Gel de kılıcını kaldıramayacak kadar güçsüz olan babanın öcünü al. | Open Subtitles | تعالي وانتقمي لوالدكِ، الذي كان أضعف بكثير من أن يرفع سيفه. |
kılıcını son tutan adam, uğruna savaşacak başka bir kraliçe bulsun. | Open Subtitles | أخر من يحمل سيفه بوسعه البحث عن ملكة أخرى ليقاتل لها. |
Son Roma İmparatoru XI. Konstantin yağmacıları durdurmak için kılıcını çekip boşluğa atlayarak ölürken bir efsane hâline geldi. | TED | قسطنطين الحادي عشر آخر امبراطور روماني استل سيفه وقفز في الثغر لوقف الحشود المهاجمة مختفياً ليصبح أسطورة. |
Tornado'ya binip rüzgar gibi uçacak. kılıcı gün ışığında parlayacak. | Open Subtitles | على حصانه تورنادو، يركب مثل الريح سيفه يلمع فى الشمس |
Benim beynim, onun kılıcı ve senin gücün 60 adama karşı, ve küçük bir kafa sallantısı beni mutlu edecek, öyle mi? | Open Subtitles | سيفه و قوتك فى مواجهة 60 رجلا و تعتقد أن رجرجه صغيره فى رأسى يفترض أن تجعلنى سعيدا ؟ |
Eğer Kral ve onun bütün destekçileri dönmüş olursa savaş meydanında, elinde kılıç Kral ve onu destekleyen herkesle savaşırmış. | Open Subtitles | وإذا ما نفذ الملك ذلك التحرك وجميع أتباعه فأنه سيقف لقتالهم في الميدان حاملا سيفه في يده ، ضد الملك |
kılıcının ucu yıkımdan kaçmaya çalışan bir kadının ayağına değiyor. | TED | يتلاقى طرف سيفه بقدم امرأة أثناء محاولتها الهرب من الدمار. |
Sonrasında Dreyfus'u meydana götürdüler, ritualistik olarak üniformasından rütbelerini söktüler ve kılıcını ikiye ayırdılar. | TED | بعد ذلك، قاموا بأخذه إلى الساحة العامة ورمزيًا قاموا بنزع شارته من بذلته العسكرية وكسروا سيفه إلى نصفين. |
Bir Hun kullanmaya niyeti olmadıkça kılıcını çekmez. | Open Subtitles | الهون لا يرفع سيفه إلا اذا كان يعني أن يستخدمه. |
Düşman sokakta sendeliyor ve pazar yerinde kılıcını kınına sokuyor. | Open Subtitles | العدو يتعثر فى الشارع و يغمد سيفه فى السوق |
Arkadaşıma kılıcını geri verebilir, altını nereye sakladığını söyleyebilir, sonra da cehenneme gidebilirsin. | Open Subtitles | يمكن ان تعطي صديقي سيفه وتخبرني اين تخبا النقود ثم تلقي بنفسك في بئر عميق |
Güzel nefesi neredeyse adalete kılıcını kırdırır! | Open Subtitles | يا للعرف الطيب الذي يقنع السيف بكسر سيفه |
Ölmeden önceki isteği göreviniz için kılıcını almanız | Open Subtitles | إنّها آخر أمانيه أن تأخذ سيفه لتكمل مهمّتك |
Gökyüzü ölen arkadaşlarına saygısından kılıcını bıraktı... | Open Subtitles | سّماء تخلى عن سيفه على شرف أصدقاءه الموتى |
Gözlerimi sesin kaynağına çevirdiğimde babamın kılıcını bilediğini gördüm. | Open Subtitles | وبالبحث عن مصدر الصوت رأيت أبي يحُدّ من سيفه |
Sen meyhanenin eşiğinden içeri... adımını atar atmaz, kılıcı masanın üzerine atıp | Open Subtitles | أنت كمن يدخل الحانة ويضع سيفه على الطاولة داعياً |
Kitap sadece kılıcı uzaklaştırın diyor, o kadar. Neden? | Open Subtitles | لقد قال كتاب الظلال، أن نفصله عن سيفه وهذا ما سنفعله، لماذا؟ |
kılıcı sevmez. | Open Subtitles | إنه يُعارك ولكن بلسانه أو بقلمه، ولن يسحب سيفه. |
Ya da Roma'da bir arenada kendi gibi diğer gladyatörlere karşı kılıç sallayabilirdi. | Open Subtitles | أَو في صالة رومانية موجهاً سيفه إلى أحد المصارعين أمثاله |
Asalet çağlarında bir şövalye başarısız olduğunda kılıcının üzerine düşerdi. | Open Subtitles | في الأزمنة النبيلة عندما يفشل الفارس لملكه يسقط على سيفه |
Denizlerde kılıcıyla yağma yaparken kabadayı aynı zamanda da acımasız olmasına rağmen Korsanlar Kralı ayrıca çok yalnız birisiydi. | Open Subtitles | بالرغم من أنه كان وحش البحار لا يعرف الخوف فى سرقاته و بلا رحمة مع سيفه |
Sör Horace, kralınız sizin aşağılık bir at hırsızı olduğunuzu öğrenirse kılıçla iyi bir dokunur. | Open Subtitles | ايها السير عندما يعلم ملكك، انك سارق خيول سوف يعطيك قطعه من سيفه هنا تقريبا |
kılıcından vazgeçen bir savaşçı.. ..sadece tek bir şekilde yorumlanabilir. | Open Subtitles | المحارب الذي يتخلص من سيفه يمكن وصفه بطريقة واحدة فقط |
Naip ise uyanmış, beni görmüş ve kılıcına ulaşmıştı. | Open Subtitles | استيقظ ذلك الوصي ورأني، وحاول الوصول إلى سيفه |
O nasıI bir güzeldir ki güzelliği savaşçının kıIıcını düşürür. | Open Subtitles | و ما هى الجميلة ان لم يخفض المحارب سيفه امام جمالها؟ |