ويكيبيديا

    "شيء آخر في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şeyden daha
        
    • bir şey daha
        
    • başka bir anlama
        
    Tekerlekli sandalyeye dönmemek hayatımdaki her şeyden daha önemli. Open Subtitles البقاء خارج الكرسي المتحرك هو أهم من أي شيء آخر في حياتي.
    Hem de hayatım boyunca yaptığım her şeyden daha çok. Open Subtitles نادم جداً أكثر من ندمي على أي شيء آخر في حياتي
    Dışarıdaki her şeyden daha gerçek. Open Subtitles هذا أكثر واقعية من أيّ شيء آخر في الخارج
    Bir de kutuda bir şey daha olacak. Open Subtitles كما تعلمون ، هناك شيء آخر في هذا الصندوق
    Gönderilen son mesajda bir şey daha varmış. Open Subtitles لقد كان هنالك شيء آخر في الرسالة الأخيرة
    Eğer bu kafanda başka bir anlama geliyorsa belki de hiç sahip olmadığın bir şeyi istiyorsundur. Open Subtitles إذا أصبح هذا شيء آخر في رأسك ... ربما كنت في استيعاب شيء لم يكن لك.
    Onun için dünyadaki her şeyden daha anlamlı olan kitabı bulmalısın. Open Subtitles يجب أن تجدي كتاباً يعني له أكثر من أي شيء آخر في العالم
    Ondan ve bu Allah'ın belası dünyadaki her şeyden daha önemli olan şey bana bir asistan mı bulmak. Open Subtitles أهمّ من ذلك، وأهمّ من أي شيء آخر في هذا العالُم الكئيب مهمتكم إيجـاد مساعدٍ لي
    Bu aileyi dünyadaki her şeyden daha çok düşündüğümü biliyorsunuz. Open Subtitles أنت تعلم أنني أهتم بشأن العائلة أكثر من أي شيء آخر في هذا العالم
    Bu süpürgeyi almanı istiyorum çünkü benim için her şeyden daha değerlidir. Open Subtitles أريدك أن تحصلي على هذه المكنسة لأنها بالنسبة لي أغلى من أي شيء آخر في العالم
    Sorun yok. Ama en çok istediğim şey her şeyden daha fazla istediğim şey son bir eğlence yaşamak. Open Subtitles لا بأس, ما أرغب به أكثر من أي شيء آخر في العالم
    Senin, benim gözümde dünyadaki her şeyden daha değerli olduğunu söylemek istedim. Open Subtitles بأنك أهم شيء بالنسبة لي من أي شيء آخر في العالم
    Mükemmel anne olamayabilirim, ama kızımı bu dünyada her şeyden daha çok seviyorum. Open Subtitles ربما انا لست بتلك الأم الكاملة، ولكني أحبها أكثر من أي شيء آخر في هذا العالم.
    Mesela bu barda, gördüğüm tek bir şey var ve onu, dünyadaki her şeyden daha aydınlık ve daha net görüyorum. Open Subtitles مثل هنا في الحانة هناك شيء واحد أراه وهي اجمل واوضح من اي شيء آخر في العالم
    Size olan sevgisi, bu dünyadaki her şeyden daha gerçek çünkü bu dünyaya ait değil. Open Subtitles حبها لك هو أكثر واقعية من أي شيء آخر في هذا العالم لأنه لا يأتي من هذا العالم.
    Dosyanda, bakmanı istediğimiz başka bir şey daha var. Open Subtitles هناك شيء آخر في ملفك نريدك أن تلقي عليه نظرة
    Seni arayan başka bir şey daha var çok kötü bir şey. Open Subtitles هنالك شيء آخر في الخارج يبحث عنكِ، شيء سيّئ جدًّا.
    Ve Stephen, zamanında bir şey daha söylemişti. Open Subtitles و قال ستيفن شيء آخر في إحدى المرات
    - Aslında telefonda bir şey daha vardı. Open Subtitles في الواقع، كان هناك شيء آخر في الهاتف
    O kasette başka bir şey daha bulduk. Open Subtitles لقد وجدنا شيء آخر في ذلك الشريط
    Galiba o eş cinsel dünyasında başka bir anlama sahip. Open Subtitles أظن أن هذا شيء آخر في عالم المثليين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد