Şu anda, televizyonu kapatabiliriz, internetten çıkabiliriz ve kalkıp bir şey yapmaya başlayabiliriz. | TED | فيه هذه اللحظة، نستطيع أن نغلق التلفاز، نسجّل الخروج من الإنترنت، نقف و نبدأ فعل شئٍ ما. |
Beni bir şey için görmek istediğini sandım. | Open Subtitles | إعتقدت أنكِ تريدين أن تحدثيني بشأن شئٍ ما |
Eğer şu anda seni duyabilseydi, ...bir hayalet ve ya başka bir şey olarak, ...eminim şu anda ne kadar aptalca konuştuğuna gülerdi. | Open Subtitles | إذا امكنهُ سماعكِ الآنَ كشبحٍ أو شئٍ ما فهوَ بالتأكيد يضحكُ على مدى سخافتكِ |
Bir şeyler yapabilmek için fırsatları vardır iyi şeyler yapıp, dünyayı geliştirebilirler. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الفرص لفعل شئٍ ما يعود بالخير على هذه البلد |
Onsuz yaşayamazdım. Bir şeyler yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | لم أستطع العيش من دونها كان عليّ فعلُ شئٍ ما |
- Home Depot'dan Bir şeyler alacağım. | Open Subtitles | سأذهب لأخذ شئٍ ما من مخزن البناء والتشييد |
Beklemekten daha yorucu bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شئ أكثر تعباً من إنتظار شئٍ ما للحدوث |
Okula gitmeden önce çarşıdan bir şey alacağız dediler. | Open Subtitles | ؟ لقد أخبروني أنّ عليهم التقاط شئٍ ما من وسط المدينة, قبل المدرسة |
İçinde 3 kişi olan bir araba görmedim. bir şey satın almak istiyor musun? | Open Subtitles | لم أرى سيارة بها 3 أشخاص، أتريد شراء شئٍ ما ؟ |
Sonra GPS'e birden bir şey oldu ve motor durdu. | Open Subtitles | ثمّ فجأةً جهاز الخرائط كان لديه عثره او شئٍ ما و من ثمّ توقّف المحرّك عن العمل |
Ah, hayır, o aslında bir şey yapıyor meşgul olurdum çünkü. | Open Subtitles | لا, لأنَّها ستكونُ مشغولةٌ في الواقعِ بفعلِ شئٍ ما |
Belki amaç bir şey çalmaktı. | Open Subtitles | ربما كانت الغايةُ وراءَ كلِ هذا هو سرقةُ شئٍ ما |
Yani yakın zamanda bu kızdan faydalanacak bir şey yapmalıydı. | Open Subtitles | مَّما يعني بأنَّه إضطُرَ إلى فعلِ شئٍ ما حديثاً ليستفيد من الخليلةِ المزعومة |
Unutmak istediğim bir şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت شئٍ ما أوّد نسيانه تماماً |
Mide asidi kartın dışını aşındırmış fakat Angela içinden Bir şeyler çıkarabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | حمض المعدة أذاب البطاقة لكن (أنجيلا) تقول إن بإمكانها استخراج شئٍ ما منها |
Sen Bir şeyler düşünürsün. Lütfen. | Open Subtitles | .يمكنكِ التفكير في شئٍ ما أرجوكِ |
Ormana gidip Bir şeyler öldürmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب للغابة، لاصطياد شئٍ ما |
Bir şeyler yapmak zorundaymışım gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | فشعرتُ أنَّهُ يجبُ عليَّ فعلُ شئٍ ما |
Herkes Bir şeyler için üzgün. | Open Subtitles | كُلّ شخص آسف على شئٍ ما |
- Anne, Bir şeyler yiyebilir miyim? | Open Subtitles | -أيمكنني تناول شئٍ ما ؟ -في هذا الوقت ؟ |
George Sr. Bir şeyler başardığını ümit ederek otelden ayrıldı. | Open Subtitles | غادر (جورج سينيور)، الفندق آملاً على أنّه قد قام بتحقيق شئٍ ما |