Dediğimi duydun. Bırak gitsin yoksa anlaşma yapmam. | Open Subtitles | أنت سَمعتَ ما قُلتُه دعْها تَذْهبُ، أَو لا توجد صفقةَ |
Dediğini duydun. Yemin edeceğim. | Open Subtitles | سَمعتَ ما قالَ، أنا سَأكُونُ تحت اليمين. |
Doktorun söylediklerini duydun, bağırmaman lazım. | Open Subtitles | سَمعتَ ما الطبيبَ قالَ، أنت لا يَجِبُ أنْ تَصْرخَي. |
Geçen hafta ya da civarında çatıdan herhangi bir sey duydunuz mu? | Open Subtitles | هَلْ سَمعتَ أيّ شئَ فوق على السقفِ في الإسبوع الماضي أَو لذا؟ |
Beleş yiyecek ve bira olduğunu duydunuz ve çekirgeler gibi buraya doluştunuz. | Open Subtitles | سَمعتَ ان هناك بيرة والغذاء المجّاني وأنت جِئتَ فى الليل مثل الجرادِ. |
Muhtemelen duymuşsundur Şerif 3 ya da daha fazla adamıyla birlikte öldürüldü. | Open Subtitles | سَمعتَ بان مُدير الشرطة قد قُتِلَ، مع ثلاثة مِنْ رجالِنا |
Zıtların birbirini çektiğini duymadın mı? | Open Subtitles | حَسناً، مَا سَمعتَ أبداً حول جَذْب النظراءِ؟ |
İsrail'deki sevgilisini aramış, bunu duydun mu, duymadın mı? | Open Subtitles | تهاتفه في إسرائيل هل سَمعتَ ذلك، نعم، لا؟ |
Pritchard'ı duydun. | Open Subtitles | سَمعتَ بريتشرد، .نحن مُلزَمون لنَعمَلُ هذا |
Hiç Güney Harmon Bilim Okulu Kampüsü'nü duydun mu? | Open Subtitles | يا، لَهُ سَمعتَ أبداً هارمون الجنوبي معهد التكنولوجيا؟ |
Denediniz demiyorum. - Beyaz kutup kurtlarını duydun mu? | Open Subtitles | هَلْ أنت مَا سَبَقَ أَنْ سَمعتَ عن الذئبِ القطبيِ الأبيضِ؟ |
Zack ve Hodgins ile kafadaki balonla ilgili birşeyler duydun mu? | Open Subtitles | حَسناً، هل سَمعتَ حول زاك وهودجينز والبالون في الرأس؟ |
Frannie'den bahsetmişken, onun tatil sırasında 15 kilo aldığını duydun mu? | Open Subtitles | باالتحدث عن فراني، سَمعتَ بأنّها كسبت كـ بــــ 30 ــــاوند أثناء الإجازةِ؟ |
Altıncı his denen birşey duydun mu? | Open Subtitles | سَمعتَ عن إي إس بي، لاحسّي فهم. |
Dişler ve parmaklar hakkında söylediklerini duydun mu? | Open Subtitles | سَمعتَ ذلك حول الأسنان والأصابع؟ |
Vito Posillipo'yu duydun mu hiç? | Open Subtitles | هَلْ سَمعتَ أبداً عن فيتو بوسيليبو؟ |
Ayrca cinayet gecesi sangn... sogukkanl ve kararl oldugunu da duydunuz. | Open Subtitles | سَمعتَ ماقيل عن... سلوك المتهمَ في ليلةِ القتل كَانَ هادئا ومباشرَا. |
Gece boyunca devriye arabalarını duydunuz mu? | Open Subtitles | هل سَمعتَ سياراتَ الدوريةَ أثنَاءَ اللَّيلِ؟ |
Bu duruşmada, iddia makamının sanığı ifşa ettiğini duydunuz. | Open Subtitles | أثناء هذه المحاكمةِ، سَمعتَ الناسَ يُصوّرونَ المتهم في تَوَهُّج الشروطِ. |
Sana yeni bir kalp edinme projemizin harika gittiğini eminim duymuşsundur. | Open Subtitles | أَنا متأكّدُ سَمعتَ الخطةَ للحُصُول عليك قلب جديد يَذْهبُ عظيم. |
Ortaçağı duymuş muydun? | Open Subtitles | هَلْ سَمعتَ عن العصور المُظلمةِ أبداً؟ |
Belki duymuşsunuzdur, yazar. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا انت سَمعتَ عنه انة كاتب |
Yanlış duymuşsun. | Open Subtitles | حَسناً، سَمعتَ خاطئاً. |