Yanlız otoparkda boş yer yok, arabanızı yola bırakmanız gerekecek. | Open Subtitles | لا يوجد هنالك مواقف سيتوجب عليك ترك سيارتك على الشارع |
Er ya da geç bizlerle ilgilenmen gerekecek. | Open Subtitles | ، لوحدكِ؟ يا إلهي عاجلاً أم آجلاً سيتوجب عليك التعامل معنا |
Yani 3 oyunu daha bir bilgisayara karşı oynamak zorundasın? | Open Subtitles | إذاً, سيتوجب عليك أن تلعب ثلاث مباريات إضافية ضد الحاسب؟ |
Pekala. O zaman benimle birlikte müdürün odasına gelmek zorundasın. | Open Subtitles | حسنا سيتوجب عليك أن تأتي لمكتب المشرف معي |
- Er ya da geç, istemesen de yapmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | سيتوجب عليك فعل شيئاً لهم . أنت لا تُريد أن تفعله |
Senin için ne kadar zor olsa da oluruna bırakmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | بالرغم من صعوبة الأمر عليك سيتوجب عليك أن تتخطاه |
Yavaş ve sakince. Kendinizi savunmak zorundasınız ve herkes kim olduğunuzu anlayacak. | Open Subtitles | ، سيتوجب عليك الدفاع عن نفسك ثم سيعرف الجميع حقيقتك |
Kediciğini doyurması için birini bulman gerekecek. | Open Subtitles | أنت سيدي سيتوجب عليك إيجاد شخص آخر لإطعام قطتك الصغيرة |
Hakim karşısına çıkarmak için bayağı uğraşmanız gerekecek. | Open Subtitles | تبا ، سيتوجب عليك أن تجففه قبل وقوفه على المنصة |
Korkarım bizimle hemen şimdi karakola kadar gelmeniz gerekecek. | Open Subtitles | سيتوجب عليك المجيء معنا حالاً إلى المركز حسناً |
Söyleyemem. Filme gidip görmeniz gerekecek. | Open Subtitles | لا أستطيع القول سيتوجب عليك الذهاب لرؤيته |
Ben tanık olucam... ve beni de öldürmen gerekecek | Open Subtitles | أنا سأكون شاهدة سأكون شاهدة على جريمة القتل لذلك سيتوجب عليك أن تقتلني |
Burada saklanmak için başka bir bahane bulmak zorundasın. | Open Subtitles | سيتوجب عليك البحث عن عذر اخر للأختباء هنا |
Böylelikle kayayı durdurmadan önce onun titreşimlerini hissetmek zorundasın. | Open Subtitles | بهذه الطريقة سيتوجب عليك الإحساس بذبذبات الجلمود لإيقافه |
Bir şekilde anten yayınıyla hayatta kalmak zorundasın. | Open Subtitles | سيتوجب عليك أن تعيشَ على القنواتِ الأرضية كيفما كان |
Şimdi, eğer harçlık istiyorsan, bir işe girmek zorundasın. | Open Subtitles | إن أردت الحصول على مال لإنفاقه سيتوجب عليك أن تحصلي على عمل |
Buraya gelip bir bak. Ödemek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | تعال إلى هنا و ألق نظرة سيتوجب عليك الدفع |
Hareketlerimi izleyerek ve beni bu hale getirenin sen olduğunu bilerek yaşamak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | سيتوجب عليك الحياة مع أفعالى وتعلم أنك من جعلنى هكذا |
Salondaki her şeyi yeniden düzenlemek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | ملابس داخلية سيتوجب عليك اعادة طّيِهم مرة اخرى |
Arka taraftaki girişi kullanmak zorundasınız. | Open Subtitles | أسف يا سيدى سيتوجب عليك استخدام المدخل الخلفى |
Fakat şey, karşılığında bana bir şey vermen gerekir. | Open Subtitles | لكن إن فعلت , سيتوجب عليك إعطائي شئ في المقابل. |
Ona gerçeği söyleyebilirsin, ama sonra bütün saçmalıklarınla birlikte cankurtaran kulübesine taşınmak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبرها بالحقيقة لكن سيتوجب عليك أن تجمع أغراضك و تنتقل إلى محطة حارس الأنقاذ |
Bir daha ne zaman milyarderi oynamak zorunda kalacağını bilemezsin. | Open Subtitles | لن تعرفي متى سيتوجب عليك لعب دور الغنية مجدداً |