- ABD Donanması'ndan Binbaşı Hondo Brad Sayers için gerçekten öyle olmuş. | Open Subtitles | نعم ، كانت للملازم الآمر براد "هوندو" سيرس) من القوات البحرية الأمريكية) |
Sayers'ın ölümünden sorumlu olduklarını ima ettiğiniz için özür dilemeniz çok mu zor? | Open Subtitles | أسيكون من المستحيل لك أن تعتذر عن توريطهم في قضية قتل (سيرس) ؟ |
McGee, Binbaşı Sayers'ı neyin öldürdüğünü biliyor musun? | Open Subtitles | إذن يا (ماكغي) ، هل تعرف ما الذي قتل الملازم (سيرس)؟ |
Adı Cyrus Krupp. Birkaç hafta önce transfer oldu. | Open Subtitles | إسمه سيرس كراب لقد إنتقل منذ بضعة أسابيع |
Kesinlikle garipti. Sanki Cyrus kendi dünyasında. | Open Subtitles | بلا شك كان أمراً غريباً كما أن سيرس له عالمه الخاص |
Onlarla Kanada'da Sears'da buluşmamı istediler. | Open Subtitles | أرادونيأَنْأُقابلَهم في سيرس. في كندا. |
Onlarla Kanada'da Sears'da buluşmamı istediler. | Open Subtitles | أرادوني أن أقابلهم في سيرس كندا |
Binbaşı Brad Sayers, harp akademisi mezunu. | Open Subtitles | (الملازم الأول (براد سيرس خريج الأكاديمية البحرية |
Sayers, Patuxent River Hava Üssü'nde test pilotları filosundaymış. | Open Subtitles | كان (سيرس) واحدا من سرب طياري الإختبار في قاعدة نهر "باتوكسن" الجوية |
Rahmetli Binbaşı Sayers'tan bahsetmiyordum. | Open Subtitles | فأنا لم أكن أتكلم عن فقيدنا العزيز (الملازم الأول (سيرس |
Ölüm sebebinin Sayers'la ilgisi olabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | (فنحن نعتقد بأن سبب موته مرتبط بوفاة (سيرس |
Ama dişlerine bakarsak en son Sayers'ın yumuşak dokularını yemiş. | Open Subtitles | لكن إنطباعات الأسنان الأولية (تشير إلى أن وجبته الأخيرة كانت الأنسجة الرخوة لـ(سيرس |
Bu sincap Sayers'ın zehirli organlarını yediği için ölmüş. | Open Subtitles | فهذا السنجاب قد مات بسبب أكله الأعضاء المتسممة (لـ(سيرس |
Cyrus gökyüzüne bakıp, beni götürmeye geliyorlar, diyormuş. | Open Subtitles | سيرس كان يشير للسماء قائلاً سيأتون ليعيدوني للوطن |
Cyrus, Smallville'deki ilk özel güçlü kişi değil. | Open Subtitles | لن يكون سيرس أو من يمتلك قدرات خاصة في سمولفيل |
Cyrus'un da Kripton'dan olma ihtimali çok yüksek. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك إحتمال كبير أن يكون سيرس من كوكب كريبتون |
Cyrus'un tek yapması gereken doğru anı beklemek ve tetiğe basmak ve "abra kadarba" demeye vaktin olmadan hemen yangın başladı. | Open Subtitles | لم يكن على سيرس سوى إنتظار اللحظة المناسبة ليضغط على المفجر وقبلها قد تقول مفاجأة ثم سترى جحيماً فورياً |
Lana'nın atına olanları duyunca bahsettiğin dostunun Cyrus olduğunu anladım. | Open Subtitles | عندما سمعت بما حدث مع حصان لانا أدركت أن سيرس هذا هو الصديق الذي ذكرته |
Cyrus Talon'daydı ve Çocuk Koruma Servisi gelip onu götürdü. | Open Subtitles | كان سيرس في التالون عندما أخذته مؤسسة حماية الأطفال |
Sears'a seve seve gidip, pantolonuma kapuçino makinesine sokardım ben. | Open Subtitles | كنتُ سعيدةً لأذهب لمحل (سيرس) وأحشر ألة الكـابتشينو في سروالــي. |
Hadi Homer! Sears'a sutyen ellemeye gidiyoruz. | Open Subtitles | هيّا يا (هومر)، نحن سنذهب إلى متجر (سيرس) لنلمس حمّالات الصدر |
Dinle, bir şeyi bedavaya almak için seçtiğin bu yol çok uzun. Sears'a seve seve gidip, pantolonuma kapuçino makinesine sokardım ben. | Open Subtitles | كنتُ سعيدةً لأذهب لمحل (سيرس) وأحشر ألة الكـابتشينو في سروالــي. |
Odyseus'un bu sebepten Kirke Adası'nda o kadar uzun kaldığını söyler. | Open Subtitles | وتقول مصادر موثوقة أن هذا سبب (تواني (أوديسيوس في جزيرة سيرس لوقت طويل |