Onun için daha kuzeye, Endonezya'ya uzanmak gerekir. | Open Subtitles | لذلك علينا ان نتجهَ شمالاَ إلى أندونيسيا. |
Ben Clay'le gidip annemi alayım. Hepimiz oğlumu bulmaya kuzeye gidelim. | Open Subtitles | أنا و " كلاي " نلتقط أمي نتوجه شمالاَ نجد ابني |
Üzgünüm.15° kuzeye doğru gitmeliyim sizin dükkânınızda bunun üzerinde. | Open Subtitles | أجل أريد فقط التوجه 15 درجة شمالاَ ومحلك في طريقي |
Neden? Çünkü boru hatlarını çok uyanık bir şekilde Hazar Denizi üzerinden, kuzeye, Rusya'ya ve hatta doğuya, Çin'e doğru tasarladı. | TED | لماذا ؟ لأنها صممت بحسم خطوط أنابيب لتتدفق عبر القزوين , شمالاَ خلال روسيا , وشرقاَ حتي الصين . |
Annemi de alıp, birkaç yeni kimlikle kuzeye gideceğim. | Open Subtitles | وآخذ أمي أعطها هوية جديدة ونتوجه شمالاَ |
79.yolu takip edip kuzeye devam edebilirler ya da 78.yolu kullanıp Arizona'ya çıkabilirler. | Open Subtitles | قد نتبع الـ 79 ونكمل شمالاَ قد يأخذنا إلى 78 ويتوجه إلى " آريزونا " |
Papaz Kani'yle buluşmadan önce neden kuzeye doğru bu kadar çok gitmem gerekiyor? | Open Subtitles | لما يتوجب علي كل هذا الذهاب شمالاَ.. قبل مقابلة (كاني)؟ |
kuzeye gelmiyorsun. | Open Subtitles | لست ذاهبة شمالاَ |
Annemin iyi olduğundan emin olmak için buradayım, sonra basıp kuzeye gideceğim. | Open Subtitles | سأطمئن على أمي وأتوجه شمالاَ |
Opie ve Kozik kuzeye gidiyor. | Open Subtitles | " أوبي " و " كوزيك " اتجها شمالاَ |
Her geçen sene, en az bir on yıl ya da daha fazladır bu insanların 600,000'i kendi seçimleriyle kuzeye doğru hareket ediyor ve bu ıssız coğrafyada ikamet ediyorlar. | TED | نجد في كل عام , منذ عشر سنوات أو أكثر , ( 60,000 ) من الذين يصوتون بإختيارهم بأرجلهم , ينزحون , متجهين شمالاَ , متخذين هذه المناطق النائية مسكناَ لهم . |