| Bir şeyler var, bilemiyorum, ...sanki senin kişiliğin beni çılgına çeviriyor. | Open Subtitles | هناك شيء ما, لا أدري, إنه فقط, شخصيتك, إنها.. تجعلني طائشاً. |
| karakterin ne çok yönlüymüş! | Open Subtitles | أيها الفتى ، لديك جوانب مُختلفة في شخصيتك |
| Bana hayatından benzersiz kişiliğini ortaya çıkartan bir hikâye anlat yeter. | Open Subtitles | أخبرني فحسب عن شىء يخص حياتك لإظهار الجانب المميز من شخصيتك |
| Etmem. Çünkü seni tanıyorum ve senin karakterini az çok biliyorum. | Open Subtitles | لا لم أفعل لاننى أعرفك و أعرف بعض الاشياء عن شخصيتك |
| karakterinin en güzel ve muhteşem tarafı hiç bir zaman elde edemeyeceği o kadına aşık olması. | Open Subtitles | هناك شيء جميل في شخصيتك . أنه يحب هذه المرأة التي لن يحصل عليها أبداً |
| Bu arada senin için karakter tanikligi yapacak sahit gerekiyor. | Open Subtitles | فى هذه الاثناء لابد ان نستدعى شهود , ليؤكدوا شخصيتك |
| Fakat o insanlar; senin yeni halini bilmiyorlar ki. | Open Subtitles | ولكن هؤلاء الاشخاص لا يعرفون شخصيتك الجديدة |
| Çünkü kişiliğin geride arzulanacak pek çok şey bırakmıştı. | Open Subtitles | شخصيتك تركت شيئاً لأشتاق له، أقصد الشخصية |
| Tıpkı muhteşem yüzün ve muhteşem kişiliğin gibi. | Open Subtitles | مثل وجهك الرائع جداً، و. شخصيتك الرائعة. |
| Sen değişmişsin John. Bütün kişiliğin daha da aydınlanmış. | Open Subtitles | لقد تغيرت كلياً يا جون لقد أصبحت شخصيتك مرحة |
| Kendi karakterin olmalı, o yüzden böyle kodaman gibisin. | Open Subtitles | تخترع شخصيتك الخاصة لهذا تبدو كالتاجر الغني |
| Koloni duvarları içerisinde dönem giysilerini çıkarmak karakterin ihlali anlamına gelir. | Open Subtitles | إزالة ملابس تلك الحقبة وأنت ما تزال في حدود المستعمرة تعدي واضح على شخصيتك |
| Michael Klump'ı nereden biliyorsun? Çünkü o senin "şişman insanlarla dalga geçtiğin" karakterin. | Open Subtitles | لأن هذه شخصيتك التي تسخر فيها من الأشخاص البدينين |
| kendin ve anıların hakkında düşünürsün ve askıya geri dönmeden önce anılarını düzeltirsin ve kişiliğini değiştirirsin falan. | TED | وأنت تفكر في نفسك وذكرياتك، وقبل عودتك إلى التوقف تضيف ذكرياتك وتغير شخصيتك وهكذا دوليك. |
| Seni, kişiliğini yansıtan bir yerde izlemek isteyeceklerdir. | Open Subtitles | يريدون قضاء الوقت في مكان الذي يتكلّم مع شخصيتك. |
| Bir samimi pişmanlık rolü, ve belki yazar sezonlar arasında senin karakterini öldürmez. | Open Subtitles | لتندممنقلبكمرة ، وربما كاتب العرض لن يقوم بقتل شخصيتك بين المواسم |
| Senin karakterinin sadece daha... fazla ekran zamanına ihtiyacı var. | Open Subtitles | و الشيء الوحيد الذي تحتاجه شخصيتك هو المزيد من الوقت على الشاشه |
| Kum solucanları iyiydi ama en sevdiğim karakter? | TED | دودتا الكتب كانتا جيدتين لكن ماهي شخصيتك المفضلة ؟ |
| Amacı, karakterin kimsenin onu tanımadan önceki halini göstermekti. | Open Subtitles | كان يجب أن نحدد الشخصيه قبل ان اعرف شخصيتك الحقيقية |
| Kim olduğundan dolayı mı ne zaman sorumluluk alacağını kendinin seçebileceğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقد أنه بسبب شخصيتك باستطاعتك أن تختار وتنتقي متى تتحمل المسؤولية. |
| Matrix mühendisliğin ve kişisel yapın yüzünden seçildin. | Open Subtitles | تم اختيارك بسبب نسيج الخلايا, والجينات الخاصة بكِ وتركيب شخصيتك |
| Açıkça, şovun başarısından ötürü çok heyecanlıyım, ama seninle sahnedeki kişiliğinle ilgili konuşmalıyım. | Open Subtitles | بالطبع أشعر بالسعادة لنجاح البرنامج ولكنني أريد الحديث معك بخصوص... شخصيتك على الشاشة |
| Asıl nokta, beyzbol senin kişiliğinin sadece küçük bir kısmını yansıtıyor. | Open Subtitles | أنظر ، المقصد هو البيسبول تعتبر فقط جزء صغير من شخصيتك |
| Sırf baba oldun diye doktor olarak davranış şeklini değiştiremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك التغير من شخصيتك كطبيب فقط لإنك أصبحت أباً |
| Yeni halin buysa gardırobumu karıştırdığını görmek istemiyorum senin. | Open Subtitles | اذا كانت تلك هى شخصيتك الجديدة فانا لا اريدك ان تقترب من دولابى |
| Belki de kişiliğinden dolayı bu işi seçmişindir. | Open Subtitles | ربما لأن تلك شخصيتك من البداية فأنت تختار هذه الوظيفة |