| Sana yemeğini yemezsen kötü bir çocuk olacağını söylemedim mi? | Open Subtitles | ألم أقل لكَ ستصبح ولداً سيئاً إذا تركت بقايا من الطعام؟ |
| Doğru zamanı beklersen kötü olmaz. Küçük bir statik şok gibi. | Open Subtitles | ليس سيئاً إذا وصلت في الوقت المحدد كأنها صدمة ساكنة |
| Onu, tehlikeli birşeyle kesersen, kötü şans getirecektir. | Open Subtitles | سيكون حظاً سيئاً إذا قطعتها بشيء بمثل هذه الخطورة. |
| ...benimle bu gece burada yatmayı denemek istemenden daha kötü olamaz. | Open Subtitles | قَدْ لايكون الأمر سيئاً إذا أردت المحاولة |
| Bu şey; tıkılmak, eğer buna sizinle katlanacak doğru adama sahipseniz çok kötü bir şey değil. | Open Subtitles | ما أريد قوله ، هو أنه وأنت مقفل عليك ، ليس سيئاً إذا كان معك الشخص المناسب |
| Vaziyet ne denli kötü olursa olsun, insanlar her şeyin oldum olası böyle işlediğini... | Open Subtitles | مهما كان الوضع سيئاً إذا كان الناس يعتقدون أن هذا هو ما كان دائماً |
| İnsanlar için hepsi kötü. | Open Subtitles | كل شيء يصبح سيئاً إذا زاد عن حده |
| Ona demiştim ki halata tırmandığı takdirde, kötü bir şeyler olabilirdi. | Open Subtitles | ...أخبرتها بأنني أعتقد أنه قد يحدث شيئاً سيئاً إذا صعدت على الحبل |
| kötü kızlara yapılan kötülük o kadar kötü değildir. | Open Subtitles | السيء ليس سيئاً إذا فعلته لفتيات سيئات. |
| Olsaydım çok kötü bir zindan efendisi olurdum. | Open Subtitles | سأكون راوياً سيئاً إذا فعلت ذلك |
| - Yapabilseydi, kötü bir müze olurdu. | Open Subtitles | سيكون متحفاً سيئاً إذا قامت بذلك |