"شخصية" - ترجمة من عربي إلى تركي

• karakteri
• şahsi
• biri
• kişilik
• kişisel
• karakterini
• insan
• kişi
• karakterin
• karakterli
• birisi
• kişiliğin
• kendi
• figürü
• karakterim

Derimiz ışığı absorbe edebilir; ama hiçbir şekilde karakteri yansıtmaz.
قد تمتص أشعة الشمس، لكنها بالتأكيد لا تعكس شخصية الإنسان.

Senin konumunda birinin şahsi çıkarı için olayları büyütmesi daha önce de oldu.
تعرف ، لم يُسمع عن شخص في منصبك لتضخيم الأمور لتحقيق مكاسب شخصية

asla bir grubun üyesi olmadım, kendimi oldukça dindar biri olarak görmeme rağmen.
، لأني لم أكن يوماً شخصية إجتماعية، برغم أني أعتبر نفسي شخصية متدينة

Diyorum ki eğer daha kişilik sahibi yaşı yaşına uygun kendini bilen biriyle birlikte olursan daha mutlu olabilirsin
أقصد أنك قد تقضي وقتاً أفضل لو كنت تقابل فتاة ذات شخصية كاملة أو حتى كانت ذات سنّ ملائم

kişisel haklarından yoksun kişisel arzularından yoksun amaçtan, umuttan, haysiyetten yoksun.
بدون حقوق شخصية بدون طموح شخصى بدون أرادة، أمل أو كرامة

Dört yakın arkadaşı, o kişinin karakterini değerlendirdiler.
لقد أحضروا أربعة أصدقاء مقربين ليحكموا على شخصية صديقهم.

İddiaya girerim ki kimse onu çok satan bir romanın baş karakteri yapmamıştır.
اراهن ان لا احد كتب شخصية فى الكتب الجرائم الاكثر مبيعا بناءا عليها

- Bir çizgi film karakteri tarafından seri öldürülmek dışında mı?
أخرى من الحصول على مسلسل قتل من قبل شخصية للرسوم المتحركة؟

AS: Bencil bir karakteri nasıl sevdirirsiniz?
أ.س: إذن كيف تجعل شخصية أنانية مثيرة للإعجاب؟

Hey, can sıkıcı şahsi yorumlar yapan bir tek sen değilsin.
أنت لست الوحيد الذي يحق له ان يبدي ملاحظات شخصية مزعجة

Bunu şahsi olarak alma. Hala buradayız ve bu da büyük bir sorun.
لا تآخذ الأمر بصفة شخصية ، فنحن هنا الآن وهذا كل ما يهم

Ben avlanmakta gerçekten iyiyim. Hatta oğlanlardan biri olmakta bile iyiyim.
أنا صيادةٌ ماهرة ، كما أنني أجيدُ تقمص شخصية أحد الشباب

Beni oraya götürecekti ve ben de özel biri olacaktım.
سوف كانت تحضرني الي هناك وكنت سوف اصبح شخصية مميزة

Aynı karışım, çoklu kişilik bozukluklarını tedavi etmede de kullanılmıştı.
نفس التركيبة التي يفترض أن تعالج من لديهم انفصام شخصية

Ama sadece gazete köşelerinde karşınıza çıkan bir kişilik biçimi değil, aslında
لكنها لا تنحصر في نوع شخصية تظهر فى مقالات النصائح.

Onun bu adamla kişisel bir ilgisi olduğunu sana söyledim.
أنا أقول لك، انها لديها مصلحة شخصية مع هذا الرجل

Bayan Crosbie'nin karakterini göklere çıkarmama da gerek yok.
ولا حاجة عندى لأُسهب فى مكارم شخصية السيدة كروسبى

Tanrının merhameti altında muhafazakar bir insan olarak yaşadığımı düşünüyordum.
اعتدت على إعتبار نقسي شخصية مرموقة تعيش تحت رحمة السماء

Filmin yapımcıları, İslam geleneklerine uyarak, Peygamber' i kişi olarak göstermemiş...
الذى تذهب إلى أن تمثيل شخصية النبى يسىء إلى روحانية رسالته

Bir filmin yapım aşamasında bir animatör bir karakterin kaşını kalkık çizmiş ve bu karaktere yaramaz bir hava katmış.
في أحد المرات رسم رسام شخصية . بحاجبين مقوسين يوحيان بالشر.

Çekici ve iyi karakterli ya da çekici değil ama iyi karakterli.
جذّابة وذات شخصية جيدة، أو غير جذّابة وذات شخصية جيدة

Sizin markanız ne? Eğer birisi size markanızın kimliğini, markanızın kişiliğini tanımlamanızı isteseydi, cevabınız ne olurdu?
إذا سألك شخص ما لتوصف هوية العلامة التجارية الخاصة بك، شخصية علامتك التجارية، ماذا تريد أن تكون؟

Hepimizin bir kendine sakladığı bir de kamuyla paylaştığı yanları vardır. Söyleşeceğiniz kişiliğin kamusal yönüne odaklarınırsanız yapılan işin bir anlamı kalmaz.
بداخل كل منا شخصية ظاهرة و أخرى مختبئة، و إذا كان كل ما ستحصل عليه من الضيف هو جانبه الظاهر، فلا فائدة تحصى مما تفعل.

Belki de Jonathan'ın kazanmamasını istemek için kendi nedenlerin var.
ربما أنه لديك أسباب شخصية لرغبتك بجوناثان أن لا يفوز

Başında güçIü bir baba figürü olmadığı için, öyle değil mi?
هذا لإنه لم يكن عندك شخصية أبوية قوية أليس كذلك ؟

Ve size tanıtacağım bir karakterim daha var. Bu, Ernest, balık bedeninde... bir çocuk suçlu diyebiliriz.
وسوف اعرفكم على شخصية اخرى أيضاً انه ارنيست وهو احدى الشبان المجرمين ولكنه في جسد سمكة