Kendini ayıya dönüştürmek, kardeşlerini kurtaracak kadar güçlü olmanı mı sağlayacak? | Open Subtitles | تعتقدين أنّ تحويل نفسكِ إلى دبّ سيجعلكِ قويّة كفاية لإنقاذ إخوتك؟ |
Peki. Kalbimden gelen bu iyilik sayesinde seni daha mutlu yapacak beni daha çok arzulamanı sağlayacak ve daha çok seks yapmamızı sağlayacağım. | Open Subtitles | حسناً، من منطلق طيبة قلبي، وهو ما سيجعلكِ سعيدة |
Bu olay seni Teşkilat tarihindeki en genç Bölüm Amiri yapacak. | Open Subtitles | هذا سيجعلكِ أصغر مديرة مركز في تاريخ الوكالة. |
- Lütfen Joanie, mutlu olacağını söyle çünkü sana istediğin her şeyi vermek beni mutlu edecek. | Open Subtitles | ، أرجوكِ قولي لي بأن هذا سيجعلكِ سعيدة لأنه سيجعلني سعيداً أن أعطيكِ كل ما تريدي |
Şu anda seni daha iyi hissettirecek bir şey varsa o da doğru olanı yapmaktır. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي سيجعلكِ تشعرين بأنكِ أفضل هو إذا فعلتِ ما هو صحيح. |
Daha iyi hissetmeni sağlayacaksa, bugün evden çıkarıldım. | Open Subtitles | إذا كان هذا سيجعلكِ تشعرين بتحسن فأنا قد طُردت اليوم |
Anlaşılan söyleyeceğim hiçbir şey sana kendini daha iyi hissettirmeyecek. | Open Subtitles | من الواضح أنه لايوجد ما أستطيع قوله والذي سيجعلكِ تشعرين بتحسن |
Buradan ve hayatımdan sonsuza dek çıkıp gitmeni sağlayacak bir şey mi? | Open Subtitles | شيئًا سيجعلكِ تخرجين من هنا ومن حياتي للأبد |
Mabel... bu senin rahatlamanı sağlayacak, az miktarda yatıştırıcı. | Open Subtitles | "مايبل" هذا سيجعلكِ ترتاحين, مخدّر بسيط |
Kendini daha güçIü hissetmeni sağlayacak bir şey var. | Open Subtitles | لديّ شئ سيجعلكِ أقوى |
Benimle gurur duymanı sağlayacak mı? | Open Subtitles | هل سيجعلكِ ذلك فخورة بي؟ |
Fakat bu özelliğin seni harika bir doktor yapacak. | Open Subtitles | ولكن هذا ما سيجعلكِ طبيبة ممتازة |
Biraz temiz hava seni iyi yapacak. | Open Subtitles | القليل من الهواء النقي سيجعلكِ بخير. |
Seni kahraman yapacak ve Jackie'yi bozacaksa bir şeyler ayarlayabiliriz belki. | Open Subtitles | حسناً , سيجعلكِ هذا بطلة و ربما تتفوقين بذلك على (جاكي) -ربما سيمكننا ايجاد شئ ينفع |
Ayrıca seni çok fena mutlu edecek bir şey de söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنا سأخبركِ أيضًا بأمر سيجعلكِ سعيدة للغاية. |
Doğru, ama seni mutlu edecek şey bu değil. | Open Subtitles | صحيح, لكن ذلك ليس ما سيجعلكِ سعيدة |
seni daha iyi hissettirecekse söyleyeyim, o sağ elini kullanır. | Open Subtitles | إذا كان سيجعلكِ هذا تتحسنين، إنه أيمن اليد |
Eğer rahat uyumanı sağlayacaksa, o kadını bulmaya çalışacağım. | Open Subtitles | أذا ذلك سيجعلكِ تنامين بشكلٍ أفضل سأحاول معرفه من هي تلك المرأة |
Daha iyi hissetmeni sağlayacaksa anlatırım. | Open Subtitles | هل سيجعلكِ هذا تشعرين بتحسن؟ إن أردتِ سأقول لكِ |
Ama bunun sana kendini daha iyi hissettirdiğini düşündüğünden suçu üstlendi. | Open Subtitles | لكنه تقبل ذلك اللوم لأنه ظنه سيجعلكِ تشعرين بشكل أفضل. |