| Sayın Yargıç, devam etmeden önce, prosedürle ilgili bir teklifimi mahkemeye sunabilir miyim? | Open Subtitles | قبل أن نستكمل يا سيادة القاضى هل للمحكمة أن تقدم اقتراحاً |
| Sayın Yargıç, bu ticari ilana itiraz ediyorum. | Open Subtitles | يا سيادة القاضى ، إننى أعترض على هذا الإعلان التجارى |
| Sayın Yargıç, savunma bütün tanrısızların düştüğü hataya düşüyor. | Open Subtitles | سيادة القاضى ، إن الدفاع يرتكب نفس الخطأ القديم خطأ جميع الملحدين |
| Sayın Hâkim Chicagolu saygıdeğer rakibim, bu farazi sorularıyla konuyu dağıtıyor. | Open Subtitles | الذين يمكنك دعوتهم على العشاء ؟ يا سيادة القاضى ، إن معارضى المحترم من شيكاغو يقوم ببعثرة المسألة بأسئلة افتراضية |
| Özür dilerim Sayın Hâkim, ama bu jüri üyesini fikirlerinden dolayı reddediyorum. | Open Subtitles | انا اسفة، سيادة القاضى انا اريد استبعاد هذا المحلف |
| Sayın Başkan, bu konudaki... 4. şahit... | Open Subtitles | سيادة القاضى , هذا رابع شاهد للإدعاء بنفس الأمر |
| Ne yapmaya çalıştığı çok belli, Sayın Yargıç bize suçluyu unutturmaya ve hukuku dava konusu yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | سيادة القاضى ، من الواضح ما يحاول أن يفعله إنه يحاول أن ينسينا الخارج على القانون و أن يضع القانون للمحاكمة |
| Sayın Yargıç, savcının tanığın ağzına tıkıştırdığı sözler için savunmanın bir şansı olmalı. | Open Subtitles | حسناً يا سيادة القاضى ، ينبغى على الدفاع أن يكون لديه الفرصة لتحدى الكلمات التى وضعت فى فم الشاهدة من قبل المدعى |
| Ve çok yakında, Sayın Yargıç elimizde flamalar ve çalan davullarla geriye doğru yürüyor olacağız! | Open Subtitles | و قريباً يا سيادة القاضى مع اللافتات المرفوعة و الطبول التى تدق |
| Sayın Yargıç, gazetem kefaletnameyi gönderecektir. | Open Subtitles | سيادة القاضى ، إن جريدتى سوف تقدم الكفالة |
| Sayın Yargıç, dün davadan çekilmek istediğime dair bazı ifadeler sarf etmiştim. | Open Subtitles | سيادة القاضى ، هناك بعض الملحوظات التى ذكرتها بالأمس و هى أننى أردت الإنسحاب من القضية |
| Sayın Yargıç, zaten tüm bu dava sıradışı. | Open Subtitles | سيادة القاضى ، إن المحاكمة كلها شئ لا مثيل له |
| Sayın Yargıç bunun amacı nedir? | Open Subtitles | سيادة القاضى ، إلى أين سيؤدى بنا كل ذلك ؟ |
| Sayın Yargıç, mahkemenin izniyle önceden hazırlamış olduğum düşüncelerimi kayıtlara geçmesi için kısaca okumak istiyorum. | Open Subtitles | سيادة القاضى بعد إذن المحكمة إننى أود أن أضيف إلى السجل بعض الملحوظات القصيرة التى قمت بتحضيرها |
| Bu bir Ulusal Güvenlik sorunudur Sayın Yargıç. | Open Subtitles | هذا امر متعلق بالامن القومى، سيادة القاضى |
| Evet, Sayın Yargıç. Bay Tanner savunmasını suçlu olarak değiştirdi. | Open Subtitles | نعم سيادة القاضى السيد تانر قد اعرف انة مذنب |
| Sayın Yargıç, bu çok saçma. | Open Subtitles | يا سيادة القاضى هذا مثير للسخرية |
| Davayı, Sayın Hâkim Garson Deeds yönetecek. | Open Subtitles | سيادة القاضى جارسون ديدز يترأس المحكمة |
| Ama Sayın Hâkim tam da en güzel kısma geçiyordum. | Open Subtitles | لكن، سيادة القاضى كنت سأصل الى افضل جزء |
| İtiraz ediyorum, Sayın Hâkim. | Open Subtitles | اعتراض، سيادة القاضى |
| İtiraz ediyorum, Sayın Hâkim. | Open Subtitles | اعتراض، سيادة القاضى |
| Sayın Başkan, bunlar çok gereksiz şeyler. | Open Subtitles | سيادة القاضى , لا ضرورة لذلك على الاطلاق |