| Neden sen ve nişanlın sürekli Kardeşin... hakkında konuşma ihtiyacı duyuyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا عليكِ أنتِ و خطيبكِ أن تتحدثا عن شقيقكِ طوال الوقت؟ |
| Ben... Söylenene göre Kardeşin de şu "Yaban Kedileri" nden biri. | Open Subtitles | شقيقكِ أحد أعضاء فريق القطط البريّة , هذا ما قيل لي |
| Senatörden Kardeşin için bir iyilik istemediğini söyle. | Open Subtitles | أخبريني أنكِ لم تطلبي منه معروفاً بشأن شقيقكِ |
| Anne ve babanı senden aldılar. Erkek Kardeşini senden aldılar. | Open Subtitles | لقد جرّدوكِ من والديكِ لقد جرّدوكِ من شقيقكِ |
| ağabeyin vücudunda uyuşturucu paketleri olduğunu söyleseydi, onu kurtarabilirdik. | Open Subtitles | إذا أخبرنا شقيقكِ أنّه كان يهرّب المخدرات داخل جسمه، لربّما كنّا سننقذه. |
| Yapabileceğim, Kardeşinin şartlı tahliye duruşmasında, konuşmanı sağlamak. | Open Subtitles | أفضل ما يمكنني القيام به هو ترتيب جلسة إستماع لإطلاق سراح شقيقكِ |
| Kardeşiniz nişanı bozması için kızı ikna etmeye çalıştı mı? | Open Subtitles | هل حاول شقيقكِ اقناعها بفسخ الخطبة؟ |
| Evet, Kardeşin beni hep ürpertmiştir ama burada olmaması mı gerekiyor? | Open Subtitles | أجل , لطالما أخافني شقيقكِ الأكبر لكن , ألا يفترض أن يتواجد هنا؟ |
| Tüm ev halkının, seni kaçak bir uşağı, Kardeşin gibi memnuniyetle karşılamanı görmeye ihtiyacı yok. | Open Subtitles | لا يحتاج أهلُ البيت جميعاً لرؤيتكِ ترحبين بخادمٍ هارب، كما لو كان شقيقكِ |
| Kardeşin, şunları çantama koyabilsin diye. | Open Subtitles | كنتِ تتحدّثين معي ليتمكّن شقيقكِ أن يضع أشياءً في حقيبتي. |
| Kardeşin bir dolaplar çeviriyor ve ne olduğunu bilmiyorsan bir anne olarak bunu bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | شيئ ما يحدث مع شقيقكِ و إن كنتِ تعرفين ما هو الأم لها الحق بأن تعرف |
| ...ama ben senin LLTden Kardeşin de olmak istemiyorum! | Open Subtitles | لكنني لا أريد أن أكون شقيقكِ الدراسي أيضاً. |
| Hayır, Kardeşin sadece biraz gergindi. Doktora tezini teslim etme zamanı yaklaşıyor. | Open Subtitles | كلا، شقيقكِ متوتر فحسب، الموعد النهائي لأطروحته وشيك. |
| Kar fırtınası geçene kadar dayan ve ben de Kardeşini bulacağım. | Open Subtitles | إذاً ابقي حتى تنتهي العاصفة. وسوف أعثر على شقيقكِ, اتفقنا؟ أقسم بذلك. |
| Şimdi de Şerif dün gece olanlar yüzünden seni ve Kardeşini suçluyor. | Open Subtitles | و المأمور الآن يلقي اللوم عليكِ و على شقيقكِ بسبب ما حدث البارحة |
| Çabuk pes etmeyeceğini biliyordum özellikle de işe yaramaz Kardeşini öldürdükleri için. | Open Subtitles | لن تستسلما بسهولة خصوصًا بعدما أطلقوا النار على شقيقكِ. |
| ağabeyin bir hırsızdı ve korkarım, bunu hayatı ile ödemesi gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد كان شقيقكِ لصاً. لذا، عليه دفع الثمن وهو حياته |
| Bu saldırı, Kardeşinin üzerinde çalıştığı her şeyin tam tersi. | Open Subtitles | هذه الضربة عكس كل شىء كان يعمل به شقيقكِ |
| Yanlış anlaşılma falan yok, Kardeşiniz tam bir sapık. | Open Subtitles | ! لم يكن سوء ظن وإنما شقيقكِ يثير الإشمئزاز |
| Kardeşinizin yasa dışı bir iş yapıp yapmadığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلمي إن كان شقيقكِ يُتاجر بأيِ شيء بشكل غير قانوني؟ |
| Yukarı çık. Kardeşine merhaba de. | Open Subtitles | اصعدي و ألقي التحية على شقيقكِ سيود أن يراكِ |
| Abin bizim lisedeki en seksi çocuk gibi bir şeydi. | Open Subtitles | كان شقيقكِ أروع شاب في ثانويّتنا. |
| Seninle tanışmadık ama Ağabeyini tanırdım. | Open Subtitles | لم نلتقِ أبدا... لكنّني عرفت شقيقكِ... |
| Sana ve sevgili sevgili ağabeyine olan. | Open Subtitles | تجاهكِ وتجاه شقيقكِ العزيز |
| Paramı kardeşinden alacaksın, ama Kardeşin içeride ve iğne yaptırıyor, öyle mi? | Open Subtitles | هل ستحصلين على مالى ... من شقيقكِ الموجود هناك والذى يأخذ بعض الأدوية التى يعطوها هنا ؟ |