Ama itaatten başka bir şey öğretemedim, bu da başarı değil. | Open Subtitles | أعلم أنها بدون اللغة لن تفعل شيء إلا الطاعة، وهذا ليس مكسباً |
Hastasından başka bir şey düşünemez haldedir. | Open Subtitles | لم تكن قادرة على التفكير بأي شيء إلا مريضها |
Vakit öldürmece. Bütün gün vakit öldürmece, başka bir şey yok. Giyinmeliyim. | Open Subtitles | غزل ، غزل ، غزل لا شيء إلا الغزل طوال اليوم |
Burada uçuk reklamı dışında her reklam var. | Open Subtitles | مضحك، رأيت كل شيء إلا إعلانات مرض الصدفية البثرية هنا |
Bu koku dışında her şeye hazırlıklıydım. | Open Subtitles | أنا جاهز لأي شيء إلا تلك الرائحة |
Her şeyi feda ederim hayatım dışında her şeyi. | Open Subtitles | سأضحي بكل شيء كل شيء إلا حياتي |
- Çölde bir hafta ve geriye kemikten başka bir şey kalmamış. | Open Subtitles | اسبوع في الصحراء و لا يوجد شيء إلا عظم باقٍ |
Göz görebildiğince etten başka bir şey yok. Sincap eti, tavşan eti, köpek eniği eti. | Open Subtitles | لا شيء إلا اللحم على مد البصر لحم السناجب، لحم الأرانب، لحم الجراء |
Ve güneydekiler, onu bende bulmaktan başka bir şey istemezler. | Open Subtitles | والواحد الذي يأتي من الجنوب لا يفضل شيء إلا أن يجدها معي |
Batıyı lanetlemekten başka bir şey yapmamaktan sıkıldım. | Open Subtitles | سئمت لعدم عمل شيء إلا لعن الغرب طول اليوم |
- Kimin için? Kendin için mi? Beni cehenneme atmaktan başka bir şey yapmadın, nedenini bilmeliyim. | Open Subtitles | بالنسبة لك، لم تفعل شيء إلا رميك لي في ذاك الجحيم،و أريد أن أعرف لماذا |
Son bir kez çaresizce kafayı bulmak için bir yığın dolusu gargarayı nasıl çalacağını düşünmekten başka bir şey yapmayacak. | Open Subtitles | لن يعمل أي شيء إلا اكتشاف طريقة كيف يسرق أكواب غسول الفم الصغيرة كي يسعى بيأس إلى آخر نشوة |
Son günlere kadar, savaştan başka bir şey konuşulmamış. | Open Subtitles | حتى وقت قريب لا شيء إلا الحرب مما كانوا يتحدثون عنه |
Onun için çıldırıyordum ama, beni terk etti ve geriye kırık bir kalpten başka bir şey bırakmadı. | Open Subtitles | لقد كنت مفتون بها ولكنها هجرتني وتركتني بدون شيء إلا بصحبة قلب محطم |
Onun için çıldırıyordum ama, beni terk etti ve geriye kırık bir kalpten başka bir şey bırakmadı. | Open Subtitles | لقد كنت مفتون بها ولكنها هجرتني وتركتني بدون شيء إلا بصحبة قلب محطم |
Country ve şov müzikleri dışında her müziği severim. | Open Subtitles | أحب كل شيء إلا الريفي و الألحان الظاهرة |
"Ayartılma dışında her şeye direnebilirim." | Open Subtitles | يمكنني ان أقاوم أي شيء إلا الإغراء |
Kulağına üflemek dışında her şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت كل شيء إلا النفخ في أذنه. |
Elma şarabı dışında her şey olabilir. | Open Subtitles | أي شيء إلا الخمر بالتفاح |
-Alo. Seks dışında her şeyi yaptım! | Open Subtitles | لقد فعلت كل شيء إلا الجنس |
-Alo. Seks dışında her şeyi yaptım! | Open Subtitles | لقد فعلت كل شيء إلا الجنس |