görgü tanıkları, Karar'ın vücudunda birçok yaralanma olduğunu söylüyor. | TED | وقد أفاد شهود العيان أنه أصيب بعدة جروح. |
Çünkü görgü tanıkları öyle diyor da ondan. | Open Subtitles | وأننا أطلقنا النار على ظهورهم ؟ لأن هذا ما يقول شهود العيان |
Bir görgü tanığı bunu "işkence ve sadizm dolu, insan vücuduyla örülü bir halıya benzetti... ve "hiç unutamayacağım bir görüntü" dedi. | Open Subtitles | ولقد اتصلنا باحد شهود العيان وقال لنا انها كالقماش المطرز من البشر تظهر عليهم اعراض التعذيب والسادية وشاهد ايضا ما لم ينساة |
Polis, Ki Ho Sang'ı yangının olduğu civarda gördüğünü iddia eden bir görgü tanığı bulmuş. | Open Subtitles | الشرطة لديها أحد شهود العيان الذي يدعي أنه رأى كي سانغ هو بالقرب من موقع الحريق. |
Dünya Savaşı'ndan anlattıklarıyla Tanık ifadelerini ve hükümet sızıntılarını bir araya getirdim. | Open Subtitles | فقط عبر قصص أبي لما قبل النوم وإفادات شهود العيان .والتسريبات الحكومية |
Müfettişler yangının sebebini hala resmen açıklamadılar fakat Görgü tanıklarının Sutton Kubbesi'ndeki bir elektrik anomalisi anlatmaları üstünde duruluyor, birkaç saat içinde... | Open Subtitles | المحقّقون ما زالوا عاجزون عن إعلان سبب رسمي لإشتعال النار لكنهم يقولون بأنهم يأْخذون بجدية تقارير شهود العيان |
Olay yerindeki tanıklar arka arkaya silah sesleri duyduklarını söylüyor. | Open Subtitles | أبلغ شهود العيان أنه كان هناك تتابع سريع لطلقات النار |
"Görgü tanıklarına göre Quesada'yı Korkusuz adlı şeytani linçci haklamış." | Open Subtitles | شهود العيان قالوا أن كويسادا تم تتبعه بالشيطان المعروف بالمتهور |
Ama, görgü tanıkları, video görüntüleri ve birazcık sağduyu bu isteği, delilleriyle çabucak çürütüyor. | Open Subtitles | على أية حال، شهود العيان وشرائط الفيديو والبعض من حسن الإدراك يدحض ذلك الإدعاء |
görgü tanıkları, saldırıdan sonra Call'u doğu yönünde yürürken gördüler. | Open Subtitles | رآه شهود العيان يسير شرقاً في الشارع الرئيسي بعد دقائق من الإعتداء |
görgü tanıkları silahlı adamın yaya olarak kaçtığını ifade etti. | Open Subtitles | و أبلغ شهود العيان أنهم رأوا مسلحاً يغادر المكان سيراً على قدميه |
görgü tanıkları uçağın sendelediğini sonra da okyanusa yuvarlandığını söylüyor. | Open Subtitles | ويقول شهود العيان أن الطائرة تمايلت ودارت نحو المحيط |
O esnada birçok görgü tanığı Soundview Terrace'da şiddetli bir trafik kazasını açıkça görmezden gelen bir Stuyvesant Memorial ambulansı gördüklerini bildirmişler. | Open Subtitles | هنا الساعة الثالثة. حيث أقر العديد من شهود العيان |
Bunu söyleyen adam Görgü tanıklarının güvensizliği hakkında yazmış, geçmişte görgü tanığı olarak yalan ifade veren ve hafıza kaybı olan biri. | Open Subtitles | يقول ذلك الرجل الذي يتحدث في كتاباته عن عدم موثوقية شهود العيان رجل قام بتقديم بلاغ خاطئ كشاهد عيان في الماضي |
Bu olağanüstü şeyi, şu ana kadar birçok görgü tanığı bildirdi. | Open Subtitles | ومع ذلك أبلغ العديد من شهود العيان عن هذه الظواهر |
Radyo dalgaları, Tanık ifadelerinde yer alan polisin patlamasından önce ortaya çıkan parlak ışıkları da açıklar. | Open Subtitles | الموجات الإذاعية تفسر أيضاً تقارير شهود العيان عن الأضواء الومّاضة بمحطة القطارات قبل الانفجار. |
Suç kalabalık bir alanda gerçekleştiği için... bir sürü Tanık bulabileceğiz. | Open Subtitles | ...تحدث الجرائم بالأماكن المزدحمة لذا فأنت لديك العديد من شهود العيان |
Görgü tanıklarının ifadeleri güvenlik kamerası kadar güvenilir değildir. | Open Subtitles | شهود العيان لا يمكن الاعتماد عليها كما وكاميرا الأمن. الآن كنت هناك. |
Ancak Görgü tanıklarının ifadeleri sayesinde kampın planını yeniden yapmak mümkün. | Open Subtitles | لكن شكرا للإثبات من شهود العيان من الممكن إعادة بناء مُخطط المعسكر |
Uzaktaki tanıklar, yayını izleyenler olayı değiştiriyor. | TED | شهود العيان من على البعد، الحضور ممن يشاهدون الحدث، إنهم مهمّونَ. |
Görgü tanıklarına göre, üç adam 13'e saldırmış ve hepsini dövmüş. | Open Subtitles | شهود العيان يقولون ثلاثة رجال هجموا على "13" وهو اجهز عليهم |
Sayın Yargıç, bence bu noktada görgü tanığının tanıklığının sorgulanacağını belirtebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ان نعلن عند هذه النقطة أن شهادة شهود العيان هي موضع شك |
- Bu sefer bir sürü görgü tanığımız var. | Open Subtitles | في هذه المرة، لدينا مجموعة من شهود العيان |