Dinle, anlatmadan önce şunu bil ki bu çok özel bir şey. | Open Subtitles | حسنا، اسمع قبل أن أخبرك يجب أن تعلم أن هذا أمر شخصي جدا |
Bu yüzden öpüşmem. Bu çok özel bir şey. | Open Subtitles | و لهذا لا يوجد قبلات لانها شيء شخصي جدا |
Bu çok özel bir şey. Aynı dediğin gibi. | Open Subtitles | و لهذا لا يوجد قبلات لانها شيء شخصي جدا |
Ben bunun belki biraz misyonerin hevesi gibi olduğunu görmek istiyorum; ama bu çok kişisel bir istek. | TED | أحب أن أرى ذلك يحدث رويدا رويدا في شيئ من الحماس التبشيري و لكن ذلك شيئ شخصي جدا. |
Hoyt kurbanlarını tanımazdı ancak öldürmek için seçtiği yol çok kişisel bir şeydi. | Open Subtitles | هويت لم يعرف ضحيته ولكن هناك شيء شخصي جدا حول الطريقة التي اختارها لقتله |
O da bana, "Bu çok özel," dedi. | Open Subtitles | وهي قالت، ذلك شخصي جدا |
çok özel. | Open Subtitles | شخصي جدا |
Kendinizi tanıttığınız anda her şey çok kişisel oldu. | Open Subtitles | بمجرد أن تجعل من نفسك مشهورًا سوف يكون شخصي جدا |
Bu çok önemli, çok kişisel olmayan bir zaman tasarımıydı... ...ve anlatmak istediğimiz, ambalaj ve paketin değil,... ...içeriğin önemli olduğudur. | TED | فهي عالية الشأن، وأنه كان وقتا غير شخصي جدا في التصميم وأردنا أن نقول،أن المحتوى هو المهم، ، وليس التغليف، ولا العرض النهائي. |
Hissedebiliyorsun demek? Bana çok kişisel geldi. | Open Subtitles | إنطباع يبدو لي أن هذا شخصي جدا |
Bunu çok kişisel algılıyor. | Open Subtitles | لقد أخذت الموضوع بشكل شخصي جدا. |
Partnerinizle sevişmek tamam da mastürbasyon olayı daha çok kişisel bir şey gibi görünür. | Open Subtitles | فلا بأس بأن - لجعله يخرج مع شريك... ولكن الاستمناء انه شخصي جدا |