"شىءٍ" - Traduction Arabe en Turc

    • şey
        
    • şeyi
        
    Hiçbir şey aptalca şeylerin sesli okunmasından daha komik olamaz. Open Subtitles لا شىءً أكثر تسلية من قراءة شىءٍ سخيف بصوتٍ عالٍ
    Her şey ses kodludur, bir şey istersen söylemen yeter. Open Subtitles كلّ شىءٍ مشفّر بالصوت لذا إن احتجت إلى شىء فاطلبه
    Çünkü dün gece onu odamdan bir şey çalacakmış gibi etrafa bakınırken yakaladım. Open Subtitles لأني أمسَكته ليلة أمس يَحوم حول غٌرفتي وكأنه علي وشك سَرقة شىءٍ ما
    Sevmiyorsun. Bu başka bir şey. Open Subtitles أنت لا تفعل.بالنسبة لك مجرد شىء مثل أي شىءٍ آخر
    12 kişilik bir yemekten daha önemli bir şeyi yönetmeye uygun değildi o. Open Subtitles لم يكن صالحاً ليحكم أي شىءٍ.. من وجبة يجلس عليها إثنىّ عشر شخصاً
    Bir şey yok hayatım. Bir şey yok. Open Subtitles كلّ شىءٍ على ما يرام يا عزيزتى كلّ شىءٍ على ما يرام
    İyi olacaksın. Bir şey yok hayatım. İyi olacaksın. Open Subtitles ستكونين بخير يا عزيزتى، كلِ شىءٍ سيصبح على ما يرام، أنتِ بخير الآن
    Şüphelinin odasında bir şey bulamadım, ama kesinlikle koridorun sonundaki odada bir şey buldum. Open Subtitles ل مأجد أى شىءٍ فى غرفته لكنّى متأكداً من أنّنى وجدتُ شيئاً فى الغرفة التى بأسفل القاعة
    Her şey sıraya dizilmeli. Open Subtitles إنّه مثل البهلونات خلف القضبان كلّ شىءٍ يجب أن يكون على خطٍ واحد
    Bir şey icat etme zahmetine gidip de neden böyle etkisiz bir isim verirsin ki? Open Subtitles لماذا نذهب إلى مشكلة إختراع شىءٍ ما ونعطيه إسم ضعيف ؟
    Eğer başına kötü bir şey gelirse, bunun sebebi senin de başkalarına kötü bir şey yapmandan dolayıdır. Open Subtitles لو أن شيئاً سيئاً قد حلّ بك ، فهذا حتماً بسبب شىءٍ ما قد فعلتة أنتَ للآخرين.
    Eğer beni bu fiziksel muayeneden kurtarırsan acayip kutsal bir şey yaparak aklını başından alacağım. Open Subtitles لو أنك فقط نجيّتنى من هذا الاختبار، لسوف أجعلك مُندهشاً بعمل شىءٍ مقدس جداً، فى مرحلة ما..
    Sonra da dünyanın çok uzak bir tarafından benim için çok özel bir şey göndermelerini sağladım. Open Subtitles إلىّ أن إنتقل صيتي من مكانه إلى الجانب الآخر البعيد من العالم إلىّ أن تمكنت من تغليف شىءٍ مميز للغاية
    Bir şey sana uymuyorsa o şey yokmuş gibi davranıyorsun. Open Subtitles لو شىءٍ ما لا يناسبك تدعى عدم وجوده
    Güneş sırtımı yakıyordu, böcekler vızıldıyordu ve sanki her şey beni mayıştırıyordu. Open Subtitles والشمسُ تُدفىء ظهرى, والحشَرات تطِنّ, وكُلُّ شىء... كُلّ شىءٍ كان ناعساً.
    Her şey yolunda mı? Open Subtitles أكلّ شىءٍ على ما يرام؟ هل هناك مشكلة؟
    Bunun nasıl başladığı konusunda bir şey yazmamışsın. Open Subtitles أنت لم تكتب أى شىءٍ بشأن كيف بدأ ذلك.
    O antika aletle yapmayı planladığın belli bir şey mi var? Open Subtitles هل من شىءٍ محدّد تنوى فعله بهذه الآلة؟
    Senin köhne sitene ihtiyacımız yok. Biz her şeyi silaha çevirebiliriz. Open Subtitles لا نحتاج إلى موقعكِ الرديء؛ نستطيع تحويل أى شىءٍ إلى أسلحة!
    "Onlara bütün paranı verirsen" "hayatındaki her şeyi mümkün kılacaklar." Open Subtitles وأنك إذا أعطيتهم كل نقودك, سيجعلون كُل شىءٍ فى حياتك مُمكناً.
    Tanrı neden her şeyi yeşil yapmak zorunda? Open Subtitles لِماذا جعل الله كُلّ شىءٍ أخضراً؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus