-Londra bankası ile başlayacağım -Dünyanın para sistemi kaos olacak | Open Subtitles | نظام المالَ سَيَكُونُ في حالة فوضى وصقور الجو ستتحمّلَ المسؤوليةَ |
Oh. Bu gece ayrı yatsak daha iyi olacak diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أوه، أنا إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ أفضلَ ان ننام على حِدي اللّيلة. |
Onu bulduğun zaman ona zarar verme bu kötü olur | Open Subtitles | لكن إذا تَجِدُه، لا يَآْذي ه لأن ذلك سَيَكُونُ خاطئَ |
Çok yazık olur. Onu biraz solgun gördüm. Bunun için erkenden yatmasını söyledim. | Open Subtitles | ذلك سَيَكُونُ شيء مخزي بالحقيقة أعتقد انها متحضرة |
Bu Dünya'da tek bir kadına çakabilme hakkım olsa o Carly Simon olurdu. | Open Subtitles | إذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَضْربَ إمرأة واحدة في العالمِ هو سَيَكُونُ كارلي سايمون، |
Bu dünyayı kurtarmanın, bir mola kazanmak için yeterli olacağını düşünürsünüz. | Open Subtitles | أنت تَعتقدُ أن انقاذ العالم سَيَكُونُ كافيَ لاحظى ببعض الراحة ,اتعتقد؟ |
Bugünden itibaren, senin bütün hayatın bu bina içinde olanlardan ibaret olacak. | Open Subtitles | من هذا اليوم فصاعداً عالمكَ سَيَكُونُ كُلّ ما يَحْدثُ في هذا المبني. |
Bugünden itibaren, senin bütün hayatın bu bina içinde olanlardan ibaret olacak. | Open Subtitles | من هذا اليوم فصاعداً عالمكَ سَيَكُونُ كُلّ ما يَحْدثُ في هذا المبني. |
Merak etmeyin, o sadece bir şey pisliği yok sürece kadar iyi olacak. | Open Subtitles | لاتقلق، هو سَيَكُونُ لَطِيف كما طويل كما نحن لا نَعْبثُ أيّ شئَ فوق. |
Onu çevremizdeki Piper olmadan geçmişte öldürmek için daha kolay olacak. | Open Subtitles | هو سَيَكُونُ أسهل لَهُ أَنْ يَقْتلَنا في الماضي بدون زمّارِ حول. |
Üç grup olacak, bir tanesi içeri girip çıkan insanları gözleyen, güvenlik. | Open Subtitles | سيكون هناك ثلاث مجموعاتِ، واحد سَيَكُونُ أمنَ، مُرَاقَبَة الناسِ التي تَجيءُ فيها. |
Bu çok acı verici olacak ve hiç bir şeyde değişmeyecek". | Open Subtitles | أنا أَبَداً يَراك ثانيةً. هو سَيَكُونُ مؤلمَ جداً ولا شيءَ سَيُكْسَبُ. |
Ama döndüğünde hava kararmış olur. | Open Subtitles | لَكنَّه سَيَكُونُ الليل عندما تَعُودُين. |
Senin için, günlük içeceğin bir içecek hazırlamasını isteyeceğim hem daha taze olur, hem de eczanelerdeki haplardan daha çok vitamin içerir. | Open Subtitles | هتعملك شراب يومي ذلك سَيَكُونُ أكثر أماناً و طازا اكتر واغني بالفيتامينات مِنْ أيّ حبوب في السوق |
Bunu öğrendiğini fark ederse çok mahcup olur. | Open Subtitles | سَيَكُونُ مُحرَج جداً لو عَرفَ الي إكتشفتَية |
Çok yazık olur, çünkü bunlar çok pahalı. | Open Subtitles | وذلك سَيَكُونُ من الشفقة، لأنهم غاليون جداً. |
- Bu bayağı kötü olurdu. - Biliyor musun hıyarın tekisin. | Open Subtitles | ـ ذلك سَيَكُونُ سيئَ ـ أنت تهزأ بي ، تَعْرفُ ذلك؟ |
Calvin, muhteşem ölürler. Bu olağanüstü bir sonuç olurdu. Şüphe yok, değil mi? | Open Subtitles | كالفين،انهم يَمُوتونَ بشكل رائع ذلك حقاً سَيَكُونُ حدث مدهش لا شَكَّ حول ذلك, ههه |
Ben onun yanında oturuyor, onunla konuşup herşeyin iyi olacağını söylüyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَجْلسُ بجانبها، يَتكلّمُ معها، يُخبرُ كُلّ شيءُ سَيَكُونُ بخيرَ. |
Birlikte olmasak bile, aşkımız orada bir yerde bizi bekliyor olacaktır. | Open Subtitles | حتى إذا لم نَستطيعُ أَنْ نَكون سوية، حبّنا دائماً سَيَكُونُ هناك |
Bu çoktehlikeli olabilir. | Open Subtitles | سدّْ هذه كُلّ. أُحذّرُك. يُنفرُ هذه سَيَكُونُ خطرَ جداً. |
Burada daha fazla yapılar ve medeniyet belirtileri olmalı. | Open Subtitles | سَيَكُونُ حتماً هناك إنشاءات أكثرَ أَو آثار أخرى مِنْ الحضارة |
Ne olursa olsun, beni bırakmaz Böyleyken onu sevmesem olmaz | Open Subtitles | انه دائماً سَيَكُونُ هناك طقسُ عاصِفُ أو معتدلُ ذلك السببُ |
- Eğer plana sadık kalırsak, herşey yoluna girecek | Open Subtitles | إذا بقينا هادئين وتمسكناُ بالخطةِ , كُلّ شيء سَيَكُونُ بخير |
Arabada bekle, baban hemen gelecek, olur mu? | Open Subtitles | الموافقة. لذا تَذْهبُ إنتظاراً خارج في السيارةِ وأبّ سَيَكُونُ صحيح خارج. |
Eğlenceli olacağına eminim. Hemen geleceğim, tamam mı? | Open Subtitles | أَنا متأكّدُ سَيَكُونُ كذلك اوه، لحظه ، سَأعود حسنا ؟ |