Eğer burada Playboy dergisi almaya çalıştığını bilseydi ne hissederdi acaba? | Open Subtitles | ماذا سيكون شعورها لو علمت أنك هنا تحاول شراء مجلة رخيصة ؟ |
Ve bana tam o noktada beş yaşındayken neler hissettiğini anlattı. | TED | ووصف لي شعورها حينها كما لو كانت إبنة خمسة أعوام في ذات المكان |
Umarım duygularını incitmemişimdir. | Open Subtitles | أتمنى أني لم أجرح شعورها بقوة. |
Onun görünen duyarsızlığı ve duygusal zalimliği, yalnızca insanların hislerini anlamak veya empati kurmak konusundaki beceriksizliği ile baş etme yöntemi. | Open Subtitles | أتعلم أن عدم شعورها بالحساسية و قسوتها العاطفية هي مجرد طريقتها للتعامل مع عدم قدرتها لفهم |
Öz çocuğunun ona yük olmasının yarattığı suçluluk duygusu onu kemirecek. | Open Subtitles | شعورها بالذنب لاستياءها من طفلها سيأكلها حية. |
Şimdi soru şu: O senin için ne hissediyor? | Open Subtitles | والسؤال الآن ما شعورها هي تجاهك؟ |
Ört şunu. Çiçekli desen hakkında neler düşündüğünü biliyorsun. | Open Subtitles | غطي هذا، تعرفين كيف شعورها تجاه الطبعات الزهرية |
Şu anda nasıl hissedeceğini çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | وفي هذه اللحظة الراهنة ، أعرف كيف يكون شعورها |
suçluluk veya öfke veya kırgınlık gibi bunların hepsi aynı iyi hissetmeme duygusunu yaşatırlar. | Open Subtitles | إن كنت تسميها الإحساس بالذنب أو الغضب، أو الاِنحباط جميعها يتشابه شعورها إنها لا تشعر بالراحة |
Ama hissettikleri ve söyledikleri ne olursa olsun halam birini incitebilecek biri değil. | Open Subtitles | مهما كان شعورها أو كلامها فإنّ عمّتي غير قادرة على إيذاء أحد |
Bea için ne kötü bir şey. Kim bilir neler hissediyordur. | Open Subtitles | ما يحدث مع بي مروع , لا استطيع ان اتخيل شعورها |
Ya ruhuna mal olduğunu bilseydi, nasıl hissederdi? | Open Subtitles | ماذا لو عرفت أن الثمن هو روحك؟ كيف تعتقد أن شعورها سيكون؟ |
Babasını öldürtenin sen olduğunu bilse, nasıl hissederdi sence? | Open Subtitles | كيف تعتقد انه سيكون شعورها عندما تعرف انك تسببت بقتل والدها؟ |
Bunu giydiğimi bilse kendisini nasıl hissederdi sence? | Open Subtitles | كيف سيكون شعورها برأيك إن عرفت أني أرتدي هذا؟ |
Ondan ne olduğunu ve nasıl hissettiğini anlatmasını istedim. | TED | لذلك طلبت منها أن تقص علي ما حدث، سألتها عن شعورها حيال الأمر. |
Su yok, çırılçıplak küvette. Neler hissettiğini bilmek ister misin? | Open Subtitles | بلا ماء، فقط عارية فى الحمام أتريدين أن تعلمى شعورها حينئذٍ؟ |
Onun nasıl hissettiğini anlamaya çalıştığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لكني لا أعتقد بأنك تحاول حتى أن تفهم شعورها |
Onun kendi duygularını anlamasını sağlamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كان عن اظهار شعورها الحقيقى |
Başka bir kız var ve onunla ciddi bir bağımız varmış gibi geliyor ama onun hislerini bilmiyorum. | Open Subtitles | حسنا ، هناك هذه الفتاة الاخرى وانا اشعر ان لدي اتصال حقيقي معها لكنني فقط لا اعرف ما هو شعورها |
Suçluluk duygusu, dünyayı onun için garip ve korkunç bir yer haline getiriyordu. | Open Subtitles | شعورها بالذنب جعل عالما .. غريباً ومخيفاً |
Sanırım benim yanımdayken savunmasız olma konusunda rahat hissediyor. | Open Subtitles | أعتقد أنها ترتاح عند شعورها بالضعف حولي |
Ama hiç kimse ona bu konuda ne düşündüğünü sormadı. | Open Subtitles | لكن لا أحد سأل الأم من قبل كيف هو شعورها عن ذلك. |
Şunu söyleyip durmayın. Kendine geldiğinde adamın kontrolü ele alıp onun adına karar verdiğini öğrenince ne hissedeceğini bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | إياك و قول هذا ، لا يمكنك أن تتفهم شعورها ،حين تفيق و تكتشف أنه هو من تفرد بفعل هذا |
Bir çözüm üretemediğine göre, kendisini haklı çıkaracak bahaneler arıyor. | Open Subtitles | الآن هى لا تستطيع تدبر أمرها.. و تبحث عن أسباب تجعل شعورها غير مناسب |
Eğer böyle hissediyorsa, bana söylemesi gerekiyor. | Open Subtitles | إذا كان هذا شعورها تجاهي، فلتخبرني بذلك |