ويكيبيديا

    "شيء جميل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güzel şeyler
        
    • güzel bir
        
    • hoş bir şey
        
    • güzel şey
        
    • güzel birşey
        
    • ne güzel
        
    • Çok tatlı
        
    • şey güzel
        
    • güzel şeydi
        
    • iyi bir şey
        
    • çok güzel
        
    Sadece düşünüyordum ki, bilirsin, sadece belki aramızda, birşeyler olur, özel birşeyler, gerçekten güzel şeyler. Open Subtitles كنتأفكّرفحسب،أنه .. يمكننا نحن الإثنان تحقيق شيء ما، شيء مميّز، شيء جميل حقاً
    Hafta boyunca ilk kez böyle güzel bir şey oluyor. Open Subtitles هذا أول شيء جميل حصل معي هنا طوال هذا الأسبوع
    Bu, söylenecek hoş bir şey değildi. Beni iyi hissettirmek için tasarlanmadı. Open Subtitles لم يكن هذا شيء جميل لتقوله ولا يجعلني أشعر أنني بحالة جيدة
    -Selâm güzel şey. -Yani eğlenmek için yaptığınız bu. Open Subtitles انت هناك شيء جميل اذا هذا الذي تفعله من اجل المرح
    Matematiği işe kattığınızda, sadece estetik sebeplerle ya da sadece güzel birşey üretmek için, çözdüğünüz problemler, dönüp dolaşır ve gerçek hayatta bir uygulamaya sahip oldukları ortaya çıkar. TED نستخدم الرياضيات لحل المشكلات التي لها قيمة جمالية فقط أو لصنع شيء جميل بدوره يتحول إلى تطبيق في عالم الواقع
    Az önce ne güzel konuştun, küçük kız. Open Subtitles يا له من شيء جميل ماقلتيه , أيتها الروسية الصغيرة
    Eminim bunuda filmin tekinden görmüştür ama umurumda değil. Çok tatlı değil mi? Open Subtitles أنا متيقّنة بأنه رأى ذلك في فيلم ما، لكنني لا أكترثُ، لأنه شيء جميل جداً.
    Güzel denize, güzel kumsala... Her şey güzel. Open Subtitles البحر الجميل والرمال الجميلة وكل شيء جميل
    Hayatımda gördüğüm en güzel şeydi. Open Subtitles كَانَ أكثر شيء جميل رأيته أبداً في حياتِي
    İyi bir şey yaptınız, Dr. Charlie. İnsanların aşkı bulmasına yardım ettiniz. Open Subtitles لقد فعلت شيء جميل دكتور تشارلي بمساعدة الناس على العثور على الحب
    Onun sözleri yanlıştı. Orada güzel şeyler yok. Open Subtitles أصواتها كانت خاطئة لا يوجد أي شيء جميل هناك
    Zihninde güzel şeyler hayal ettiğini umut ettim, sevecen ve güven dolu şeyler. Open Subtitles في رأسه. حلم يقظة حول شيء جميل. شيء دافئ وآمن.
    güzel şeyler ebedi mutluluk getirir. Open Subtitles أي شيء جميل يدخل البهجة إلى الأبد
    Tamam. Üstüne güzel bir şeyler giy. Eğer edepli davranmazsan bıçağı yüzüne saplarım. Open Subtitles البس، و ارتد شيء جميل إذا لم تكن مؤدباً على العشاء سأطعنك بوجهك
    Ne zaman bir aileye başlanacağınız veya başlanmayacağını bilmek güzel bir şey. Open Subtitles إنه شيء جميل. معرفة متى يمكنك بدأ تكوين أسرتك ومتى لا يمكنك.
    Dışarıda o kadar kötü şey varken güzel bir şeyi bozmak zorunda mısın? Open Subtitles مع كل شيء قبيح في الخارج هل عليكم أن تحطموا شيء جميل جداً؟
    Bunlar eski dostlar. Vücut dili çok hoş bir şey. Open Subtitles يبدو أنهم أصدقاء قدامى لغة العضلات شيء جميل
    Beni istediğini biliyorum." gibi hoş bir şey söylerdin. Open Subtitles أنت كنت ستذهب إليها وستقول شيء جميل مثل أنت كنتِ تنظرين إلي وأعرف أنكِ تريديني
    Kızılderililerden hacıladığımız en güzel şey bu olmalı. Open Subtitles لا بد من أن هذا أكثر شيء جميل سبق أن سرقناه من الهنود
    Gerçekten tamamen birleşik birşey yapmak, güzel birşey. TED ف.ن. : ونقوم بصناعة منتج متكامل، شيء جميل
    Öldürdüğüm adamın hayatını kurtartıyor olman mı? ne güzel. Open Subtitles تنوي إنقاذ حياة الشخص الذي قتلته، شيء جميل
    Çok tatlı bir şeysin bebeğim. Open Subtitles أنتِ شيء جميل يا عزيزتي.
    Önceki her şey, güzel olan her şey, artık insanların gözünde öyle gözükmüyor. Open Subtitles كُل شيء في الماضي و كل شيء جميل .لم يعد موجود في ذهن ما موجود حوليّ
    Bu gördüğüm en üzücü, en güzel şeydi. Open Subtitles انه كان الأكثر حزنا... أكثر شيء جميل الذي لم أَراه أبدا
    İyi bir şey yaptınız, Dr. Charlie. İnsanların aşkı bulmasına yardım ettiniz. Open Subtitles لقد فعلت شيء جميل دكتور تشارلي بمساعدة الناس على العثور على الحب
    Kendileri gibi oluyorlar ve bu çok güzel. TED فقد ميَّزوا أنفسهم عن الآخرين بالإبداع وهو شيء جميل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد