"سيقضي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• geçirecek
• alacak
• bitirir
• geçirmek
• öldürecek
• edecek
• geçirir
• bitirecek
• geçirecekmiş
• geçireceğini
• ortadan
• yatacak
• yatar

Bu çok kötü hayatını yalnız geçirecek, aşk şarkısı söyleyemiyecek
هل تظن انه سيقضي حياته وحيداً لن يعرف الحب الحقيقي

Onu yırtıp atacak ve oğlun hayatının geri kalanını bir hapishanede geçirecek.
سوف يقوم بتمزيقه وولدكِ سيقضي بقية حياته في السجن

Önemli değil. Çünkü babam burada daha çok alacak.
لايهم ذلك، لأنّ والدي سيقضي وقتاً طويلاً في السجن

İnan bana, hedefin eline ufacık bir şans geçse hepimizin işini bitirir.
صدقني، لو أبقيناه رهينة سيقضي علينا جميعاً

Tyler yüzdüğümüz gölde bir şeyler düzenliyor. Ve bugünü beraber geçirmek istedim.
و (تايلر) سيقضي كلّ اليوم بالسباحة، و وددتُ أنّ نقضي اليوم سوياً.

Daha fazla bekleyemeyiz, biri bu aptalı öldürecek.
لن نتظر طويلا احدهم سيقضي علي ذلك الاحمق

Babam onu al aşağı edecek ve bunun iyi bir şekilde bitmesinin imkanı yok.
أبي سيقضي عليه، وليس هناك وسيلة لينتهي هذا الأمر بشكل جيد.

Cerrahın birine bacağınızı kesmenin mahzuru olmadığını söylerseniz, bütün geceyi testeresini bilemekle geçirir.
يخبر الجراح أنه لا مشكلة من بتر ساقه و سيقضي الليلة يدهن منشار المعادن

Bir gün bir şey Dünya'yı bitirecek.
ويوما ما سيقضي شيء ما على الأرض

Duyduğum kadarıyla, kalan süresini hastanede geçirecekmiş. Sen mi yaptın?
كما سمعت أنه سيقضي بقية مدته تحت الرعاية الطبية، هل كان هذا بسببك؟

Zaten her zaman burnunun dikine gider, ama ikimizde beu geceyi nerede geçireceğini biliyoruz.
هو يبتعد دائماً عن سقيفة العدّة لكن كلانا يعلم أنه سيقضي الليل فيها

Tecritten sonra herkes geceyi hücresinde geçirecek!
بعد الأغلاق, كل شخص سيقضي ليلته في زنزانة

Tatilleri bizimle geçirecek doğum günlerini ve tabii ki seçim kampanyası ile ilgili herşeyi.
سيقضي الإجازات معنا أعياد ميلاد العائلة وبكل وضوح كل حملات الترشح

Nasıl oldu da, hayatının geri kalanını seninle geçirecek olan adam ben oldum?
كيف اصبحت الرجل الذي سيقضي بقيه عمره معكي?

Önümüzdeki hafta her biriniz, günde üç saatini tekerlekli sandalyede geçirecek.
الاسبوع القادم كل واحد منكم سيقضي ساعه في كرسي متحرك

Ve bana gelirsek seni hep olduğun gibi gördüm hayatının geri kalanını dışarıda içeriye bakarak geçirecek uyumsuz, aciz çocuk.
أما بالنسبة إليّ، لطالما رأيتك على حقيقتك، دخيل واهن سيقضي بقية حياته خارج الأضواء يسترق النظر.

Ama yeniden atanamazsın çünkü bu tüm kariyerini bitirir.
لكن لا يمكن إعادة تعيينك الآن لأن هذا سيقضي على مستقبلك المهني

Tüm günümü, mumyalar hakkında konuşarak geçirmek istemiyorum.
و سيقضي اليوم بأكمله يتكلم عن التحنيط

Kimse o atışları yakalayamaz. Bu adam altın yumurtlayan kazı öldürecek.
لا أحد يمكنه صدّ كراتي المنزلقة - سيقضي ذلك الرجل على البجعة الذهبية -

Etrafta dolanıp, arabaları mı test edecek?
سيقضي الوقت يختبر سياراته في مدخل البيت؟

- Karısıyla biraz daha fazla zaman geçirir diye düşünüyordum.
لقد اعتقدت بانه سيقضي المزيد من الوقت مع زوجته

- Konuşursam utancım beni yiyip bitirecek.
إذا تحدثت الكلمات الخزي سيقضي عليّ

En genç olanları Facebook tan tüm hafta sonunu ailesi ile nasıl geçireceğini yazdı.
إبنهم الأصغر نشر تعليقاً على فيسبوك عن أنه سيقضي عطلة نهاية الأسبوع لدى عائلته

Elbette, Billie ve Christy'nin icabına bakmanın sadece bugünün problemini ortadan kaldıracağını biliyorsun.
نومد : أنتِ لا تدركين ، أنه بالطبع القضاء على بيلي وكريستي سيقضي فقط على مشاكل اليوم

Çünkü arkadaşın senden önce konuşursa bil bakalım kim daha fazla hapis yatacak?
لأنَّهُ في حالِ تحدثُ صديقكـ بالحقيقةِ قبلكـ فمن برأيكـَ سيقضي فترةَ عقوبةٍ أطول؟

Onu banka önünde enselersin. İçeride 20 yıl yatar.
إن أمسكتموه أمام المصرف، سيقضي 20 عاماً في السجن