benden başka kimse yok, uyanalı da yıl oldu. | Open Subtitles | لا يوجد أحد هنا سواي وعليك ان تكون غير رسمي |
Lorelei hakkında benden başka kimse yorum yapamaz. | Open Subtitles | إسمعني، لنتفق لا أحد يتكلم عن لوريلاي سواي |
Sway'i o lanet Güç Çocukları'na vererek paramızı sokağa atıyoruz. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}"إنّنا نُهدر المال بإعطائنا "سواي للفتيان "ذوي القُوى" الملاعين. |
- Başka biri olsa isterdi, Tess. - Ben hariç herkes, belki de. | Open Subtitles | أي امرأة كانت لتطلب منه ذلك ,تس ربما كل امرأة سواي |
Gerçekte Katie'nin adını söyleyen birini duymadım, tabii benim dışımda. | Open Subtitles | أنا في الحقيقة لم أسمع أحدا يلفظ اسم كاتي سواي |
kendimden başka hiç kimseden sorumlu olmamalıyım.... ...Çok haklısın Carmen. | Open Subtitles | لا يجب أن أكون مسؤولة عن أي شخص سواي أنت على حق كارمن |
- Hayır, yapamazsınız, Bayım çünkü tüm hikâyeyi bilmiyorsun. benden başka kimse bilmiyor! | Open Subtitles | لأنك لا تعرف القصة الكاملة ولا أحد يعرفها سواي |
Ama beni işin başına koydun, ve benden başka kimse zencilerimi kamçılayamaz! | Open Subtitles | لكنك وضعتني مسئولا هنا و لن يجلد أحد الزنجي سواي |
İlacı ve evrakları benden başka kimseye vermeyeceksin. | Open Subtitles | تأكد بأن لا تعطي الدواء أو الأوراق لأي أحد سواي |
benden başka kimse kötü davranamaz. | Open Subtitles | الإهمال والإنحطاط لن يقوم أحد بإساءة كلبي سواي |
Sinirlenmeye gerek yok. Sinirliyim çünkü bir sorun var, ve benden başka kimse umursamıyor. | Open Subtitles | أنا غاضبة لأنه هناك مشكلة هنا ولا يبدو أن هناك من يلاحظ سواي |
Bakın, ben buldum, ben kullanacağım. Ve benden başka kimse de kullanmayacak! | Open Subtitles | أنا وجدتها، أنها لي ولن يستعملها أحد سواي بعد الآن |
Sway, neden evlerinden izleyenler için puanlama sisteminden bahsetmiyoruz? | Open Subtitles | "سواي " لماذا لا نكشف نظام النقاط للمشاهدين في منازلهم ؟ |
Kıza, ona Sway vermesini söyledi. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}تمكنّت من جعلها تُعطيه البعض من "سواي=هيمَنة". |
Sway işi muazzam olabilir. Ama insanların onu öğrenmesi gerek. | Open Subtitles | "{\fnAdobe Arabic}.سواي" يُمكن أن يكون ضخماً لكن يتحتّم أن يعرف النّاس بشأنه. |
Bugün onun doğum günüydü, ama ben hariç kimse hatırlamadı. | Open Subtitles | اتعلم،اليوم كان عيد ميلاده ولا أحد تذكّر ذلك سواي |
Ben hariç hükümetten hiçkimse burayı bilmiyor. | Open Subtitles | لا احد في الحكومة يعرف عن هذا المكان سواي انا |
Benim dışımda kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لا أحد سوف يعلم سواي و أنا في طريق رحيلي لذا ما الفرق |
kendimden başka kimseye güvenmem. | Open Subtitles | يمكنه أن يصف مظهرها و أخلاقها، كما هي العادة حسنا أنا لا أثق بأحد سواي |
Artık "biz" diye bir şey yok Clark. Sadece ben varım. | Open Subtitles | لم يعد هنام نحن يا كلارك لايوجد سواي الآن |
Burada olduğun sürece benim haricimde kimi görürsen öldür. | Open Subtitles | عودي للقلعه و بينما تنتظرين هنا إطعني كل من يأتي سواي |
Şu halimiz ile toptan yıkımımız arasında ayakta kalan son olgu benden başkası değildir. | Open Subtitles | لا شيئ يقف الآن بيننا وبين الدمار التام سواي |
Swai asla bankalara güvenmezdi ama elinde ne varsa teklif etti. | Open Subtitles | "سواي) لا يَثق حتى بالبنوك)، لكن قدّم كُلّ شيء كان لديه." |
Sadece ve sadece, ben ve sıkıntılı erkek arkadaşım olacak, yani, iki hindi daha pişiriver. | Open Subtitles | لن يكون هناك سواي وصديقي الصغير، فاطبخ ديكين روميين إضافيين. |