| O, savaştan önceydi. Daha gençtik. | Open Subtitles | كان ذلك ممكنا قبل الحرب عندما كنا شباباً. |
| O günlerde çocuk düşünecek kadar gençtik. | Open Subtitles | لقد كنا شباباً لنعود بالذاكرة لتلك الأيام ونفكر بشأن الأطفال. |
| Bu uzun zaman önceydi, o zamanlar Genç ve güzeldik. | Open Subtitles | حسناً، ذلك كان منذ زمن طويل، عندما كنا شباباً وجميلين |
| Genç, sağlıklı olanlar ve çocuk doğurabilen kadınlar daha pahalı. | Open Subtitles | إذا كانوا شباباً وبصحة جيدة وإذا المرأة مازال بإمكانها الإنجاب |
| Ben ve babanız, gençken her zaman dans ederdik. | Open Subtitles | أنا ووالدكم إعتدنا بأن نرقص طوال الوقت عندما كنا شباباً |
| Allahım, ne zaman insanlar bu kadar gençleşti? | Open Subtitles | رباه, متى أصبح الجميع شباباً للغاية؟ |
| Bunlar git gide gençleşiyor. | Open Subtitles | أنهم يزددن شباباً و شباباً. |
| Çok güzel değildi ama gençtik ve birbirimizi seviyorduk. | Open Subtitles | لم تكن كبيرة، ولكن كنا شباباً لقد أحببنا بعضنا |
| gençtik. Torun sahibi olmak için gençtik. | Open Subtitles | كما تعلم، لقد كنا شباباً شباب حتى نكون أجداد |
| Çok gençtik ve kendimize bile ne diyeceğimizi bilmiyorduk bu yüzden sana hiç anlatmadık. | Open Subtitles | كنّا شباباً يافعين ، ولم نعرف ماذا نقول لأنفسنا لذا كان طبيعياً أن لا نُخبرك مطلقاً |
| Ama gençtik, çok boş zamanımız vardı. | Open Subtitles | ولكن كنا شباباً صغار ولدنيا متسع من الوقت |
| Yaptığımız tercihler işte... Gençtim. Hepimiz gençtik. | Open Subtitles | جميعنا نتخذ خيارات كنت شاباً وكنا جميعاً شباباً |
| Tanıştığımızda ikimiz de gençtik. Delice âşık olmuştuk. | Open Subtitles | إسمعي , لقد كنا شباباً حين إلتقينا ووقعنا في الحب بجنون |
| Hiç daha uzun süre Genç kalmayı ve yaşlanmayı ... durdurmayı istediniz mi? | TED | هل رغبتم يوماً في البقاء شباباً مُدة أطول وتأخير الشيخوخة |
| Keşke sizin ülkeniz için yaptıklarınızı yapabilecek kadar Genç olsaydım. | Open Subtitles | أتمنى لو أنني كنت أكثر شباباً حتى أقدم لبلادي ما تقدمونه أنتم |
| Sonra kocam beni daha Genç biri için terkedecek ve ben ağlayıp zırlamaktan başka birşey yapmayan veletlerle başbaşa kalacağım. | Open Subtitles | ثم زوجي سيقوم بتركي لأجل فتاة أكثر شباباً مني ثم سأبقى لوحدي مع الأطفال |
| -Ve ne yapacağımı bilmiyorum. Genç erkeklerle yeterince yattım ve artık spor araba da istemiyorum. | Open Subtitles | أجهل ماذا أفعل، عاشرت شباباً صغار، لا أريد سيارات رياضية |
| Yıldan yıla daha güzelleşiyorsun ve sonsuza kadar böyle Genç kalacaksın. | Open Subtitles | وأن تصبحي أجمل وأكثر شباباً مع مرور السنين |
| Bilirsin, insanlar çok gençken ya da sarhoşken dövme yaptırabilirler. Sonra da uyanıp pişman olurlar. | Open Subtitles | عندما يكون الناس شباباً أو يثملوا ثم يحصلون على وشم |
| gençken buna sahip olduğumuzu düşünsene. | Open Subtitles | تخيل لو أننا فعلنا ذلك عندما كنا شباباً. |
| Allahım, ne zaman insanlar bu kadar gençleşti? | Open Subtitles | رباه, متى أصبح الجميع شباباً للغاية؟ |
| - Gittikçe gençleşiyor. | Open Subtitles | -يزدادُ شباباً |