Banyoda bir kırbaç var, ve hiçbir ata değmedi. | Open Subtitles | توقف، أنا عِنْدي سوط في حمّامي لمَ يلمَسَّ حصان. |
Fazladan bir hız patlaması ihtiyacı olduğunda, terbiyeci tarafından kumanda edilen, her robotta bulunan bir kırbaç var. | Open Subtitles | ،عندما يحتاج الأمر لزيادة في السرعة فكل آلي لديه سوط يحركه المدرب عبر جهاز تحكم عن بعد |
Hayalet atlının kırbacı yeterince derine girmemişti, ama sırtında bir kesik bıraktı. | Open Subtitles | سوط الفارس الشبح لم ينغرس في لحمه بما يكفي لقتله لكنه ترك جرحًا بليغًا على ظهره. |
Elinde kırbacı olan bir İsa'ya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن فى حاجة ماسة للمسيح مع سوط |
Robert Full: Kuyruğun iletişimi sağlayan kamçı gibi kullanıldığından söz ediyor. | TED | روبيرت فُل: تحدث عن الذيل كونه سوط للتواصل |
Hamlemi biliyorsun, Koz. | Open Subtitles | انت تعلم لعبتي يا سوط |
Bu dişi kedinin elinde kamçısı var. | Open Subtitles | حسنا ، هذه الهره الصغيرة بحاجة إلى سوط. |
Köleci başı, yüreklendirme kırbacını kaldır ve ceza kırbacını çıkart. | Open Subtitles | يا مراقب الرقيق، ضع سوط التشجيع جانباً وخذ سوط التعذيب |
Merhamet, tüm kırbaç ve darağaçlarından daha etkilidir. | Open Subtitles | الرحمة فعّالة أكثر من أي سوط أو حبل مشنقة |
Peter bir kırbaç aldığı için seni uyarayım dedim. | Open Subtitles | اردت فقط ان اخبرك ان بيتر لديه سوط وانت تعرف |
Kaç kez silahlı kavgaya kırbaç getirme dedim? | Open Subtitles | كم مرة أخبرتكِ بألا تحضرين سوط إلي معركة أسلحة؟ |
Sana bir kırbaç, bir top ve bir çanta dolusu altın yolluyorum. kırbaç, seni eğitmek için. | Open Subtitles | -ولقد ارسلت اليك سوط وكرة وصرة مليئة بالذهب السوط لتاديبك وتدريبك |
Ustanın kırbacı bugün çok güçlü. | Open Subtitles | سوط الماجستير هو قوي حقا اليوم. |
Geziyor Kunta Kinte gibi kırbacı yeyince artık adı Toby | Open Subtitles | ♪ لأنهم سيسقط كالعبد المملوك (كونتا كينتي) , لكن لدي سوط من أجلك يا (توبي) ♪ |
Acıyla ve kanla yoğrulup birlikte Doctore'nin zalim kırbacı altında çalışıyoruz. | Open Subtitles | مُلزمبالألموالدم... سوياً نَكدح بين اللدغات القاسية. من سوط (دكتوريس). |
Dün gece sen yerde uzanırken elinde bir çeşit kamçı gördüm. | Open Subtitles | رأيتك البارحة مستلقيًا على الأرض. ومعك سوط في يدك. |
Bak işte. "Koz". | Open Subtitles | اترى، هاك، سوط |
Kedi Kadın'ın kamçısı var. | Open Subtitles | لدى المرأة القط سوط. |
- Seks kırbacını mı? | Open Subtitles | سوط الجنس ؟ |
Düşün ki bu senin Kamçın. | Open Subtitles | إفترض أن هذا سوط |
Lanet olası kamçılı yılan da neyin nesi? | Open Subtitles | أوه، بِحقّ الجحيم ما هَلْ a سوط يَتلوّى؟ |
Görünüşe göre babamın ödüllü kamçısını unutmuşsun, Knowles. | Open Subtitles | حسنٌ، يبدو أنك نسيت (سوط أبي الثمين يا (نولز |
Neden senin Avantajım olduğunu söyleyeceksin daha. | Open Subtitles | "عليك أن تخبرني لم سمّيتني "سوط |
Şimdi, içinizden birisi benim yerime parti denetçisi olacak. | Open Subtitles | أحدكما سيخلفني كحامل سوط |
Elleri kerpiçten dolayı çatlaklar içinde olur, sırtı ustabaşının kamçısından dolayı yara içinde kalır, ancak kalbinde Tanrı'nın ruhunun ateşi yanardı. | Open Subtitles | يداه تكون كثيرة العُقد و مكسوره من تجاويف الأحجار و ظهره متقرحا من سوط الرئيس المتعسف لكن قلبه يحترق بروح الرب الرزاق |