İşemek istiyorsan... şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | , إذا أردت التبول . ذلك سيكون الوقت المناسب |
Yüklediğim programı kullanmak için tam zamanı. | Open Subtitles | الآن سيكون الوقت المناسب لإستخدام البرنامج الجديد الذي تم تحميله |
Eğer cebinde falan bir şeyler kaldıysa şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | إذا كان لديك شيء لتقوله هذا سيكون الوقت المناسب |
Bu numarayı nasıl yaptığını anlatman için güzel bir zaman. | Open Subtitles | الآن سيكون الوقت المناسب بالنسبة لك لشرح كيفية عمل ذلك خدعة. |
Bize katılmak için oldukça güzel bir zaman olabilir. | Open Subtitles | هذا سيكون الوقت المناسب للحصول عليها. |
Beni kaçıracaksanız şimdi bunun tam zamanı. | Open Subtitles | إذا كنت ستختطفونني على الإطلاق، هذا سيكون الوقت المناسب. |
Eğer onu hizaya sokmak için ona öğüt vermeyi düşünüyorsan şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | حسنٌ، إذا كان لديك شيئاً لتقوله له كي يتبع الأوامر الآن سيكون الوقت المناسب |
İtiraf etmek istiyorsan "Sen bize yardım et, biz de sana yardım edelim," onun tam zamanı. | Open Subtitles | إن أردت الاعتراف بذنبك، ساعدنا لنساعدك، الآن سيكون الوقت المناسب |
Belki Jason hakkında, şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | ربما بشأن "جايسون" هذا سيكون الوقت المناسب |
Eğer gey değilsen şimdi söylemenin tam zamanı Lloyd. | Open Subtitles | إن لم تكن شاذاً، يا (لويد) فالأن سيكون الوقت المناسب لتقول ذلك |
Eğer Jim Kelly sana kendisine ait bir şeyi saklaman için verdiyse, bunu söylemenin tam zamanı. | Open Subtitles | لو أعطاك (جيم كيلي) شيئاً يخصّه لكي تحفظه له... فالآن سيكون الوقت المناسب لإخباري |
Bize katılmak için oldukça güzel bir zaman olabilir. | Open Subtitles | هذا سيكون الوقت المناسب للحصول عليها. |