ويكيبيديا

    "سُمح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izni
        
    • izin verildi
        
    • izin verdiler
        
    Buraya gelmek için izni olduğunu söylediler, ama gene bir şey yaptı herhâlde. Open Subtitles قالوا إنه سُمح له بالحضور لكن لا شك أنهم أفسدوا الأمر بطريقة ما
    Bir adamın ailesine bakma izni vardır, değil mi? Frank. Open Subtitles سُمح للرجل أن يُساعد عائلته، أليس كذلك؟
    Majesteleri, birkaç İnanç militanına Kızıl Kale'ye giriş izni verildi. Open Subtitles يا صاحبة الجلالة، عدّة أعضاء من "مُحاربي العقيدة" سُمح لهم الدّخول لحصن "الريد كيب".
    Böylece, bu tuhaf TV programı ile birlikte insanların oturma odalarının bir parçası olmamıza izin verildi. Müzikle, doğayla ve insanlarla TED إذن سُمح لنا أن نكون جزء من غرفة الجلوس لدى الناس بهذا البرنامج التلفزيوني الغريب، من خلال الموسيقى والطبيعة والناس.
    İki takımın da, ayrı ayrı, kendi yöntemleri üzerinde tam zamanlı çalışılmasına izin verildi. TED سُمح للفريقين العمل منفصليَن بدوام كامل كلٌّ بأسلوبه الخاص.
    Yılda yalnızca bir görüşe izin verdiler iki haftada bir de mektuba. Open Subtitles سُمح لها بزيارة واحدة في العام و رسالة واحدة كل أسبوعين
    Dinle beni Gon-kun. Kapıyı açabilmeniz için üçünüze burada çalışma izni verilmiştir. Open Subtitles اسمعني يا (جون)، سُمح لثلاثتكم بالعمل سويًّا على فتح البوّابة.
    Giriş izni mi verildi? Open Subtitles سُمح لهم؟
    Giriş izni verildi. Open Subtitles "سُمح بالدخول"
    Giriş izni verildi. Open Subtitles "سُمح بالدخول"
    1955 yılında Batı Almanya'ya bir ordu kurmaları için izin verildi. Open Subtitles في 1955، سُمح لألمانيا الغربية بتشكيل جيش
    Kurtulanların rahatça yaşamalarına izin verildi. Open Subtitles سُمح للناجين أن يعيشوا بأفضل الظروف المتاحة
    Her tür gerekli gücü kullanmalarına izin verildi. TED و سُمح لهم باستخدام القوة عند الضرورة.
    Merhaba arkadaş. Giriş yapmana izin verildi. Open Subtitles مرحبًا يا صديقي، لقد سُمح لك بالدخول
    Nina Simone'nun tam olarak olmak istediği, kişiye izin verildi mi?" Open Subtitles هل سُمح لـ(نينا سيمون) أن تكون الشخص الذي كانت عليه؟ .."
    Licinius'un Konstantina ve ogulları Licinianus'la birlikte Yunanistan'da bir villada izdivaca çekilmesine izin verildi. Open Subtitles سُمح لـ(ليسنيوس) بالتقاعد بدارة في (اليونان) مع (قسطنطينا) وابنهما ( ليسنيانس).
    Provalara başlamamıza izin verdiler ama elimizde yeni bir senaryo yoksa, birkaç parçayı tekrar sahnelemekten öteye gidemeyiz. Open Subtitles لقد سُمح لنا بالتدرب لكن أقصى ما يمكننا فعله هو تقديم بعض العروض إذا لم تتوفر لدينا رواية جديدة
    Arabulucularımızdan birinin onunla konuşmasına izin verdiler. Open Subtitles أحد مفاوضينا سُمح له بأن يتحدث إليها
    Tatilden sonra geri gelmesine izin verdiler. Teşekkürler Tanrım. Open Subtitles سُمح له بالعودة بعد الأجازة حمداً لله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد