ويكيبيديا

    "شفرة حلاقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • jilet
        
    • ustura
        
    • usturayı
        
    • tıraş bıçağı
        
    • Jiletin
        
    • jiletini
        
    • tıraş makinesi
        
    • jileti
        
    • usturası
        
    "jilet ve cam parçasıyla çalışarak..." Open Subtitles وبعد أن انهمك باستخدامه شفرة حلاقة وقطعة زجاج مسننة،
    Senin için biraz su ısıttım. Ayrıca bir jilet buldum. Open Subtitles لقد قٌمتْ بتسخين بعض من الماء لكَ لقد وجدت ايضا شفرة حلاقة
    Hiç vurmadınız, tekme atmadınız, sopa veya ustura kullanmadınız mı? Open Subtitles لم تقم بالضرب ، الركل أو أستخدام هرواة أو شفرة حلاقة ؟
    Detektifler, evin altında eski bir ustura bulmuşlar. Open Subtitles المخبرون في المشهد وجدوا شفرة حلاقة قديمة تحت البيت.
    Sabahları uyanıp da boğazına usturayı çalmadan durabiliyorsun? Open Subtitles كيف بإمكانك ان تستيقظ في الصباح و ان لا تمرر شفرة حلاقة مستقيمة عبر حنجرتك
    Pekâlâ... 14 adet tek kullanımlık tıraş bıçağı. Open Subtitles لدي 14 شفرة حلاقة استعمال مرة واحدة
    Jiletin yoktur herhalde, değil mi? Open Subtitles هل لديك شفرة حلاقة
    Bir iki kıyafetini, jiletini, diş fırçanı falan getirdin. Open Subtitles أنت أحضرت ملابس للتغيير و شفرة حلاقة و فرشاة أسنان...
    Elektrikli tıraş makinesi. Artık kendi tıraşını olabilirsin. Open Subtitles شفرة حلاقة كهربائية كي تستطيع أن تحلق بنفسك الآن
    Constance Ferguson, 40 yaşında, Henderson'da kalıyor. jilet yutmuş. Open Subtitles كونستانس فيرغِسن، من هندرسون ابتلعت شفرة حلاقة
    Burada bir tarih var, ve jilet kenarında dans ettiğini ve aldığın her nefesin dikkatimizde olduğunu söylemek hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles يوجد تاريخ هُنا لذا فأنا لا أمزح عندما أخبرك بأنك ترقص على حافة شفرة حلاقة وكل نفس تأخذه نقوم بأخذه فى إعتبارنا
    Çok keskin bir nesneden kaynaklanıyor. jilet veya neşter. Open Subtitles إنّها من أداة حادة جدّاً، شفرة حلاقة أو مبضع.
    Bana bir şey getirmelisin. Bıçak olur, silah olur, jilet olur. Open Subtitles "عليك أن تحضر لي سلاحًا، سكينة أو مسدس أو شفرة حلاقة"
    Bana bir şey getirmelisin. Bıçak olur, silah olur, jilet olur. Open Subtitles "عليك أن تحضر لي سلاحًا، سكينة أو مسدس أو شفرة حلاقة"
    Çavuş Fredericks, jilet ve su getir. Open Subtitles "العريف "فريدريكس إحضر شفرة حلاقة وبعض الماء
    "Elimde ustura vardı ve başına sıkıca sarılıp, boğazını kesebilirdim." Open Subtitles كان لدى شفرة حلاقة فى يدّى ويمكننى أن أسحبه وأحزّ حنجرته
    Güvenli evde biri ona ustura vermiş. Open Subtitles شخصٌ ما دسّ له شفرة حلاقة في البيت الآمن.
    Evet. Boğulan bir adamın ustura ağzına tutunmaya çalışması gibi bir şey. Open Subtitles نعم ، مثل رجل يغرق يتصيد شفرة حلاقة
    Hayır, ama o bir ustura berberi. Open Subtitles لا, لكن تلك شفرة حلاقة الحلاق.
    - Afzal Hamid'e usturayı siz mi verdiniz? Open Subtitles هل اعطيتِ شفرة حلاقة لأفضال حميد؟
    İçine tıraş bıçağı yerleştirilmiş plastik bir diş fırçası. Open Subtitles فرشاة أسنان تحتوي على شفرة حلاقة.
    Sid, ödünç alabileceğim bir Jiletin var mı? Open Subtitles (سيد), ألديك شفرة حلاقة يمكنني استعارتها؟
    Babamın jiletini siz mi aldınız? Open Subtitles هل أخذتم شفرة حلاقة والدي ؟
    - Şampuan, tıraş makinesi, diş macunu... Open Subtitles شامبو ، شفرة حلاقة ، معجون أسنان
    jileti var! Open Subtitles لديه شفرة حلاقة!
    Böyle değildi. Occam'ın usturası'nı hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تتذكر شفرة حلاقة اوكام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد