Sunucu: Burası, sözde bir dudak kremi reklamı çekimi için seçilen bir alan. | TED | المعلق: هذا هو المكان الذي اختاروه لاجراء اختباراتهم الوهمية لاعلان عن مرطب شفاه |
Bir dudak okuyucunuz olduğunu duydum. Onu bir günlüğüne bana verin. | Open Subtitles | سمعت بأن لديك قارئة شفاه تعمل لصالحك، دعني أستعملها ليوم واحد |
Siyah dudakları ve şişmiş bir gözü vardı. Delirmiş gibiydi. | Open Subtitles | لديه شفاه سوداء و عيون كئيبة كم أنه مجنون لعين |
Hiç sanmıyorum. Çok güzel rujlarım var. ÖIü birine bile öpüşmelik dudaklar... kazandırabildiyse sana neler yapar hayal et. | Open Subtitles | لدي احمر شفاه جديد اذا امكنه ان يعطي شخص ميت شفاه ممتلئة تخيلي ماذا سيفعله لك اراك لاحقا ياجيمبو |
Lezbiyenler için ruj olduğunu biliyorum. Biseksüeller için aseton var mı? | Open Subtitles | أعرف وجود طلاء شفاه للسحاقيات فهل يوجد مزيل لطلاء الأظافر للخنثويين؟ |
Bu kadar dar lateks elbise kızların hem yüreğini yakar hem dudaklarını. | Open Subtitles | هناك شيء ما في البذلة المطاطية المجسمة يشعل النار في شفاه الفتيات |
Bahar ayında kiraz çiçekleri dökülür gibi Christy'nin dudaklarından yalanlar döküldü. | Open Subtitles | سقطت أكاذيب من شفاه كريستي مثل أزهار الكرز في فصل الربيع. |
Çocuklar soruyor, Sıcak dudak yatakta nasılmış diye. | Open Subtitles | طلب مني بعض الشباب ان اسألك كيف كانت شفاه متقدة في السرير |
Sıcak dudak'ın ırzına geçip, Şahin'i yumruklasam, ben de eve dönebilir miyim? | Open Subtitles | لو نلت من شفاه متقدة ولكمت هوكاي هل ساتمكن من العودة الى بيتي |
- Sıcak dudak, steril neşter ver. | Open Subtitles | ـ شفاه متقدة، ناوليني مبضعا معقما ـ ساحتاج الى ملقطين للاوعية الدموية |
Sıcak dudak, bir baş belası olmana karşın çok iyi bir hemşiresin. | Open Subtitles | قد تكونين مزعجة يا شفاه متّقدة لكنك ممرضة ماهرة |
Biliyorsun şu siyahların hepsinin büyük, ılık dudakları vardır. | Open Subtitles | .كما تعلمين, أولئك السود لديهم شفاه كبيرة حارة |
Ama onun üzüm gibi dudakları, kuru üzüm gibi de gözleri var... ve nar taneli dişleri ve Kashmir elması gibi yanakları var. | Open Subtitles | لديها شفاه كالعنب وعينين كالزبيب اسنانها كالرمان وخديها كالكشمير |
İşte, sarı saçları var, kırmızı dudakları, güzel bir poposu. | Open Subtitles | حسنا، إنها شقراء الشعر شفاه حمراء صوت جميل |
Fakat bu şişmiş dudaklar, çökmüş gözler ve kızarmış yanaklarla bile, ben, işte tam burada, inanılmaz bir keyif alıyordum. | TED | ولكن حتى مع شفاه متورمة وعينين غائرتين ووجنتين مضرجتين بالحمرة، وجدت أن هذا المكان هنا يعج بالكثير من المتعة. |
Süt gibi ten, kırmızı dudaklar, sıkı kalçalar, dik göğüsler, insanın dilini sokmak istediği kulaklar. | Open Subtitles | بشرة ناعمة و جميلة و شفاه ملونة بالأحمر بالإجمال جسمها جميل جدا و هى تجيد الاعتناء به |
Geçen Noel, eve gömleğimin yakasında ruj iziyle geldim. | Open Subtitles | مثلالعيدالسابق. أتيت للبيتمنالحفل، و كان أحمر شفاه على ياقتي |
John the Baptist'in kesik başınının dudaklarını.. Salome olarak öperken.. | Open Subtitles | ستكون رائعة في ذروة المسرحية عندما تقبل سالومي شفاه |
California'nın her yerinde her ırktan erkek, kadın ve çocukların, dudaklarından tek bir soru geçti. | Open Subtitles | في كل أنحاء الولاية الذهبية سؤال واحد حملته شفاه الرجال والنساء والأطفال على حدّ سواء، الأسود والأبيض والأسمر والأصفر. |
İç ve dış Dudakların düzeltilmesi anlamına gelen labioplasti, ergen kızlar arasında en hızlı büyüyen estetik ameliyatı. | TED | شفاه الفرج هو تهذيب شكل الشفرين الداخلين والخارجين، وهو الأسرع نموًا للعمليات التجميلية بين الفتيات المراهقات. |
dudaklarında gezinir güzel kadınların. | Open Subtitles | على شفاه السيدات فى أحلام من القبلات |
Aniden herkesin sarışın ve kiraz dudaklı oldugunun farkına varmadın mı? | Open Subtitles | ألم تلاحظى أن كل الفتيات فجأة أصبحن شقراوات مع أحمر شفاه لماع؟ |
dudağını nasıl da çektiğini gördün mü? | Open Subtitles | كيف قـُبضت شفاه بهذهِ الطريقة؟ أوترى ذلك؟ |
Büyük, koyu mavi gözleri olduğunu biliyorum, bir de burnunun büyük, dudaklarının dolgun olduğunu. | Open Subtitles | لكني لا أستطيع رؤيتها ، أعرف بأنها كانت كبيرة و سمراء وكان لديها عيون زرقاء أنف كبير و شفاه عريضة |
Pekala, şeker dudaklım. | Open Subtitles | حسناً , شفاه سكر |
İşin aslı, sarışın olmam ve buğulu bir sese sahip olmam tam dolgulu dudaklara ve ateş gibi bir vücuda sahip olmam beni aptal sarışın yapmaz. | Open Subtitles | الحقيقة المجردة بأني شقراء و أملك صوت لاهث و شفاه شهوانية و جسد مثير جداً لا يجعلني إمرأة جميلة تفتقر للذكاء |
Sokak satıcılarından' Fahişelerin ağzından' dudaklarından. | Open Subtitles | من تجّار الشارع ' الأفواه إلى شفاه العاهرات. |
Daha büyük dudaklarla! Evet, biraz inceler. Alın bakalım. | Open Subtitles | شفاه أكبر إنها مسطحة قليلاً هاكِ, خذي هذا |