O kadar da kötü biri olamaz. Hiç kimse değildir. | Open Subtitles | لا يمكن ان تكون سيئه بالكامل لا يوجد احد هكذا |
Daha iyi olabilirim. İyi biri olabilirim. - Artık kötü biri olmayacağım. | Open Subtitles | سوف اكون بأفضل حال , سوف اتحسن لن اكون سيئه بعد الان |
Bence sevgilini izlemek genelde kötü bir ilişki izlenimi bırakır. | Open Subtitles | أنا أظن أن التجسس على صديقك يعتبر بداية علاقه سيئه |
Ne kadar kötü, ya da ne kadar iyi olursa olsun, bu değişmeyecek. | Open Subtitles | لذا لا يهم مهما كانت الامور ستصبح سيئه او جيده فهذا لن يتغير |
fena fikir değil Bay Bollingswon'th. Belki de sizinle başlamalıyız. | Open Subtitles | ليست بفكره سيئه سيد بولينج ثورث ربما علينا البدء بك |
berbat bir iş. Biz panellere ulaşmadan, bizi boydan boya kesecek. | Open Subtitles | انها فتاة سيئه ستقطع الطريق علينا قبل أن نصل لألواح التحكم |
Yani bu bir bakıma "iyi haber, kötü haber" durumu. | Open Subtitles | أنه نوع من حالة , أخبار سعيده مع أخبار سيئه |
Eğer, sen kötü olsaydın, bu benim kötü bir öğretmen olduğum anlamına gelirdi. | Open Subtitles | لانه اذا كنت سيء ، عندها يعني ذلك اني كنت مدرسه سيئه.. ِ |
Ama hepsi kötü değildi. Hatta bazı insanlara yardım ettik. | Open Subtitles | لكنها لم تكن سيئه كلها, حتى أننا ساعدنا بعض الأشخاص |
Çok fazla içerdi kötü kan dolaşımından ayak parmaklarından biri düştü. | Open Subtitles | قلد تناول الكثير وواحده منها قد قضت عليه دوره دمويه سيئه |
Basitçe söylemek gerekirse, bir iyi bir de kötü haberim var. | Open Subtitles | هذا أساسا يشبه أخبار سيئه أخبار جيده سيناريو من تلك الأشياء |
Eğer değilse, sana hayatının ne kadar kötü olduğunu hatırlatır. | Open Subtitles | ولو لم تكن كذلك فإنها ستذكركِ كم هي حياتكِ سيئه |
Kevin, Gina'yı kazanmak için aptalca bir hafta sonu geçirmek kötü bir fikir. | Open Subtitles | كييف , الحصول على عطله مجنونه للرجوع الى جينا انه بالفعل فكره سيئه |
Tamam, çocukken kontrolsüz bir ... ışın kılıcı savaşının sonuçları kötü olmuştu. | Open Subtitles | حسنا, حدثت.. معركة بسيف من الليزر الحار إنتهت نهاية سيئه وأنا طفل |
Buraya oturmuş ve bir sigara yakmış. kötü bir alışkanlık. | Open Subtitles | لقد جلس هنا و دخن سيجاره إن التدخين عاده سيئه |
Muhtemelen kötü bir kredi notu ve bitmemiş deniz kızı dövmesi vardır. | Open Subtitles | والتي ربما لديها سمعه سيئه و أنتهى بها المطاف بـ وشم حوريه |
Söz veriyorum araba veya kötü fıstık ezmesi alarak sınırı aşmayacağım. | Open Subtitles | اعدكِ انني لن اجن ولن اشتري سياره او زبده فول سيئه |
Böyle giyindim çünkü hem iyi hem kötü haberlerim var. | Open Subtitles | أنا أرتدي هذه الملابس لأنه لدي أخبار جيدة و سيئه |
Zamanla, isteyerek bir şeyler yaparız iyi ya da kötü affedilmeyi gerektiren şeyler. | Open Subtitles | مع الوقت, نقوم بأفعال مبنيه على النوايا جيده أو سيئه وهذا يتطلب المسامحه |
Yolculuk fena değildi ama sınırda bekleyiş, işlemler filan epey yordu. | Open Subtitles | القياده لهنا لم تكن سيئه, لكن الأنتظار عند الحدود العبور من الجمارك كان كابوساً |
Aradığınız için teşekkür ederim. Tanrım, berbat görünüyorsun. | Open Subtitles | شكراً لإتصالك بي أووه , يا الله , تبدو في حاله سيئه |
İkiyüzlüler, filmlerimin iğrenç olduklarını söylüyorlar. Ama bir yandan da seyretmek için deliriyorlar. | Open Subtitles | أنتم الحمقى أصحاب الوجهين تقولون عن أفلامي سيئه و تستميتون لمشاهدتها |
Hayır. Bayık ya da boktan Veya kabus gibi derdim. | Open Subtitles | كلا، لكنت سأقول أنها سيئه أو مقيته أو مخيفه و مفزعه |
O evin su tesisatı kötüydü ve karıncalar vardı. | Open Subtitles | هذا المنزل سباكته سيئه وملئ بالنمل الأبيض |
Tabii ki kötü bir fikir. korkunç bir fikir. | Open Subtitles | بالطبـع انهـا فكـره سيئه انهـا فكره سيئه للغايـه |
Hayır Cross. İnsanların bunu yanlış kullandığını gördüm. | Open Subtitles | لا , كروس الناس هم من يوظفونها بطريقه سيئه |
O pezevenk ev sahibi, kirayı artırdığından beri bok gibi gidiyor. | Open Subtitles | منذ ان قام مالك الأرض برفع الأيجار والاحوال سيئه |