ويكيبيديا

    "شيءٍ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şeyler
        
    • şeyin
        
    • şeye
        
    • her
        
    • şeyden
        
    • birşey
        
    • şeyleri
        
    • sey
        
    • şeyle
        
    • şey
        
    •   
    • şeyini
        
    • şeylere
        
    •   
    • için
        
    Ancak bu kadar etkileyici bir burun yapısı, burnun topladığı yığınlarca bilgiyi işlemeye yarayan bir şeyler olmadan işe yaramazdı. TED ولكن كل مافي بنية الأنف الرائعة هو ليس بالفائدة الكبيرة بدون شيءٍ ما لمعالجة المعلومات التي تصل من فتحات الأنف
    Beni diğer şeyler gibi hissettirdi, mümkün olay şeyler gibi.. Open Subtitles لقد جعلني هذا أشعر بكل شيء ، كل شيءٍ ممكن.
    Benim için bu daha büyük bir şeyin habercisidir: Bu da DNA teknolojisin artık herkes tarafından ulaşılabilir olduğudur. TED حسناً بالنسبة إلي، ذلك يؤشر إلى شيءٍ أضخم: بأن تقنية الحمض النووي أخيراً وصلت إلى أيدي كل شخص منكم.
    Eğer bunlar bir şeye bağlıysa, bir kamyona bile, onunla evleneceğim. Open Subtitles إن كانتا موصولتان بأيّ شيءٍ حتّى لو كان شاحنةً، فسأتزوّج بها
    Tanrı denizcileri görünce zevke gelir... çünkü biz gördüğümüz her şeyi öldürürüz! Open Subtitles إن الله يبارك قوات سلاح البحرية لأننا نقتل كل شيءٍ نراه أمامنا
    Hayır. Blöf yapıyor. Ailesi onun için her şeyden daha değerlidir. Open Subtitles كلّا، إنّه يهزي فحسب، عائلته تهمّه عن أيّ شيءٍ في الوجودِ.
    Bazen kalbimiz kırıldığında aptalca şeyler yaparız tıpkı Alec'in onun eşyalarını yakması gibi. Open Subtitles ببعض الأحيان نفتعل أشياءً حمقاء عندما يصيبنا الجرح، مثل حرق شيءٍ لإبعاد الألم.
    Büyüyen ailelerini beslemek için bu devasa tundrada yakın zamanda bir şeyler bulmalılar. Open Subtitles عليهم العثور على شيءٍ بأقرب وقتٍ داخل هذه البرية الشاسعة لإطعام عائلتهم المتنامية
    Tanrının unuttuğu topraklarda bir gün belki bir şeyler yetiştirebilirsin diye mi? Open Subtitles عولاً على أنّكَ يوماً ما قد تنجح بزراعة شيءٍ بهذا المكان الموحش؟
    Diğerleri tamamladılar bile, ve bende her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istiyorum. Open Subtitles الاَخرون جميعهم انتهوا بالفعل وأردت أن أتأكد أن كل شيءٍ على ما يرام
    Size söylediği her şeyin, verdiği her emrin yaşlı, hasta ve ölmek üzere olan birinin kuruntuları olmadığını nereden bileceksiniz. Open Subtitles ،أيّ شيءٍ يخبرك به أيّ أمرٍ يصدره لك كيف عساك أن تعرف أنّها ليست مجرّد أوهام عجوز مريض مجنون يحتضر؟
    Oraya git ve her şeyin doğru bağlandığından emin ol. Open Subtitles و هذه انزل و تحقّق أنّ كلّ شيءٍ مثبّتٌ بإحكام
    Evet, seni memnun edecek bir şeye odaklanmalısın. Hiçbir şey yapmadan duramazsın. Open Subtitles صحيح , يجب أن تركز على شيءٍ ما لا تبقى بدون عمل
    Biraz şeye ihtiyacım var... farklı yeni birşeyler şey gibi... Open Subtitles حسناً، أنا لا أعرف. أحتاج إلى شيءٍ مُختلف. شيء جديد.
    Ama bazen düşünüyorum da nasıl birkaç kişi gerçekten her şeye karar veriyor. Open Subtitles لكنأحياناُ.. أحياناًأفكركيف.. عدد قليل من الناس على هذه الأرض يققرون كل شيءٍ حقاً.
    Büyükbabalarıyla yaşıyorlar, bana nefret hakkında bildiğim her şeyi öğreten adamla. Open Subtitles يعيشان مع جدهما. الرجل الذي علمني كل شيءٍ أعرفه عن الكراهية.
    Senin için önemli bir şeyden kurtulmak istemem sorun olur mu? Open Subtitles لو حاولتُ التخلص من شيءٍ جليّ أنّ له معنى عميق لكِ؟
    Biliyorum hayatım. Şu anda söyleyeceklerim sana hiç birşey ifade etmeyecek. Open Subtitles أعلمُ يا عزيزتي، بأنَّ كلماتي لا تعني أيَّ شيءٍ لكِ الآن.
    Kaybettiğim diğer şeyleri de dikkate alınca bunu da kaybetmeyi göze alamam. Open Subtitles ونظراً لأنّي خسرتُ كلّ شيءٍ آخر، لا يُمكنني تحمّل خسارة ذلك أيضاً.
    Alisilmadik bir sey olursa önce bana gel, tamam mi? Open Subtitles تعال لرؤيتي أولاً لو وجدت أيّ شيءٍ غير عادي، اتّفقنا؟
    Senin hayatın boyunca uğraştığın bir şeyle ilgili hata yaptığını duydum. Open Subtitles لقد سمعتُ أنّه إرتكب خطأ في الحيلولة بينك وبين شيءٍ كنت تعمل عليه طوال حياتك
    Bir şey söylemek istemiştim ama maalesef ki ağzımdan böyle çıktı. Open Subtitles لا, أحتجت لقول شيءٍ, و لسوء الحظ ذلك ما تجمع معاً.
    Bu meslekte sorunu olmayan bir insanı olmanın iyi tarafı, insanların sizi görmek istemesi. TED وأفضل شيءٍ باعتبارك رجل أعمال موفق في أداء هذا العمل أن الناس يريدون يتحققون منك.
    Senin her şeyini seviyorum hapşırdığında yüzünde yaptığın korkunç şekli bile. Open Subtitles أحبّ كلّ شيءٍ فيكِ، حتّى الوجه المخيف الذي يظهر عندما تعطسين.
    Adamı makasla altı defa bıçakladı, yani bir şeylere kızmış olmalı. Open Subtitles لقد طعن الرجل ستّ مرّات بمقصٍّ، كان غاضباً حول شيءٍ ما.
    Başlama vuruşundan önce bir diyeceğin var , Yüzbaşı Darling? Open Subtitles هل تود قول أي شيءٍ قبل ان نبدأ, يانقيب دارلينغ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد