Biliyorum geçen gece olanları geri alamam, ama bunu hayatlarıyla ödeyecekler. | Open Subtitles | اعرف بان احداث الامس لايمكن التراجع عنها ولكنهم سيدفعون الثمن بحياتهم |
Yemin ediyorum bunu ödeyecekler... because when the going gets tough, the tough get going. | Open Subtitles | اضمن لكى انهم سيدفعون ثمن ذلك لأنه عندما تبدا فى المضى بالشدة .. |
Biz ayın sonunda faturayı ödüyoruz, fakat gerçekte faturayı ödeyecek insanlar bizim torunlarımız. | TED | نحن ندفع الفاتورة في نهاية الشهر، لكن من سيدفعون الفاتورة حقاً هم أحفادنا. |
Tutsa iyi olur. Bana 300.000 dolar ödüyorlar. | Open Subtitles | من الافضل ان تعمل سيدفعون الى ثلاثمائة الف دولار |
Bir bilete 1000$ verecekler ve siz onları smokinlerine kusturacaksınız. | Open Subtitles | سيدفعون آلف دولار للتذكرة وأنتم ستجعلونهم يفرغون ما في بطونهم |
gerçek oyuncular bunun gibi eşsiz bir aygıtta oynamak için 50 dolar öder... | Open Subtitles | اللاعبين المهمين سيدفعون 50 دولار للعب في قطعة ألعاب نادرة كهذه |
Ve onlara geri götürdüğünde sadece 20 altın mı ödeyecekler? | Open Subtitles | سيدفعون لكَ فقط 20 قطعة من الذهب لتستعيده لهم؟ |
Filmin bir kısmını burada çekebilmek için günlük 50$ ödeyecekler. | Open Subtitles | سيدفعون لنا 50 دولار يومياً لتصوير بعض المشاهد هنا |
Ama bütün bu hainler, bedelini kendi kanlarıyla ödeyecekler. | Open Subtitles | كلّ هؤلاء الخونة سيدفعون الثمن من دمّائهم |
Ama bütün bu hainler, bedelini kendi kanlarıyla ödeyecekler. | Open Subtitles | كلّ هؤلاء الخونة سيدفعون الثمن من دمّائهم |
Ne yaparsam yapayım ne kadar çabalasamda bedelini hep sevdiklerim ödeyecek. | Open Subtitles | مهما أفعل مهما بذلت من جهد فإنّ أحبائي سيدفعون الثمن دائماً |
Bu soruna çözüm bulacağız ve dünya hükümetleri... bunu size fazlasıyla ödeyecek. | Open Subtitles | اوجد الحل لهذه المشكله وحكومات العالم سيدفعون لك على الرغم من انفهم |
Temettü çeklerimiz bizde kaldı ve antetli kağıtlarımızın parasını onlar ödeyecek. | Open Subtitles | و نحتفط بأول حصتنا من الشيكات و سيدفعون لأول رأسية للورق |
Emirlerini yerine getiriyorlar veya bedelini ödüyorlar. | Open Subtitles | يعني أن الناس يفعلون ما يريد وإلا سيدفعون الثمن. |
Baba, bin iki yüz dolar ödüyorlar. | Open Subtitles | أبي, سيدفعون 1200 دولار أميركي |
Yalnızca hak ettiğinizi düşündükleri maaşı verecekler. | TED | سيدفعون لك فقط مقابل ما يرون أنك تستحقه. |
Eğer poliçe sahibi kaçırılırsa şirket devreye girip fidyeyi öder ve kaçıranlarla olan değiş tokuşu yönetir. | Open Subtitles | انظر,لو حامل التامين خطف, الشركة سوف تدفع, انهم سيدفعون الفدية و هم سيشرفون على تبادل مع المختطفين. |
- Belki bu sefer parayı öderler. - Belki ödemezler, Yüzbaşı. | Open Subtitles | ـ حسناً, لعلهم سيدفعون الآن ـ ولعلهم لن يفعلوا، حضرة النقيب |
Kendi kıçını öpebilirsen, sana 50$ ödeyeceklermiş. | Open Subtitles | قالوا بأنهم سيدفعون لك 50 دولارا للإسبوع إن تمكنت من تقبيل مؤخرتك |
İzlemek için bir sürü insan geldi. Bisiklet sürmesi için ona para veriyorlar. | Open Subtitles | جاء الكثير من الناس لرؤيته سيدفعون له لركوب الدراجة |
Gözlerimin gördüğü şeyler için çok para verecek kişiler var. | Open Subtitles | هناك من سيدفعون الكثير مقابل ما رأته عيناى |
İki gün grevden sonra bize beş ödeyebilirler. Hatta yedi. | Open Subtitles | يومان بالخارج و سيدفعون لنا جميعاً خمسة سنتات و ربما سبعة |
Ama sigarayı onaylamak için bile bize ödeme yapacaklar | Open Subtitles | لكنهم سيدفعون لنا كي نثني على مجرد سيجارة |
Ayrılıkçılar seni geri almak için iyi para verirler ama cumhuriyet'in önerisi daha da fazla olur... | Open Subtitles | لو ان الإنفصاليين سيدفعون لاستردادك فهناك فرص فى ان الجمهورية ستدفع اعلى |
Öncesinde kızlardan biriyle öpüşürsen fazladan para vereceklerini söylediler. | Open Subtitles | قالوا أنهم سيدفعون أكثر إن قبلتي إحدى الفتيات أولاً |
Bunun yanında, yine aynı kişilere bundan 10 yıl önce en sevdikleri müzisyenin bugün gerçekleştireceği konser için ne kadar ödeyeceklerini sorduğumuzda aldığımız cevap sadece 80 dolar oldu. | TED | ومع ذلك، حين سألناهم كم سيدفعون ليروا الشخص الذي كان مفضلا لديهم قبل 10 سنوات في عرض أداء اليوم، قالوا فقط 80 دولار. |
Elektrikler gelsin, bunu herkese ödeteceğim. | Open Subtitles | عندما تنقشع هذه الظلمه فهناك أشخاص سيدفعون الثمن |