| Eğer söylemek istediğin bir şey varsa, şimdi uygun bir zaman. | Open Subtitles | إن كان لديك أيّ شئ تودّ أن تقوله، فالآن سيكون الوقت المناسب. |
| Çıkmamız için iyi bir zaman olabilir. | Open Subtitles | هل سيكون الوقت المناسب لو أخذنا جولتنا ؟ |
| Böylesine bir saldırıyı ne tür bir yaratığın yapmış olabileceği konusunda bir fikrin varsa, bunu şimdi söylemenin tam sırası. | Open Subtitles | أتعلم إذا كان لديك أي بصيرة مهما كانت عن مانوع المخلوق الذي سبب هذه الأضرار الآن سيكون الوقت المناسب لتخبرني |
| Arkasında ne olduğunu biliyorsanız, bunu söylemenin tam sırası. | Open Subtitles | إذا كنت تعلم ماذا يوجد خلف هذا الباب الآن سيكون الوقت المناسب لإخبارنا |
| Ama sen cennete gitmeden önce uzun bir zaman olacak. | Open Subtitles | ولكن سيكون الوقت طويل جدا قبل أن تذهبي للجنة |
| Sizin hapishaneniz, hepimizin hapishanesi zaman olacak. | Open Subtitles | سجنكم على خلاف كلّ السجون، سيكون الوقت. |
| Şu an tünele geri çekilmek için iyi bir zaman olabilir. | Open Subtitles | اه، وهذا سيكون الوقت المناسب للتراجع داخل النفق |
| Matsew izinli ve köyde biz de iliskilerimizi düzeltmek için iyi bir zaman oldugunu düsündük. | Open Subtitles | وهو في القرية لذا فكرت أنا و والدك بأنه سيكون الوقت الجيد لتعديل أوضاعنا |
| Tam hayatıma başladığım dakikada, bana yalan söylediğini öğrenmem için daha mükemmel bir zaman olamazdı. | Open Subtitles | وبعدها في اللحظة التي بدأت فيها فعليا عيش حياتي، عندها سيكون الوقت المناسب لأكتشف أنك كذبت علي؟ |
| O yüzden eğer sakladığınız bir şey varsa şu an bunu tekrar düşünmeniz için iyi bir zaman. | Open Subtitles | و الذي يستعمله الآن في إرتكاب قتل جماعي إذا لو كنت تخفين شيئا ما سيكون الوقت المناسب لإعادة الحوار |
| Hazır hepimiz bu kadar mutluyken Christine ve benimle ilgili önemli bir konu hakkında sizinle konuşmak için uygun bir zaman olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً, بما أننا جميعاً في حالة عظيمة أعتقد أنه سيكون الوقت المناسب للحديث عن شيء يعني الكثير |
| Davana yardımcı olabilecek bir şey söylemek istersen şimdi bunun tam sırası. | Open Subtitles | حتى إذا كان هناك أي شيء كنت قد أريد أن أقول للمساعدة في قضيتك الآن سيكون الوقت للقيام بذلك |
| Şimdi tam sırası! | Open Subtitles | سيكون الوقت مناسباً الآن |
| Şimdi tam sırası! | Open Subtitles | الآن سيكون الوقت! |
| Ne zaman iyi bir zaman olacak? | Open Subtitles | إذن متى سيكون الوقت مناسباً؟ |
| Bize katılmak için oldukça güzel bir zaman olabilir. | Open Subtitles | هذا سيكون الوقت المناسب للحصول عليها. |
| Bize katılmak için oldukça güzel bir zaman olabilir. | Open Subtitles | هذا سيكون الوقت المناسب للحصول عليها. |
| Belki bu mükemmel bir zaman olabilir. | Open Subtitles | .لربما هذا سيكون الوقت المثالي |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 