim. | Open Subtitles | اتمنى ان يكون لدي طفل منافس عندما اكون في مثل سنها |
Onun yaşındaki ve onun durumundaki bir kadına bunu yapabileceğine inanmazdım. | Open Subtitles | كيف تكونين بهذه الوقاحة مع امرأة في مثل سنها وظروفها؟ لم أتخيل ذلك. |
Küçük bir kız görürsün, aynı yaşta düşünceleri bir kenara atılmış, kapıyı kapamış. | Open Subtitles | ... ترى فتاة صغيرة سنها مناسب , فتضع الفكرة جانباً و تغلق الموضوع |
15 yaşındayken bir beyefendi ona deli gibi aşık olmuştu, ona teklifte bulunacağından emindim. | Open Subtitles | عندما كان سنها 15 عام كان هناك شاب يحبها جداً كنت واثقة أنه سيتقدم إليها |
Bu yaşında, Tomeno hâlâ teknesiyle denize açılır. | Open Subtitles | حتى في سنها هذا ، مازالت تقوم بالإبحار بقاربها الخاص. |
21 yaşında olabilir ama benim 21 yıllık deneyimim var. Onu masanın altında bile beceririm. | Open Subtitles | قد يكون سنها 21 لكن لدي أنا 21 عام من الخبرة |
Yetişkinlikle ilgili konuları konuşacak birini aradığımda, o her zaman yanımdaydı, ve o kadar olgun davranıyor ki, 13 yaşında olduğunu unutuyorum. | Open Subtitles | أريد فقط شخص أتحدث إليه عن حياتي الأنثوية و كانت موجودة لتسمعني كانت تتصرف بنضج نسيت معه أن سنها 13 عام |
29 yaşında. Onda herhangi bir şey olma ihtimali bile çok düşük. | Open Subtitles | سنها 29 عام مهما كان ما لديها فهو شبه مستحيل |
Beyindeki damarlarda nadiren inflâmasyon görülür. Özellikle onun yaşında birinde. | Open Subtitles | التهاب شرايين الدم في مخها نادر جداً، خاصةً لمن في مثل سنها |
29 yaşında. Onda herhangi bir şey olma ihtimali bile çok düşük. | Open Subtitles | سنها 29 عاماً مهما كان ما لديها فهو شبه مستحيل |
Yaşı dolayısıyla adını veremediğimiz mağdurun bir arkadaşı olayı ortaya çıkardı. | Open Subtitles | أخبرتنا زميلة للفتاة الضحية التي لا يمكن الأفصاح عن أسمها بسبب سنها |
Bir dakikalığına laboratuar sonuçlarını aklımızdan çıkarırsak hastanın Yaşı nedeniyle test yapamadığımız bir enfeksiyon daha var. | Open Subtitles | لكن إن نسينا فحص المعمل لحظة هناك عدوى واحدة لم نجربها لأجل سنها |
Evet. En basit açıklama, Yaşı hakkında yalan söyleyen 40 yaşında bir kadın olması. | Open Subtitles | حسناً، أبسط الحلول أن سنها 40 عام و تكذب بشأن سنها |
Bu balık etli kız Yaşına göre pek tecrübesiz görünmüyordu. | Open Subtitles | والتى كانت عشيقته صغيرة السن ممتلئة القوام والتى لم تبدو خرقاء على الرغم من صغر سنها |
Hala Yaşına uygun olduğunu düşünmüyorum. Çok edepsizce. | Open Subtitles | ما زلت أعتقد أن ذلك غير لائق في مثل سنها |
Onun yaşındaki başka bir kızla sizi tanıştırabilirim, yetenekli bir kızla. | Open Subtitles | أستطيع أن أعرفك بفتاة أخري في سنها و تكون موهوبة |
Ama bir şekilde Izzi, bu kadar genç yaşta, bu lütufa erişmeyi başardı. | Open Subtitles | و لكن بطريقة ما ، أيز على الرغم من حداثة سنها قد حققت تلك المعادلة |
15 yaşındayken bir beyefendi ona deli gibi aşık olmuştu, ona teklifte bulunacağından emindim. | Open Subtitles | عندما كان سنها 15 عام كان هناك شاب يحبها جداً كنت واثقة أنه سيتقدم إليها |
Kızıma bak, daha geçen hafta iki dişini kırmasına rağmen, kaydırağın üzerinde. | Open Subtitles | انظر لإبنتي خلف قضبان القرد تماما بعد أن انكسر سنها الاسبوع الماضي |
Battal Beyimiz, nüfus kağıdında yaşını büyüttü. Sonra da evlendi. | Open Subtitles | حصلت بطال بك تغير سنها إلى سنة السن ثم تزوجها. |
Yaşının iki katıymış gibi davransa da derinlerde bazı şeyler var. | Open Subtitles | ربما تتصرف كمن في ضعف سنها و لكن في الداخل، هي لا شيء إلا أسرار؟ |