Yani hayatımızda bizlerden daha büyük bir şey olmasının önemine inanıyorsun. | Open Subtitles | إذاً تعتقد أنّه من المهم إمتلاك شيء أكبر منّا في حياتنا. |
Ve aslında, kendinizden çok daha büyük bir şeyin bir parçası olmak, yaşayabileceğiniz en ödüllendirici deneyimdir. | TED | كما أن كونك جزء من شيء.. أكبر منك هو أكثر تجربة مجزية قد تمر بها |
Bu cinayet daha büyük bir şeyi örtbas ediyor bence. | Open Subtitles | بدأت اشعر بأن هذه الجريمة هي تغطية عن شيء أكبر |
Biz kendimizden büyük şeylerin parçasıyız, sen ve ben. | Open Subtitles | نحن كلانا جزءٌ من شيء أكبر منا, أنا و أنت |
Bu hiçte asil bir amaç değil. daha büyük şeyler istemelisin, seni piç kurusu. | Open Subtitles | هذا ليس طموح جيد، يجب أن تطمـح في شيء أكبر أيها الأحمق |
Fırtınaya yaklaşmamız için daha büyük bir şeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن ستعمل الحاجة شيء أكبر للحصول على قرب تلك العاصفة. |
Ve başka bir zamanda, başka bir yerde, daha fazlası da olabilir. | Open Subtitles | وفي زمان آخر ومكان آخر، لكان من الممكن أن يصبح شيء أكبر |
Her yerden daha büyük bir şey olduğunu hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرت يوما أنه يوجد شيء أكبر من كل العالم ؟ |
- daha büyük bir şey mi istiyorlar? 50 koltuk ve 3650 metreye çıkma kapasitesi. | Open Subtitles | ـ شيء أكبر ـ تستطيع الإرتفاع حتى 12 ألف قدم |
Bu yüzden bunun altında daha büyük bir şey olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لهذا السبب نَعتقدُ هناك شيء أكبر في اللعب هنا. |
Yapmaya ihtiyacınız olan şeyi yapmanızın mümkün olduğunu biliyorsunuz, zor da olsa, ve zaman duygusu yok oluyor, kendinizi unutuyorsunuz, daha büyük bir şeyin parçası gibi hissediyorsunuz. | TED | وتعرف أن ما عليك أن تفعله ممكن رغم أنه صعب ويختفي الإحساس بالزمن، وتنسى نفسك وتشعر بأنك جزء من شيء أكبر |
Kendimden daha büyük bir şeyin bir parçası olduğumu hissediyorum ve dikkatimizi çalabilecek bir şeye karşı hepimiz sanki birbirimize arka çıkıyoruz, hepimiz orada varlık gösterebiliyoruz. | TED | وأشعر أنني جزء من شيء أكبر مني، ونحن جميعًا بمثابة درع لبعضنا البعض من أي شيء آخر قد يستحوذ على انتباهنا، ونستطيع أن نكون هناك فقط. |
Sanki daha büyük bir şeyin parçasıydık etrafımızda olup bizi koruyan. | Open Subtitles | كان الأمر يبدو و كأننّا داخل شيء أكبر.. يدور بنا و يعتني بنا.. لذا لم يكن علينا التفكير بشيء.. |
Eğer daha büyük bir pille daha büyük bir şeyi yakarsak, | Open Subtitles | لو تمكّنا من صنع بطارية أكبر وتحويلها على شيء أكبر |
Belki gelecekte bir başkası bir eğrilme bulacak ve insan gibi daha büyük bir şeyi içine sığdırabilecek. | Open Subtitles | لربَّما في المستقبلِ، شخص ما سيكتشف التواء جديد الذي سيسمح للثقب الدودي ان يدخل من خلاله شيء أكبر. مثل شخص. |
50 misli daha büyük bir şeyi gizlemek için. | Open Subtitles | لصرف أنتباهنا عن شيء أكبر بـ خمسين مرة |
Hissediyorum ya bilirsin, kokainmanları yakalamakla vakit kaybetmek yerine sen ve ben daha büyük şeylerin peşinden koşmalıyız. | Open Subtitles | أنا فقط أشعر أن تعلمون، وأعتقد أن مجرد أنت وأنا يجب مطاردة شيء أكبر بدلا من إضاعة وقتنا خرق رؤساء الكراك. |
Daha büyük şeylerin peşimdeyim. | Open Subtitles | 'م على شيء أكبر وأفضل. |
Yıldızları, Güneş'imiz gibi ışık kaynağı olarak görebiliriz ancak derinlerde daha büyük şeyler oluyor. | Open Subtitles | قد نرى النجوم كشمسنا كمصادر للطاقة لكن يحدث شيء أكبر بالداخل. |
Ama inan bana burada benden ve tedaviyi sınırdan kaçıran o kızdan daha büyük şeyler oluyor. | Open Subtitles | لكنني أعدك هناك شيء أكبر بكثير يجري هنا غيري انا والفتاة وتهريبنا للعلاج عبر الحدود. |
daha büyük bir şeye geçersek, Bu bir otobüsün röntgen filmi. | TED | بالانتقال الى شيء أكبر هذه صورة اشعة أكس لحافلة. |
Başlattığımız bu küçük şey, hayal edebileceğimizden çok daha büyük bir şeye dönüştü. | Open Subtitles | هـذا الشـيء الـصـغـيـر الذي بـدأنـاه تحول الى شيء أكبر مما يمكن أن نتصوره أي وقت مضى |
Ve bunlar birbirimizi daha önce olduğumuzdan çok daha büyük çok daha hızlı birşeye evrimleşebilen bir şeye bağlıyor. | TED | وكلها تربطنا معا إلى شيء أكبر بكثير وأسرع بكثير وقابل للتطور أكثر مما كنا عليه سابقا. |
Sana bundan daha fazlası olduğunu söylemiştim dostum. | Open Subtitles | أتتذكر عندما أخبرتك أنك مقدر لك شيء أكبر في الحياة؟ |