Ama insanlar geçmişe dönüp bize baktıklarında meraklanıp umudumuzu hatırlayacaklar. | Open Subtitles | سينظر الرجال خلفهم الينا و سيتذكرون آمالنا |
Kim olduklarını hatırlayacaklar. Ama son bir kaç ayı hatırlamayacaklar. | Open Subtitles | سيتذكرون من هم لكن سينسون ما فعلوه في الشهور القليلة الماضية |
- Bunları hatırlayacaklar mı? | Open Subtitles | لذا, هل سيتذكرون أي شيئ من هذا؟ |
Büyüyünce onları hatırlamayacaksın ama onlar senin adını hep hatırlayacak. | Open Subtitles | عندما تكبر في السن لن تتذكر أسمائهم لكن تعلم ماذا؟ هم سيتذكرون أسمك |
Birlikte çalıştığı herkes onu cesareti ve bağlılığla anacaklar. | Open Subtitles | كل من عملوا معه سيتذكرون شجاعته وولائه |
Bu deri işleri küçük parçalara ayrıldıklarını unutmayacaklar. | Open Subtitles | هؤلاء ذى السنحة البشرية سيتذكرون أنهم قد دُمروا لأجزاء |
Tek hatırlayacakları, bir katilin adalet tarafından aşırı bir cezaya çarptırıldığı olacaktır. | Open Subtitles | كلهم سيتذكرون انه مجرد قاتل وحوكم بالقانون بعقوبة مشددة |
Kimse yurttaş hakları kanununu hatırlamayacak ama bu eyalete adım bile atılmayıp, Selma'ya gösterilen ilgisizliği hatırlayacaklar. | Open Subtitles | لن يتذكر أحد قانون الحقوق المدنية. لكنهم سيتذكرون المواجهة في "سلمى". بينما لم تقم حتى بدخول الولاية. |
Sadece sloganı hatırlayacaklar. | Open Subtitles | : سيتذكرون الشعار فقط |
İnsanlar başardıklarınızı hatırlayacaklar. | Open Subtitles | الناس سيتذكرون ماذا فعلت |
Ne yazık ki, hatırlayacaklar. | Open Subtitles | لسوء الحظ، سيتذكرون |
Savunma Bakanı Heller'ın kendi topraklarında esir tutulduğu görüntüsünü hatırlayacaklar ve bu akıllarından hiç çıkmayacak. | Open Subtitles | سيتذكرون صورة الوزير (هيللر) وهو مختطف على أراضيكم وسيحرق هذا أفئدتهم |
Buraya oturup konuştuğumuzu hatırlayacaklar. Bunu Nucky'nin öğrenmesini ister misin? | Open Subtitles | سيتذكرون أنّنا قد جلسنا هنا وحظينا بمحادثة وديّة أذلك شئٌ تريد أن يعلم بخصوصه (ناكي) ؟ |
"Bekleyin, yapamam" dediğinizi hatırlayacaklar. | Open Subtitles | سيتذكرون قولك، "انتظروا"، و"لا أستطيع"، |
Ölmekte olan bir adamı kurtarmaya çalışan bir kahramanı hatırlayacak. | Open Subtitles | بل سيتذكرون البطل الذي حاول إنقاذ رجل يحتضر |
Oğlanlar babalarının istasyona nasıl yürüdüğünü hatırlayacak. | Open Subtitles | أقصد أن الأولاد سيتذكرون دوماً أنني اصطحبت (بن وايد) إلى المحطة |
İnsanlar bunu hep hatırlayacak. | Open Subtitles | الناس سيتذكرون ذلك دائما |
sezonunda küçük bir rol alabilmek için azgın bir oyuncu seçim asistanını cinsel yolla memnun etmeye çalışırlarken geriye dönüp bu yılları ve seni saygıyla anacaklar. | Open Subtitles | هنالك مثليّ مساعد للصب القديم لكي يكون مضاف "بالموسم 33 من مسلسل "ذا باتشلويتي سيتذكرون هذا الوقت ويتذكرونك بسذاجة |
- Bunu asla unutmayacaklar. | Open Subtitles | سيتذكرون ذلك للأبد |
Yıllık, içinde hatıraların olduğu, öğrencilerin 20 yıl sonra açtıklarında, okulumuzla ilgili sevdikleri şeyleri hatırlayacakları bir kitaptır. | Open Subtitles | الكتاب سيبقى حتى 20 سنه من الأن, وهؤلاء الطلاب سيتصفحون الكتاب و سيتذكرون من خلاله ماأحبوهـ بالمدرسة |
diyoruz. İspanyolca konuşlar ise eylemin kaza olduğu durumlarda yapanı hatırlamıyor, yine de bunun bir kaza olduğunu daha iyi hatırlıyorlar. | TED | في حين أن المتحدث بالأسبانية أقل احتمالاً لتذكر من كسرها إن كان الأمر حادثًا، ولكنهم سيتذكرون أن الأمر كان حادثًا. |