Sana paranı vereceğim, ama bir daha asla benim evime gelme. | Open Subtitles | سوف أعطيك مالك، ولكن لا تجرؤ مجدداً على القدوم إلى منزلي |
Eğer bana şirketini satarsan bunu sana imza hediyesi olarak vereceğim. | Open Subtitles | إذا كنت تبيع لي شركتك، أنا سوف أعطيك هذا كهدية التوقيع. |
İçinizdeki taştan yüreği çıkaracak, size etten bir yürek vereceğim. | Open Subtitles | و سوف أحطم القلب الحجرى و سوف أعطيك قلباً من اللحم |
Senden bir parça bahis yüzdesine karşılık ben de adamımınkinden veririm. | Open Subtitles | أنا سوف أعطيك نسبة الرجل لي للحصول على قطعة من يدكم. |
Bundan daha çekilmez bir adamın adını verebilirsen sana bir sterlin veririm. | Open Subtitles | سوف أعطيك باوند إذ يمكنك تسمية لي أكثر شخص أبله لا يطاق |
Sana Sodyum Pentotal vereyim. Çok güzel uyursun. Söyleyene bak! | Open Subtitles | سوف أعطيك حقنة من الصوديوم بنتوثال تستطيعين أن تنامي بتأثيرها |
Sana pelerini vereceğim. Angel buna sahip olmaktan hoşlanacaktır. | Open Subtitles | سوف أعطيك الرداء، سيود أنخيل أن يحصل عليه |
Bileti size vereceğim. Lütfen sakin olun bayım. | Open Subtitles | سوف أعطيك التذكرة, ولكن رجاءا حاول أن تبق هادئا يا سيدى |
Başarılı olursan sana kızımı gönüllü vereceğim. | Open Subtitles | إذا نجحت فيما قلته أعدك , سوف أعطيك يد أبنتي بكل سرور |
Dinle bak sana ne diyeceğim, sana 5 tane kitap vereceğim düzeltiyorum, sana 5 adet kitabı ödünç vereceğim. | Open Subtitles | اسمعأنا سوف أعطيك خمسة كتب أو بالأصحسوف أُعيّرك خمسة كتب. |
Helikoptere binince ağrı için bir şey vereceğim. | Open Subtitles | سوف أعطيك شيئا للألم عندما نصعد إلى المروحية |
Eğer hastanenin çöpünün nereye gittiğini biliyorsan, sana 8$ vereceğim. | Open Subtitles | هل تعلم أين جميع القمامة التي في المشفى تذهب؟ سوف أعطيك ثمانية دولار |
Sana adresimi veririm. Benimle New York'ta temasa geçersin. | Open Subtitles | لكنى سوف أعطيك عنوانى فى نيويورك يمكنك ان تتصل بى |
Umurumda değil. Bak, sana 3,000 Liret veririm. | Open Subtitles | لا يهمني أنظر، سوف أعطيك ثمنها 3.000 ليرة |
Fakat 10 Talant altın karşılığında size Mısır'ın zenginliğini veririm. | Open Subtitles | لكن مقابل عشرة أوزان من الذهب الخالص سوف أعطيك ثروة مصر |
Fakat 10 talant altın karşılığında size Mısır'ın zenginliğini veririm. | Open Subtitles | لكن مقابل عشرة أوزان من الذهب الخالص سوف أعطيك ثروة مصر |
Parayı getireceğim, sadece bizi adaya götür ve sana 1 milyon dolar vereyim. | Open Subtitles | سوف تحصل على المال، بمجرد خروجنا من الجزيرة و سوف أعطيك المليون دولار |
Şimdi eğer oturma odasına gelirseniz size anahtarı vereyim. | Open Subtitles | الأن, إذا جئت إلي غرفة معيشتي سوف أعطيك المفتاح |
Sana bir şans veriyorum bildiğin bazı şeyleri o söylemeden önce anlatman için. | Open Subtitles | أعتقدت بأني سوف أعطيك فرصة لتخبرني أي شيء قبل أن يقوم هو بالكلام |
İki bin verebilirim ama bu seni ne kadar idare eder? | Open Subtitles | سوف أعطيك ألفا دولار كم سيمنحك هذا المبلغ؟ |
Seni bırakmaktan fazlasını yapacağım. | Open Subtitles | سوف أعطيك أكثر من أن أأذن لك بالإنصراف |