Bazen, birisi birisine yardım ettiğinde karşılığında bir şey alırlar. | Open Subtitles | عندما يُقدم أحد خدمة لأحد فإنه ينتظر شيء في المقابل |
O kral ki, insanlardan sadakat isteyip karşılığında bir şey vermiyor. | Open Subtitles | ، الملك الذي يطالب بالولاء . ولكن لا يقدم شيء في المقابل |
Nasıl oluyor bu bilmiyorum ama karşılığında bir şey istiyorsan yaparım. | Open Subtitles | لا أعرف كيف يجري هذا، ولكن إن كان عليّ فعل شيء في المقابل فسأفعله |
Ana hücrenin onda olduğunu söylüyor ve geri vermeye de istekli ama karşılığında bir şeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | يقول أن معه الخليه الأم ومُستعد أين يسلمها ولكنه بحاجة إلى شيء في المقابل. |
Küba'dan her şeyi çıkaracaktı ama Karşılığında hiçbir şey elde edemeyecekti. | Open Subtitles | وانه قد سحب كل شيء من كوبا ولم يحصل على شيء في المقابل |
Çünkü karşılığında bir şeyler beklerler. | Open Subtitles | هو لأنهم يتوقعون شيء في المقابل. |
karşılığında bir şey beklemeden iki saat bir odada tutulmanın haksızlık gibi göründüğünü biliyorum. | Open Subtitles | ليس من العدل أن ترى شخص يمر بهذا لأكثر من ساعتين و لا شيء في المقابل. |
Amerikan kolonileri krala bütün bu vergileri ödüyor ve karşılığında bir şey almıyorlardı. | Open Subtitles | المستعمرات الأمريكية كانت تدفع كل هذه الضرائب للملك ولم يحصلوا على شيء في المقابل |
Eğer kaseti geri istiyorsan karşılığında bir şey isterim. | Open Subtitles | إذا أردت الشريط يجب أن أحصل على شيء في المقابل |
Çünkü karşılığında bir şey vereceğimi biliyordu. | Open Subtitles | لأنه كان يعرف أنني بحاجة الى شيء في المقابل |
Eğer yardım edeceksem karşılığında bir şey istiyorum. | Open Subtitles | ولكنلوكنتسأساعدك.. سأحتاج شيء في المقابل |
Bu Evo'lar dünyayı kurtardı ve karşılığında bir şey bile istemedi. | Open Subtitles | هذه Evos انقاذ العالم كله ولا تسأل عن شيء في المقابل. |
Anlamalısınız, geldiğim yerde kimse karşılığında bir şey almadan bir şey yapmaz. | Open Subtitles | يجبأننفهم،أين أنا من... ... لا أحد يفعل أي شيء لأي سبب آخر من الحصول على شيء في المقابل. |
karşılığında bir şey alıyor olmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تحصل على شيء في المقابل |
karşılığında bir şey için söz mü verdin? | Open Subtitles | هل وعدتها بأي شيء في المقابل ؟ |
Fakat karşılığında bir şeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | ولكنه يحتاج إلى شيء في المقابل |
O geceden beri sana göz kulak olmak için elimden geleni yaptım ve Karşılığında hiçbir şey beklemedim, bir teşekkür bile. | Open Subtitles | انا فعلت افضل ما استطيع للاعتناء بك منذ تلك الليلة وانا لم اسئلك اي شيء في المقابل ولا حتى |
Evet, bizi dolandırarak, birikimlerimizi alarak ve Karşılığında hiçbir şey vermeyerek. Şimdi, dinle, sakinleş. | Open Subtitles | نعم، عن طريق الإحتيال علينا في مدخراتنا ولا تعطينا أي شيء في المقابل. الآن، اسمع، اسمع، علي مهل، علي مهل. |