| Senin sevgilin olmak bir taksi tarafından ezilmekten daha kötü. | Open Subtitles | أن اصبح حبيبتك هو اسوأ من ..أن تصدمني سيارة اجرة |
| Şehirde 2,300 kayıtlı taksi var, bir o kadar da kayıt dışı vardır. | Open Subtitles | يوجد 2,300 سيارة اجرة مسجلة فى المدينة و على الاقل مثلهم غير مسجل |
| Dün Manhattan'daki en iyi hastanelerden birine işe gitmek için taksi çeviriyordum. | Open Subtitles | البارحة اخذت سيارة اجرة إلى عملي في واحدة من افضل مستشفيات مانهاتن |
| Tekrar bavulumu topladım, bir Taksiye atladım ve doğruca havalimanına gittim. | Open Subtitles | وانسللت إلى الخلف و ركبت سيارة اجرة و ذهبت مباشرة للمطار |
| Bir kere, ta Talmadge Hall'a kadar taksiyle gidemem ben. | Open Subtitles | حسنا.. مهما يكن، مارك اولا، انا لن استقل سيارة اجرة |
| ister inanin ister inanmayin, bu Nijerya'da bir taksi | TED | صدق أو لاتصدق بأن تلك سيارة اجرة فى نيجيريا. |
| Sherman ve DeSoto caddelerinin köşesine... hemen bir taksi gönderir misiniz? | Open Subtitles | أيمكنك أن ترسل سيارة اجرة فوراً تقاطع شارعي شيرمان وديسوتو |
| Senin yerinde olsam ve paran varsa, taksi tutardım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك .. ومعى مال كنت اخذت سيارة اجرة |
| taksi tutacağız. Arabada sorun çıktı. | Open Subtitles | لا,سوف نأخذ سيارة اجرة لدينا مشكلة صغيرة بالسيارة |
| Babam bazen elektrikçi, taksi şoförü ya da su tesisatçısı olarak çalışırdı ama asıl işi uyuşturucu satmaktı. | Open Subtitles | كان والدي يعمل أحيانا ككهربائي أو سائق سيارة اجرة أو سمكري لكن عمله الرئيسي كان يبيع الممنوعات |
| 1-12, Wall Street. Bekle, bu bir taksi değil. Anlamıyorsunuz. | Open Subtitles | الى112 وول ستريت انتظر هذه ليست سيارة اجرة انت لا تفهم |
| Çok insanla konuşurum ben, taksi şöförüyüm. | Open Subtitles | ان اتكلم مع الكثير من الناس فانا اقود سيارة اجرة |
| 1 240 Milford adresine taksi istiyorum. | Open Subtitles | اريد سيارة اجرة لتقلنا لـ ميلفور 1240 . من فضلك |
| Tamam, ankesörlü telefon bulacağız... taksi çağırıp ofisine döneceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | سوف نذهب لهاتف عمومي ونأخذ سيارة اجرة ونعود لمكتبك.. حسناً؟ |
| Coleman'la birlikte adama numaranızı yaptınız ve 49ncu caddede Taksiye bindirdiniz. | Open Subtitles | قمت أنت وكولمان بتبديل المال وأرسلتماه إلى سيارة اجرة |
| Acil bir durum var ve bu ATM bozuk. Çaresizim ve Taksiye binmem gerek. | Open Subtitles | لدي حالة طارئة والة الصراف هذه معطوبه ولا خيار آخر لديّ، اريد الحصول على سيارة اجرة |
| Taksiye 32 dolar verdiğimize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق اننا اخذنا سيارة اجرة بـ 32 دولار |
| Suç mahalline taksiyle gitmek pek iyi bir fikir değildir. | Open Subtitles | لاتعتبر فكرة جيدة جداً ان تأخذا سيارة اجرة الى مسرح الجريمة |
| Ben de küçük harcamalar kasasını boşalttım ve taksiyle gidiyorum. | Open Subtitles | حسنا.. سوف اذهب الى هناك لذا سحبت من الصراف بعض النقود وسآخذ سيارة اجرة |
| Son gördüğümde, bir taksiyle çarşıya iniyordu. | Open Subtitles | آخر مرة رأيتها ، كانت تسير في سيارة اجرة وسط المدينة |
| Bunun imrenilecek bir tarafı yok sende tam taksici tipi var. | Open Subtitles | تعرف لا يوجد شئ في تلك الجملة اصدقه لكن انت تبدو كشخص يمكن ان يقود سيارة اجرة |
| Tek bildiğimiz taksiyi paylaştıkları ve iki kadeh bir şey içtikleri. | Open Subtitles | كل ما نعرفه انهم شاركوا سيارة اجرة وحظوا بشراب |
| Elimde taksinin sizi sabah saat 8'de alacağına dair bir not var. | Open Subtitles | لدي ملاحظة؛ أنك تحتاج إلى سيارة اجرة تقلك في الثامنة صباحاً. |