ويكيبيديا

    "سيارتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • arabasını
        
    • arabasına
        
    • arabası
        
    • arabasının
        
    • arabasında
        
    • araba
        
    • arabayı
        
    • arabada
        
    • arabasından
        
    • arabanın
        
    • arabasıyla
        
    • arabaya
        
    • arabayla
        
    • Arabadan
        
    • aracı
        
    Onlara, az önce buradan çıkan avukatın ayrılmadan önce arabasını durdurmalarını söyle. Open Subtitles هذه المحامية التى غادرت للتو قل لهم ان يمنعنوا سيارتها من المغادرة
    Ne bir müşteriyle konuştuğunu hatırlayan ne de arabasını otoparkta gören var. Open Subtitles لاأحدَ يتذكر أيَ زبون قد تحدثت إليهِ لاأحدَ يتذكر رؤية سيارتها بالرآب
    Aşağı iniyorum, içkimi bitirip, onu arabasına götüreceğim ve yarım saat içinde geri otele gideceğim. Open Subtitles سأنزل، وأنهي شرابي وأوصلها حتي سيارتها وأعود للفندق خلال نصف ساعة
    Her neyse, arabası ofisinin önünde ama ondan bir iz yok. Open Subtitles على العموم .. سيارتها امام مكتبها .. ولكن لا أثر لها
    Ben de oynat tuşuna bastım. Kızım arabasının yanında duruyordu... Open Subtitles فضغطت زر التشغيل و ها هى ابنتى تقف بجانب سيارتها
    Desiree'yi arabasında direksiyona oturttun ve arabayı göle doğru ittin. Open Subtitles فوضعتي ديزيري خلف مقود سيارتها و قدتي بها الي البحيرة
    Michelle Yeung, (24 yaşında ),araba sürerken kurbanın öldürüldüğüne şahit oldu. Open Subtitles ميشيل يونغ ، بعمر 24 سنةً، شاهدت القاتل وهي في سيارتها
    Bayan arabasını çarptığında ben sakal traşı için içeride oturuyordum. Open Subtitles كنت أجلس هنا وأحلق لحيتي.. عندما صدمت هذه السيدة سيارتها..
    arabasını parçalarız. arabayı da onu da bulamazlar. Doğru söylüyor. Open Subtitles سنقوم بقطع السيارة، لن يعثروا عليها أبدا أو على سيارتها.
    Belli ki,arabasını Romanya'ya sürerken, oğlum vahşi yulaflarını kızla ekmiş. TED على ما يبدو، انه أقام علاقة جنسية مع فتاة أثناء قيادته سيارتها في رومانيا.
    sekiz ay kadar oldu ve artık daha iyi hissediyor. Ve geçenlerde arabasını sürerken, TED لنحو ثمانية أشهر مضت ، بدأت تشعر الان بالتحسن. وكانت تقود سيارتها في ذاك اليوم،
    Pebble Plajı'nda onun arabasını mı kullanacaksın? Open Subtitles هل ستقود سيارتها في مسابقة الشاطئ الصخري ؟
    arabasına bombayı onlardan biri koymuş olabilir. Open Subtitles أي شخص من هؤلاء أمكنه أن يضع القنبلة في سيارتها
    Sonucunda müvekkilimin yapabildiği tek şey... arabasına atlayıp... uzaklara sürmekti. Open Subtitles الذى يترك لها شئ واحد تقدر على فعله فى النهاية هو ان تركب سيارتها وتبتعد
    Kadın çok korkuyordu, şimdi kapıyı açmıyor ama arabası garajda duruyor. Open Subtitles . . والآن هي لا تفتح الباب، لكن سيارتها في المرآب
    Bir keresinde arabası bakımdayken, onu eve bıraktım ve beni öptü. Open Subtitles في إحدى المرات وعندما كانت سيارتها في الورشة أوصلتها لمنزلها وقبّلتني
    Dani görünüşe bakılırsa arabasının kontrolünü kaybedip hızla beton duvara çarpmış. Open Subtitles داني على ما يبدو فقد السيطرة على سيارتها وأصطدمت بجدار خرساني
    Evet, kocaman bir bıçağı alıp bu kızın evine gittim ama evinde değildi, ben de sadece arabasının tekerlerini deştim. Open Subtitles نعم ، أمسكت بسكين ضخمة و ذهبت لمنزل الفتاة كنت سأجدها لكنها لم تكن هناك لذا ثقبت إطارات سيارتها
    Bugün Sinclair'e bağırıp çağırmış, arabasında da parmak izi var. Open Subtitles لقد تشاجر مع سينكلير اليوم وبصماته في جميع انحاء سيارتها
    Yani burası onun araba yolu, ama Carli kaynaklı bir karışıklık istemezsin. Open Subtitles اعني انه في ممر سيارتها,ولكن لن اخاطر بأن تظنني اقصد كارلي اخرى
    arabada eve dönüyordu ve karşıdan gelen bir sarhoş çarptı. Open Subtitles كانت تقود سيارتها ليلاً وهي ثملة وعبرت الحد الفاصل للطريق
    Ölü, yaklaşık 90 dakika önce arabasından 911'i aramış. Open Subtitles لقد إتصلت المتوفية بالطواريء منذ 90 دقيقة تقريباً من سيارتها
    Bir ekip az önce onu bir arabanın bagajında buldu. Open Subtitles أو هاتف الأقمار الصناعية، فريقٌ وجدها للتوّ في صندوق سيارتها
    Hayır, kendi arabasıyla kasabadan ayrılken görülmüş... işverinin arabasıyla. Open Subtitles لا,لقد شوهدت وهي تغادر المدينه في سيارتها بواسطة مديرها
    arabaya bindi ve 8 km uzaklıktaki Golden Gate Parkı'na doğru gitti. Open Subtitles ركبت سيارتها وذهبت إلى حديقة البوابة الذهبية خمسة أميال
    Garaja doğru koştuğunu gördüm ama arabayla çıktığını hiç görmedim. Open Subtitles لقد رأيتها تذهب للمرآب لكني لم أرى سيارتها تغادر
    Bunu nasıl yaptığını düşünelim. Onları Arabadan atlıkarıncaya nasıl götürüyor? Open Subtitles لنفكر بكيفية قيامها بذلك عملياً وانتقالها من سيارتها إلى دوامة الخيل
    aracı hâlâ park yerinde duruyor. Open Subtitles لا زالت سيارتها مركونة هناك بموقف السيارات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد