Gitsen iyi olur. Seninle tanışmak güzeldi. Geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | ينبغي أن ترحلي ، سعدت برؤيتك شكراً لك على المجيء |
Gelecek hafta meşgulüz, ama bu akşam zamanınızı ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | إننا مشغولان في الأسبوع القادم لكن شكراً لك على وقتك الليلة |
Davet için teşekkürler ama burs sunumları bütün akşam sürecek. | Open Subtitles | شكراً لك على الدعوة لكنني سأسمع تقديمات الزمالة طوال اليوم |
bu gnome beni kurtardığın için teşekkür ederim. Ben ona boğazlamak oldu. | Open Subtitles | شكراً لك على إنقاذي من ذاك القزم كنت على وشك أن أخنقه |
Üzerimizdeki kutsamalar için teşekkür ederim, ailemiz, arkadaşlarımız, ve Tanrım, yukarıdaysan, bu gece o uçaktaki ve binadaki insanların ruhlarına... ve ailelerine sahip çık. | Open Subtitles | , شكراً لك على نعمك علينا , عائلتنا و أصدقائنا , و يا أيها الرب ارحم و تطلف بالأرواح التي ماتت في تلك الطائرات |
Geldiğin için sağ ol. Hangi Slurpee'yi alacağıma karar veremedim. | Open Subtitles | شكراً لك على قدومك أعتقد أن هذه الفرصة الوحيدة لدينا |
JB: Tabii ki. BG: Jocelyne, bunu TED'de paylaştığın için teşekkürler. | TED | برونو: جوسلين، شكراً لك على حضورك إلى TED ومشاركتك لنا ذلك. |
CA: Chris, teşekkür ederim. Gerçekten etkileyiciydi. TED'e geldiğin için teşekkürler. | TED | كريس أندرسون: شكراً لك كريستوفر. كان ذلك رائعاً. شكراً لك على تلبيتك لدعوة تيد. |
1 dakika 30 saniyelik hatıralar için teşekkürler. | Open Subtitles | لقد مر دقيقة و ثلاثين ثانيه لكن شكراً لك على هذه الذكرى |
Bize tasarladığınız ev için teşekkürler. En güzel eserlerinizden birisi. | Open Subtitles | شكراً لك على تصميم هذا المنزل من أجلنا أنه من أجمل تصميماتك |
Dinle. Herşey için teşekkürler. Sen gerçek bir dostsun. | Open Subtitles | إسمعي، شكراً لك على كل شيء إنتي صديقة حقيقية |
Bu arada , Betsy nemli ....... için teşekkürler | Open Subtitles | بالمناسبة، بيتسي، شكراً لك على تلك المحارم الرطبة |
Uzaytopları için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لك على سبيس بولز فيلم النسخة الكوميدية من ستار وارز |
Ne demesini bekliyordum ki? "İğrenç seks için teşekkürler" mi? | Open Subtitles | فماذا كان يمكنها أن تقول "شكراً لك على الليلة الرديئة" |
Ve 20 dakika sonra "Tavsiyen için teşekkür ederim" der. Fark ederiz ki hiçbir tavsiye vermemişiz. | TED | و بعد 20 دقيقة يقولون شكراً لك على النصيحة و من ثم ندرك أننا لم نسدي أي نصيحة |
"Onun için teşekkür ederim..." | Open Subtitles | شكراً لقدومك شكراً لك على الوجبة الرائعة |
- Bunu yaptığın için teşekkür ederim. - Bana kovulmama neden olmayarak teşekkür edebilirsin. | Open Subtitles | شكراً لك على هذا يمكنك أن تشكرنى ولكن لا تتسبب بطردى |
İlginiz için teşekkür ederim. Burayı çok iyi bilirim. | Open Subtitles | شكراً لك على السؤال لكنّني أعرف هذا المكان جيّداً |
- Hemen yatacağım. - Tamam. Çocuklara baktığın için sağ ol. | Open Subtitles | يجب أن أكون في الفراش كالعادة شكراً لك على إهتمامك بالأطفال |
Hayır ama cidden, son birkaç günü atlatmama yardım ettiğin için sağ ol. | Open Subtitles | لا ، لكن ، جدياً ، شكراً لك على مساعدتي خلال اليومين الماضيين |
Seni sevmiyor. Ama soruma cevap verdiğin için sağol. | Open Subtitles | إنه لا يحبك لكن شكراً لك على إجابة سؤالي |
Sohbet için sağ olun efendim. Bana çok faydası oldu. | Open Subtitles | شكراً لك على تلك المحادثة سيّدي عنى لي ذلك الكثير |
Benim bir randevum var. Çıkış yolunu biliyorsunuz. Zamanınız için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | حسناً ، لدي موعد الآن ، بوسعك الخروج شكراً لك على وقِتك |
CA: Akıllarımıza durgunluk verdiğin için çok teşekkürler, Floyd. | TED | ك.أ: شكراً لك على عصف أذهاننا جميعاً، شكراً جزيلاً فلويد. |
Annemin bütün gün yapmak için ugrastigi yemekleri verdigin için tesekkürler. | Open Subtitles | ايها الرب الكريم شكراً لك على هذا الطعام الذي قضت امي طوال اليوم في صنعه |
Yarın tavanı yapacağınız için çok teşekkür ederim. Size minnettarım. | Open Subtitles | شكراً لك على ترميمك للسقف غداً أنا أُقدّر لك ذلك |
Yani, kendini bunun dışında tuttuğun için sana teşekkür ederim. | Open Subtitles | لذا ، شكراً لك على قضاءك فترة حُكمك المُميزة للكون |