"سيرى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• görecek
• görür
• görecektir
• göreceğini
• görüp
• yürü
• görmüş
• görüyor
• görünce
• anlayacaktır
• görürdü
• görmeyecek
• görebilecek
• izleyecek
• görecekmiş

♪ O zaman, sonunda biri ne kadar önemsediğimi görecek... ♪
♪ .. ثم أخيراً شخص ما سيرى أخيراً مقدار اهتمامي ♪

Hakan'a karşı gelenlere ne olduğunu herkes görecek!
سيرى الشعب ما يحدث لأولئك الذين يتحدون الخان

Yakında dünya sizin de kaydığınızı görecek, Bayan Dahl.
أظن أن العالم سيرى قريباً بطلة كبيرة تلميذة لك

Bu odayı terketmeyin, çünkü eğer bunu yaparsanız, herkes bu berbat yaraları görür.
لا تغادروا هذه الغرفة، لأنكم إذا غادرتموها سيرى كلّ شخص تلك الندب القبيحة

Fakat beynimizin primat alt kısmı kontrast oluşturan renkleri karıştırmadan görecektir.
ولكن قسم دماغنا الرئيسي سيرى الألوان المختلفة دون خلط.

Babam eve gelince, bu yaptığımı görecek. Bunu gizleyemem.
أبى سيتأتى للمنزل و سيرى ما فعلته لا استطيع إخفاء ذلك

ISIR BENİ Dondurmacının teki bunu görecek ve aklını kaçıracak.
من سيشتري الأيس كريم سيرى ذلك وسينفجر غيضاً

Gelecekte bilim adamları bizi incelediğinde ne görecek?
ماذا سيرى الموهوبين المُستقبليين عنما يدرسونا ؟

İyi, aksi takdirde resimleri başkaları da görecek.
جميل لأنكى لو لم تفعلى لن يكون خطيبك وحده من سيرى هذا

Evet, ama dünya görecek ki onlar bizi bu hale getirdi.
نعم,لكن عندما سيرى العالم ماذا فعلنا في الحيوانات

ne yaptığını görecek.
انهم لم يعودوا مثلما كانوا في 1967 سيرى العالم حينها ماذا فعلت بنا اسرائيل

Evet. Ama daha sonra, dünya bizi nasıl hayvana çevirdiklerini görecek.
نعم,لكن عندما سيرى العالم ماذا فعلنا في الحيوانات

Beni zorlamasa iyi olur yoksa ne kadar yumuşak olduğunu görür.
يجب عليه الا يحاول مضايقتى و الا سيرى كم انا لينا و رقيقا

Şimdi çekilirsem bunu bir zayıflık belirtisi olarak görür.
إذا تراجعت الآن ، سيرى ذلك كنقطة ضعف ، اسمعي

Tamam bak, aramızda bir şey olmadığını görecektir ve üzülecek bir şey olmadığından da iyi olacaktır, tamam mı?
اسمعي، هو سيرى أن لا شيء بيننا ولا يوجد داعي له للقلق، وسيكون بخير،حسناً؟

Cevap olarak, Yusor'un annesi ona komşusuna karşı nazik olmasını, onları tanıdıkça nasıl olduklarını göreceğini söylemiş.
وكرد فعل قالت أم يسر لها أن تكون لطيفة مع جارها، لأنه إذا عرفهم أكثر، سيرى حقيقتهم.

Kurabiyeleri görüp yiyecekler ve "bayram gelmiş" diyecekler.
سيرى الحلوى وسيأكلها وسيقول انه عيد المساجر

Babana yürü bakalım. Bunu yapabildiğini biliyorum.
سيرى فى ناحية اباكى,اعلم انكِ يمكنك فعلها

Gözlerinin zarar görmüş kısmını değiştirebilecekler mi diye bakıyorlar.
سيرى الأطباء ماإذا كان بمقدورهم استبدال الأجزاء التالفة من عينيها

Birleşik Devletler anayasası, bunu adi bir suç olarak görüyor.
المدعى العام للولايات المتحدث سيرى تلك كجريمة شائنة

Ya senin rolün bu olsaydı, insanlar senin bu filmini... görünce davet edilseydin?
ماذا لو كان هذا هو دورك سيرى الناس هذا الفيلم و سوف تكوني في الفيلم هل انت سعيدة؟

Bu resme bakan herhangi biri bu yunusun kuşatıldığını, ve davranışının engellendiğini açıkça anlayacaktır.
اي احد ينظر الى هذه الصورة سيرى ان الدولفين محاصر وتصرفاته مضطربة

Gelirdi, kralı ve ülkesini, zayıf küçük düşmüş gülünç kaynağı olarak görürdü.
هل سيرى الملك ودولته خلاف أنهما ضعيفان ومنحطان وموضع سُخرية من الجميع؟

Burs komitesi dışında bunu hiç kimse görmeyecek.
لكن لا أحد خارج لجنة المنحة سيرى هذا البرنامج.

Yani, beraber onca zaman geçirdik ve benim ne kadar iyi bir polis olduğumu görebilecek.
انت تعرف,ان نقضي بعض الوقت سويا ً وهو سيرى ما كم انا شرطي جيد

Kendisini izleyecek olan Zaza'ya...
من إخراج باتريس لوكونت إلى زازا الذي سيرى نفسه

O koca kıçını çok yakın zamanda görecekmiş.
بأنهُ سيرى مؤخرتكَ الدهنيّة السمينة، عما قريب.