Hiçbir şey aptalca şeylerin sesli okunmasından daha komik olamaz. | Open Subtitles | لا شىءً أكثر تسلية من قراءة شىءٍ سخيف بصوتٍ عالٍ |
Her şey ses kodludur, bir şey istersen söylemen yeter. | Open Subtitles | كلّ شىءٍ مشفّر بالصوت لذا إن احتجت إلى شىء فاطلبه |
Çünkü dün gece onu odamdan bir şey çalacakmış gibi etrafa bakınırken yakaladım. | Open Subtitles | لأني أمسَكته ليلة أمس يَحوم حول غٌرفتي وكأنه علي وشك سَرقة شىءٍ ما |
Sevmiyorsun. Bu başka bir şey. | Open Subtitles | أنت لا تفعل.بالنسبة لك مجرد شىء مثل أي شىءٍ آخر |
12 kişilik bir yemekten daha önemli bir şeyi yönetmeye uygun değildi o. | Open Subtitles | لم يكن صالحاً ليحكم أي شىءٍ.. من وجبة يجلس عليها إثنىّ عشر شخصاً |
Bir şey yok hayatım. Bir şey yok. | Open Subtitles | كلّ شىءٍ على ما يرام يا عزيزتى كلّ شىءٍ على ما يرام |
İyi olacaksın. Bir şey yok hayatım. İyi olacaksın. | Open Subtitles | ستكونين بخير يا عزيزتى، كلِ شىءٍ سيصبح على ما يرام، أنتِ بخير الآن |
Şüphelinin odasında bir şey bulamadım, ama kesinlikle koridorun sonundaki odada bir şey buldum. | Open Subtitles | ل مأجد أى شىءٍ فى غرفته لكنّى متأكداً من أنّنى وجدتُ شيئاً فى الغرفة التى بأسفل القاعة |
Her şey sıraya dizilmeli. | Open Subtitles | إنّه مثل البهلونات خلف القضبان كلّ شىءٍ يجب أن يكون على خطٍ واحد |
Bir şey icat etme zahmetine gidip de neden böyle etkisiz bir isim verirsin ki? | Open Subtitles | لماذا نذهب إلى مشكلة إختراع شىءٍ ما ونعطيه إسم ضعيف ؟ |
Eğer başına kötü bir şey gelirse, bunun sebebi senin de başkalarına kötü bir şey yapmandan dolayıdır. | Open Subtitles | لو أن شيئاً سيئاً قد حلّ بك ، فهذا حتماً بسبب شىءٍ ما قد فعلتة أنتَ للآخرين. |
Eğer beni bu fiziksel muayeneden kurtarırsan acayip kutsal bir şey yaparak aklını başından alacağım. | Open Subtitles | لو أنك فقط نجيّتنى من هذا الاختبار، لسوف أجعلك مُندهشاً بعمل شىءٍ مقدس جداً، فى مرحلة ما.. |
Sonra da dünyanın çok uzak bir tarafından benim için çok özel bir şey göndermelerini sağladım. | Open Subtitles | إلىّ أن إنتقل صيتي من مكانه إلى الجانب الآخر البعيد من العالم إلىّ أن تمكنت من تغليف شىءٍ مميز للغاية |
Bir şey sana uymuyorsa o şey yokmuş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | لو شىءٍ ما لا يناسبك تدعى عدم وجوده |
Güneş sırtımı yakıyordu, böcekler vızıldıyordu ve sanki her şey beni mayıştırıyordu. | Open Subtitles | والشمسُ تُدفىء ظهرى, والحشَرات تطِنّ, وكُلُّ شىء... كُلّ شىءٍ كان ناعساً. |
Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | أكلّ شىءٍ على ما يرام؟ هل هناك مشكلة؟ |
Bunun nasıl başladığı konusunda bir şey yazmamışsın. | Open Subtitles | أنت لم تكتب أى شىءٍ بشأن كيف بدأ ذلك. |
O antika aletle yapmayı planladığın belli bir şey mi var? | Open Subtitles | هل من شىءٍ محدّد تنوى فعله بهذه الآلة؟ |
Senin köhne sitene ihtiyacımız yok. Biz her şeyi silaha çevirebiliriz. | Open Subtitles | لا نحتاج إلى موقعكِ الرديء؛ نستطيع تحويل أى شىءٍ إلى أسلحة! |
"Onlara bütün paranı verirsen" "hayatındaki her şeyi mümkün kılacaklar." | Open Subtitles | وأنك إذا أعطيتهم كل نقودك, سيجعلون كُل شىءٍ فى حياتك مُمكناً. |
Tanrı neden her şeyi yeşil yapmak zorunda? | Open Subtitles | لِماذا جعل الله كُلّ شىءٍ أخضراً؟ |