- Her erkeğin içinde Özel bir şey vardır, değil mi Sana? | Open Subtitles | هناك دائماً شيء خاصّ في كُلّ ولد، ألَيسَ كذلك سنا؟ |
Görülecek Özel bir şey yok. Bu acelen niye? | Open Subtitles | ليس هناك شيء خاصّ للنظر إليه، إنتظر، لمَ الإستعجال؟ |
Hala sana Özel bir şey bulmamız lazım. | Open Subtitles | نحن ما زِلنا يَجِبُ أَنْ نَجِدَك شيء خاصّ. |
Kendini özel birşey sanıyor, çünkü annesi Kraliçe için elbise yaparmış. | Open Subtitles | تعتقد بأنّها شيء خاصّ لأن أمّها هدّبت الألبسة للملكة. |
Hiçbir şey özel değildir. | Open Subtitles | لا شيء خاصّ. |
Birlikte özel birşeyler yapabilirdik. | Open Subtitles | .نحن كان يمكن أن يكون عندنا شيء خاصّ |
Bunu anlatmaya hiç gücüm yok ama başlangıç için özel bir şeyler gerekir. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أتحمّل هذا، لكن إستحقّت البداية شيء خاصّ. |
Ah, hayır, hayır. Çok Özel bir şey olmalı. | Open Subtitles | آه،لا،لا،يجب أن يكون شيء خاصّ جدا. |
Bu davayı muhtemel bir Gizli Dosya yapabilecek Özel bir şey dikkatinizi çekti mi? | Open Subtitles | شيء خاصّ الذي جلب هذه الحالة إلى إنتباهك... كملف مجهول محتمل؟ لا. |
Aslında, bu oldukça Özel bir şey. | Open Subtitles | في الواقع، هذا نوعاً ما من شيء خاصّ |
Cinayet silahı da öyle Özel bir şey değil. | Open Subtitles | سلاح قتلِ لا شيء خاصّ أمّا. |
Senin için Özel bir şey düşünüyor olabilir. | Open Subtitles | هو قَدْ يُخطّطُ شيء خاصّ لَك. |
Özel bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيء خاصّ. |
- Özel bir şey değil. | Open Subtitles | لا شيء خاصّ. |
Özel bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء خاصّ. |
bu özel birşey gerektiriyor. | Open Subtitles | يتطلّب شيء خاصّ. |
Hiçbir şey özel değil. | Open Subtitles | لا شيء خاصّ |
Birlikte özel birşeyler yapabilirdik. | Open Subtitles | .نحن كان يمكن أن يكون عندنا شيء خاصّ |
Didi ile göz göze geldiğimden beri onda özel bir şeyler olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | مِنْ الدقيقةِ التي وَضعتُ عيونَي على ديدي، لقد عَرفتُ انه يوجد شيء خاصّ هنا. تَعْرفُ، مثل |